TOPRAK BİLİMCİDEN BİNGÖL DEPREMİYLE İLGİLİ ÇARPICI AÇIKLAMALAR
YUSUF ZİYA ERARSLAN
ERZURUM - Adana Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Ortaş, 176 kişinin öldüğü 520 kişinin de yaralandığı Bingöl depremiyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Ortaş, 1971 yılında Bingöl'de meydana gelen depremden sonra yine büyük şiddette bir depremin olacağının bilindiğini, ancak buna rağmen hiçbir önlemin alınmadığını ileri sürdü.
Prof. Ortaş, depremin yer yüzeyinin jeolojik yapısı gereği bazı bölgelerde meydana gelen doğal bir afet olduğunu belirterek, ''Anormal olan doğanın bu olgusunun yaratacağı yıkıma karşı bilimin ve teknolojinin gerekleri olan önlemleri almamak ve bundan ders çıkarmamaktır'' diye konuştu.
Türkiye'nin deprem coğrafyasında olduğunu ve Bingöl'de meydana gelen depremin ne ilk ne de son olacağını vurgulayan Ortaş, şunları söyledi:
''Yakın geçmişte peş peşe birkaç deprem geçirdik ve bunların sonucu olarak binlerce insanımız öldü. Ancak son Bingöl depremi hiç de bu depremlerden etkilenmemiş ve bunlardan ders çıkarmadığımızı gösteriyor. Bingöl ili bilinen bir deprem fayı ürerinde olup 1971 yılında yine depremde önemli can kaybı verdi ve deprem olma periyodu bilim kuruluşlarınca biliniyordu. Fakat buna rağmen ülkemiz bilimden ve bilgiden yararlanma konusunda çok kötü bir sınav vermiştir. Daha önce Marmara depreminde yıkılan binaların büyük çoğunluğunun tarım toprakları üzerinde kurulan yerleşim alanlarında olduğu belirlenmiştir. Bingöl depreminde de en çok kaybın olduğu Çeltiksuyu Yatılı Bölge Okulu yine birinci sınıf tarım toprakları üzerinde inşa edilmesi gerçeğidir. Televizyon görüntülerine yansıdığı kadarıyla okul düz bir tarım arazisinin tam ortasında görülüyor. Uzun yıllardır Ziraat Fakülteleri Toprak Bölümleri ve TEMA Vakfı olarak, 'Toprak Yasası'nın çıkarılarak tarım dışı arazi kullanımının yasaklanmasını savunduk. Bütün insanlığın ortak malı olan üzerinde beslendiği sınırlı miktardaki birinci sınıf tarım topraklarının amaç dışı kullanımı mutlaka durdurulmalıdır.''
''EN BÜYÜK SORUMLU SİYASİLERDİR''
Türkiye'de siyasiler tarafından desteklenen bazı müteahhitlerin malzemeden çalarak usule uygun olmayan binalar yaptırdıklarını ve yetkililerin de buna göz yumduğunu ileri süren Prof. Dr. İbrahim Ortaş, şöyle konuştu:
''Son yıllardaki, 'Yönetim ekip işidir, ben ekibimle gelir, ekibimle giderim' deyimi sıkça kullanılıyor. Bunun anlamı şudur: 'Ben bilgi, bilim ve liyakat yerine benim görüşümde olan, benim bir dediğimi iki etmeyecek, bana biat edecek adamla çalışırım.' Bunun sonucunda son 20 yıldır birçok kurumun başına konuyla ilgisi olmayan kişiler atandı. Bir örnek vermek gerekirse, bir dönem bir demir çelik fabrikasının başına ziraat mühendisi atanmıştı. Bütün bunlar tesadüf değildir. Olaylara bütünsel baktığımızda siyasi kadrolaşma ve yasal boşlukları fırsat bilen bazı gözü açıklar veya hatırlı kişiler iktidarın gücünü kullanarak ihaleyi istediği fiyata alıyor ve sonunda oldu-bitti bir yapı bırakarak güya işini bitiriyor. Fakat her nedense bin küsur yıllık yapılar halen dim dik ayakta kalmaya devam ediyor.''
''HEPİMİZ SUÇLUYUZ, SORUMLUYUZ''
''Bingöl depreminde hepimiz suçluyuz. Yurttaş olma bilincini gösteremeyen, yanlışa yanlış demeyen, 'Bana değmeyen yılan bin yaşasın' diyen herkes suçludur'' diyen Prof. Dr. İbrahim Ortaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bingöl depreminde çok sayıda yurttaşımızın hayatını kaybetmesinin nedeni depremin şiddeti değil; bilgisizlik, ihmal, sahtekarlık ve bilimin gösterdiği yol ve yöntemlerin dikkate alınmamasıdır. Beylik laflarla, 'Yapacağız, edeceğiz' demekle iş bitmiyor, bilim kuruluşlarının önerisi doğrultusunda gerekli önlemlerin alınması ve toplumumuzun süratle eğitilmesi gerekir. Bu mümkün olmayacak bir şey değildir. Bu deprem ne ilk, ne de son olmayacaktır. Deprem coğrafyasında bulunan ülkemizin yerinin değiştirilmek mümkün değildir. Ancak çağın ve bilgi toplumunun gereklerine uygun yapılaşarak ve gerekli önlemleri alarak tedbirli olabiliriz. Ülkemizin işi sağlam yapan, kendisi için değil toplumu ve geleceği için çalışan ve üreten insanlara ihtiyacı var.''
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:56