Dünya
  • 16.12.2025 20:18

Trump’ın sağ kolu itiraf etti! “Derin devlet Pentagon'da!”

ABD siyasetinin en kapalı kapıları aralandı. Trump’ın ikinci döneminde Beyaz Saray’ın en güçlü ismi olarak öne çıkan Özel Kalem Müdürü Susie Wiles, Vanity Fair’e verdiği kapsamlı röportajda perde arkasında yaşananları anlattı. Elon Musk’ın kontrolsüz hamlelerinden, Trump’ın yönetim tarzına kadar uzanan açıklamalar, Washington’da uzun süredir fısıldanan “karanlık yüzü” ilk kez bu kadar açık biçimde ortaya koydu.

ABD Başkanı Donald Trump’ın ikinci döneminde Beyaz Saray’ın en etkili ismi olarak gösterilen Özel Kalem Müdürü Susie Wiles, Amerikan basınına verdiği kapsamlı röportajda Washington’un perde arkasını anlattı. Vanity Fair’de yayımlanan dosyada, Trump yönetiminin kriz anları, sert kararları ve iç dengeleri tüm gerçekliğiyle yer aldı.

Stabschefin Susie Wiles spricht Klartext über Trump

BAŞKANI YÖNLENDİREN TEK KİŞİ

Habere göre Susie Wiles Trump’tan sonra Beyaz Saray’daki en güçlü figür.

Eski Cumhuriyetçi yetkililer, Trump’ın ani ve sert kararlarını yönlendirebilen tek ismin Wiles olduğunu dile getirdi. Wiles için “eşitleri olmayan ilk genel özel kalem" tanımı kullanıldı.

Susie Wiles - Wikipedia
Susie Wiles ifşa etti: Trump yönetiminin karanlık yüzü

ELON MUSK KRİZİ BEYAZ SARAY’I SARSTI

Susie Wiles, görevinin ilk günlerinden itibaren Beyaz Saray’da başka bir güç merkeziyle karşı karşıya kaldı: Elon Musk.

Wiles, Trump’ın milyarder müttefiki ve “Hükümet Verimliliği Departmanı” olarak adlandırılan yıkıcı operasyonun fiili lideri olan Musk için, “O tamamen tek başına hareket eden bir aktör” ifadesini kullandı.

Wiles, Musk’ı güçlenmiş bir Nosferatu’ya benzetti ve şöyle konuştu:

“Elon’la ilgili en büyük zorluk, ona ayak uydurabilmek. Ketamin kullandığını açıkça itiraf eden biri. Gündüzleri Yönetici Ofis Binası’nda uyku tulumunda uyuyor. Dâhiler gibi, oldukça tuhaf biri. Bu da işleri kolaylaştırmıyor.”

Musk, Trump’ın ikinci başkanlık dönemindeki ilk büyük krizi tetikleyen isim oldu. SpaceX’in kurucusu, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) ile sert bir hesaplaşmaya girişti.

Wiles, bu süreci şöyle anlattı:

"Başlangıçta dehşete kapıldım. Çünkü hükümetle uzaktan yakından ilgisi olan herkes gibi ben de USAID’in çok iyi işler yaptığını düşünüyordum."

Trump, dış yardımları donduran başkanlık kararnamesinde hayat kurtaran programların korunması gerektiğini açıkça belirtmişti. Ancak buna rağmen, bu programlar fiilen durduruldu.

 

Susie Wiles ifşa etti: Trump yönetiminin karanlık yüzü

Wiles’a göre Musk, kararı çoktan vermişti:

"Elon ‘Bunu yapacağız’ dediğinde, kararını vermişti bile. Programları kapattı, insanları işten çıkardı, herkesi dışarı attı. Sonra da ‘yıkıp yeniden yapmak daha iyi’ dedi. Bu benim yapacağım bir şey değildi."

Wiles, oluşan tabloyu düzeltme görevinin kendisine kaldığını söyledi ve çarpıcı bir itirafta bulundu:

"Başkan bunu bilmiyor ve asla bilmeyecek. Bu tür küçük kurumların detaylarını bilmiyor."

Wiles, Musk’ı açıkça uyardığını da anlattı:

“İnsanları ofislerinden bu şekilde dışarı atamazsınız, dedim.”

