TMSF'NİN TAHSİLAT FAALİYETİ ÖZEL SEKTÖRE DEVREDİLİYOR
TMSF ve Dünya Bankası'nın ortaklaşa düzenledikleri ''Aktif Satışı ve Varlık Yönetim Şirketleri'' konulu konferansta konuşan Şener, BDDK tarafından 15 Mayıs 2001 tarihi itibariyle uygulamaya başlanan Bankacılık Sektörünün Yeniden Yapılandırılması Programı çerçevesinde, TMSF'nin hisseleri kendisine devrolan bankaların en kısa sürede çözümlenmesi ve kamuya olan maliyetlerinin azaltılmasını teminen değişik stratejiler uyguladığını söyledi.
Bu uygulamaların bankaların direkt olarak satışı, yapılandırılarak satışı, birleştirilmesi ve tasfiyesi gibi uygulamalar olduğunu belirten Şener, TMSF'nin elinde bulunan iştirakleri ve gayrimenkullerin en kısa sürede nakde çevrilmesi amacıyla kısa süre zarfında satılmasını temin edecek bir organizasyona yöneldiğini anlattı.
TAHSİLAT FAALİYETİNİN ÖZEL SEKTÖRE DEVRİ
Alacak satışı konusunu 2002 yılı ortasında gündemine alan TMSF'nin bu konunun hassasiyetinin bilincinde olduğunu kaydeden Şener, bu konuda 2003 yılında başlatılmış ihalenin tamamlatılması konusundaki çalışmalarını sürdüren TMSF'nin bu konudaki prensiplerinin şeffaflık, ticari prensiplere uygun hesap verilebilirlik ve adil olmak olarak belirlendiğini vurguladı. Şener, şunları söyledi:
''Bu konudaki gerekçeler şu şekilde özetlenebilir. TMSF kendi bünyesine devralmış olduğu ekonomik değerleri tekrar ekonomiye kazandırmak istemektedir.
TMSF, kamunun tahsili gecikmiş alacak tahsilatı işinden bir an önce çekilerek, bu faaliyetleri özel sektöre devretmeyi planlamaktadır. TMSF, asli işine konsantre olmak istemektedir. Sayıları onbinlerle ifade edilen alacak dosyalarındaki stok probleminden bir an önce kurtulmak istemektedir. TMSF, kamu menfaati gereği en kısa sürede en yüksek getiriyi hedeflemektedir.
TMSF kredilerde diğer gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki gibi ikincil bir piyasanın oluşmasına öncü olacak ve diğer finansal kurumlar içinde bir türev ürün oluşarak ekonomiye katkıda bulunacaktır.''
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:25