 

Susie Wiles ifşa etti: Trump yönetiminin karanlık yüzü

Ancak başlangıçta, USAID programlarının kesilmesinin insani sonuçlarını tam olarak kavrayamadığını kabul etti. Zamanla yardım kuruluşları ve eski yetkililerden gelen telefonlar tabloyu netleştirdi:
Afrika’da aşı programları durmuştu ve binlerce hayat risk altındaydı.

Wiles, Musk’ın tutumunu şöyle özetledi:

“Elon’un yaklaşımı şu: işi hızlı bitirmelisin. Aşamalı gidersen roketi Ay’a ulaştıramazsın. Bu yaklaşımda bazı porselenleri kırarsın. Ama hiçbir rasyonel insan USAID sisteminin mükemmel olduğunu da iddia edemez.”

USAID’in fiilen devre dışı bırakılması, George W. Bush döneminde başlatılan ve milyonlarca hayat kurtaran PEPFAR AIDS programını da felce uğrattı. Programın USAID hibelerine bağlı olduğu vurgulandı.

Bu noktada Bill Gates’in sözlerine yer verildi:

"Dünyanın en zengin adamının, dünyanın en fakir çocuklarını öldürmesi hoş bir manzara değil."

TÜRKİYE MASADA, GAZZE DOSYASI

Trump'ın Özel Kalem Müdürlüğüne seçtiği Wiles, Gazze’de iki yıldır süren savaşın sona erdirilmesi için yürütülen temaslarda Türkiye’nin kilit ülkelerden biri olduğunu anlattı. Trump’ın elçilerinin Katar, Mısır ve Türkiye ile birlikte yürüttüğü görüşmeler sonucunda ateşkes sağlandığını, neredeyse tüm rehinelerin serbest bırakıldığını aktardı. Gazze’nin geleceğine dair 20 maddelik planın masada olduğunu söyleyen Wiles, bu sürecin ABD iç siyasetinde büyük yankı oluşturduğundan bahsetti.

Gazze ve İsrail başlığı, Trump koalisyonu içinde ciddi bir huzursuzluk alanı olarak öne çıktı. Wiles, özellikle gençler, podcast dinleyicileri ve sendika üyelerinden oluşan bir seçmen grubunun ABD’nin İsrail ile yakın ilişkilerinden rahatsız olduğunu aktardı. Bu rahatsızlığın Epstein dosyalarıyla birleştiğinde Beyaz Saray için ciddi bir baskı oluşturduğunu anlattı.

İSRAİL, GAZZE VE TEPKİLİ SEÇMEN BLOĞU

Wiles, Epstein dosyalarına yoğun ilgi gösteren yeni seçmenlerin aynı zamanda Gazze savaşı ve İsrail ile kurulan yakın ilişkiden rahatsız olan kesimle örtüştüğünü söyledi. Bu grubun Trump’ın klasik MAGA tabanından farklı olduğunu, Cumhuriyetçi Parti için yeni ve kırılgan bir alan oluşturduğunu anımsattı.

TRUMP ÜÇÜNCÜ DÖNEM SORUSUNA NET CEVAP

Trump’ın üçüncü kez aday olup olmayacağı sorusuna Wiles net konuştu. Anayasanın buna izin vermediğini, Trump’ın da bunun farkında olduğunu söyledi. Trump’ın bu konuyu gündeme getirmesinin ise “insanları çılgına çevirdiğini bildiği için” olduğunu anlattı.

OVAL OFİS’TE GERİLİM ÖNCEDEN BİRİKMİŞTİ

Haberde, Susie Wiles’ın Trump yönetimindeki kritik anlara dair aktardığı yeni perde arkası ayrıntılara da yer verildi. Wiles’a göre Donald Trump, Başkan Yardımcısı JD Vance ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky arasında Oval Ofis’te yaşanan karşılaşma, toplantıdan çok önce biriken gerilimlerin sonucu olarak ortaya çıktı.

Zelensky’nin Beyaz Saray’a geldiği anda atmosferin zaten sert olduğunu söyleyen Wiles, bu nedenle bir çatışmanın neredeyse kaçınılmaz hale geldiğini dile getirdi.

Susie Wiles ifşa etti: Trump yönetiminin karanlık yüzü

"KAMERALARI İÇERİ ALDIĞIMA PİŞMANIM"

Wiles, Oval Ofis’e kameraların alınmasının hata olduğunu kabul etti. Tartışmanın yine yaşanacağını ancak kameralar olmasaydı bir kamuoyu gösterisine dönüşmeyeceğini söyledi.

Trump’ın sağ kolu Susie Wiles itiraf etti! "Derin devlet Pentagon'da!"

JD VANCE DETAYI: “BİLİNÇLİ BİR MÜDAHALEYDİ”

Wiles, JD Vance’in öfkesine kapıldığı yönündeki yorumları reddetti. Vance’in müdahalesini “düşüncesiz değil, bilinçli” olarak tanımlayan Wiles, yaşananların plansız bir çıkış olmadığını aktardı.

TRUMP–PUTİN İLİŞKİSİNE NET TANIM

Vanity Fair dosyasında Trump’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ilişkisine dair Wiles’ın değerlendirmeleri de yer aldı. Wiles, bu ilişkiyi tutarlı bir çizgiden ziyade “daha çok dostça” olarak bahsetti.

Trump’ın sağ kolu Susie Wiles itiraf etti! "Derin devlet Pentagon'da!"

Wiles’a göre Trump, Putin’in Ukrayna’daki hedeflerinin yalnızca sınırlı toprak tavizleriyle sınırlı olmadığı kanaatine vardı. Bazı danışmanlar ve dışarıdan uzmanların Putin’in doğu Ukrayna’daki belirli bölgelerle yetineceği yönündeki görüşlerine Trump’ın katılmadığını aktardı.

Trump’ın bu değerlendirmeleri reddettiğini söyleyen Wiles, Başkan’ın Kremlin liderinin nihai hedefinin çok daha kapsamlı olduğu sonucuna ulaştığını ifade etti.

Wiles’ın anlatımına göre Trump, Putin’in asıl amacının Ukrayna’nın tamamı üzerinde kontrol sağlamak olduğu düşüncesine vardı.

HELSİNKİ ZİRVESİ HATIRLATMASI

Trump ile Putin’in 2018’de Helsinki’de yaptığı zirveyi hatırlatan Wiles, o dönemki görüntünün dışarıdan bakıldığında samimi bir hayranlık ve uyum izlenimi verdiğini söyledi.

İKİNCİ DÖNEMDE TELEFONLAR DEĞİŞKEN

Wiles’ın anlatımına göre Trump’ın ikinci döneminde Putin’le yaptığı telefon görüşmeleri tek bir çizgide ilerlemedi. Bazı görüşmeler samimi bir havada geçerken, bazı temaslar belirgin biçimde gergin oldu.

 

Trump’ın sağ kolu Susie Wiles itiraf etti! "Derin devlet Pentagon'da!"

"TOPLANTIDA KAVGA ÇIKTI"

Diğer yandan 4 Kasım 2025’te Oval Ofis’te yapılan kritik toplantıda filibuster’ın kaldırılması ve Venezuela lideri Nicolas Maduro’nun devrilmesi masaya yatırıldı. Trump konuşurken ayağa kalkan Wiles’ın “Acil bir durum var, sizinle ilgili değil” sözleriyle toplantıyı terk etmesi, Beyaz Saray’da tansiyonu yükselten anlardan biri olarak aktarıldı.

TRUMP İÇİN ÇARPICI TANIM

Röportajda en çok dikkat çeken ifadelerden biri Trump’a yönelik oldu. Wiles, ABD Başkanı’nı “alkolik bir kişiliğe sahip” olarak tanımladı. Trump’ın sınır tanımayan karar alma tarzı için “yapamayacağı hiçbir şey olmadığına inanıyor” sözleri kullanıldı.

JD VANCE, RUBİO VE MİLLER ÜÇGENİ

Wiles, Başkan Yardımcısı JD Vance’in siyasi dönüşümünü “tamamen siyasi” olarak niteledi. Marco Rubio ve Stephen Miller ise Trump’ın sert çizgisini uygulayan isimler.

JD Vance’in uzun yıllardır komplo teorilerine yakın durduğu da dosyada yer aldı.

SUUDİ ARABİSTAN

Röportajlarda Suudi Arabistan başlığı da öne çıktı. Wiles, Trump’ın dış politikada Suudi Arabistan dosyasından ziyade ekonomiye odaklanılmasını istediğini ifade etti. Başkanın, bu başlığın gündemde gereğinden fazla yer tutmasından rahatsız olduğunu ve ikinci dönemde ekonomik başlıkları öne çıkarmayı tercih ettiğini söyledi.

6 OCAK AFFI

Trump’ın göreve başladığı ilk gün çıkardığı 26 başkanlık kararnamesi ve 6 Ocak olaylarına karışan isimleri affetmesi de dosyalarda geniş yer bulmuştu. Wiles, bu kararlarda Trump’la birçok kez karşı karşıya geldiğini ancak son sözün her zaman başkanda olduğunu iletti.

Haberde ayrıca Trump yönetiminin ideolojik sertliğine dair dikkat çeken ifadeler de yer aldı. Susie Wiles, Project 2025’in mimarı ve Bütçe ve Yönetim Ofisi Başkanı Russell Vought için doğrudan “sağcı bir fanatik” sözlerini kullandı.

Trump’ın sağ kolu Susie Wiles itiraf etti! "Derin devlet Pentagon'da!"

DERİN DEVLET NEREDE?

Wiles, Washington’daki güç dengelerine ilişkin değerlendirmesinde ise “derin devlet Dışişleri’nde değil, askeri-endüstriyel kompleks” ifadesiyle Pentagon’u işaret etti.

TRUMP NASIL BİR BAŞKAN?

Trump’ın siyasi rakiplerine yönelik adımlarında intikam duygusunun belirleyici olduğunu söyleyen Wiles, açılan davalarla ilgili olarak “insanlar bunu intikamcı bulabilir, neden böyle düşünülmemesi gerektiğini söyleyemem” ifadelerini kullandı. Trump’ın her sabah intikam düşüncesiyle hareket etmediğini, ancak fırsat ortaya çıktığında bu yönde adım attığını aktardı.

Wiles, Trump’ın yakın çevresine ilişkin değerlendirmelerinde Elon Musk ve Adalet Bakanı Pam Bondi’ye de değindi. Musk için “ketamin kullandığını açıkça söyleyen, tuhaf bir adam” dedi. Bondi’nin Epstein dosyalarını ele alış sürecini ise “tamamen başarısız” sözleriyle niteledi.

Susie Wiles, Epstein kayıtlarında Trump’ın adının geçtiğini, uçuş manifestolarında yer aldığını ancak bunun suç teşkil eden bir duruma işaret etmediğini anımsattı. Trump ile Jeffrey Epstein arasındaki ilişkiyi sosyal çevreyle sınırlı tanımlayan Wiles, ikisinin de aynı dönemde “genç, bekar playboylar” olarak benzer ortamlarda bulunduğunu aktardı. Dosyalarda Trump’a yönelik yasa dışı ya da taciz edici bir eyleme dair herhangi bir unsur bulunmadığını dile getirdi.

BEYAZ SARAY’DA GÜÇ DENGESİ SUSİE WİLES’IN ELİNDE

Trump’ın en uzun süre görevde kalan baş danışmanlarından biri olmaya aday olan Wiles, Beyaz Saray’daki rolünü “ne destekçi ne de cadaloz” olarak tanımladı. Trump ile her gün zor konuşmalar yaptığını, ancak bugüne kadar anayasal kriz oluşturacak bir durumla karşılaşmadığını söyledi.

Trump’ın ikinci döneminin ilk dönemden çok daha kritik olduğunu vurgulayan Wiles, 2026 ara seçimlerinin Beyaz Saray için kader belirleyici olacağını dile getirdi.

YAYIN SONRASI İTİRAZ ETTİ

Haberde yer alan iddiaların ardından Trump’ın özel kalem müdürü Susie Wiles, X hesabından bir paylaşım yaptı. Wiles, Vanity Fair’de yayımlanan makale için “yalancı bir şekilde kurgulanmış bir saldırı yazısı” dedi. Paylaşımında, “önemli bağlamlar görmezden gelindi, benim ve başkalarının Başkan ve ekip hakkında söylediklerinin büyük bölümü hikâyeden çıkarıldı” ifadelerini kullandı.

Wiles, metnin “Başkan ve ekibi hakkında son derece kaotik ve olumsuz bir söylem çizmek amacıyla kaleme alındığını düşündüğünü” söyledi. Trump yönetiminin kısa sürede elde ettiği sonuçlara da değinen Wiles, “Trump Beyaz Sarayı’nın 11 ayda, başka hiçbir başkanın sekiz yılda başaramadığından fazlasını başardığını” yazdı.

SUSİE WİLES KİMDİR?

ABD'nin New Jersey eyaletinde 1957'de dünyaya gelen Wiles, Maryland Üniversitesinden mezun olmasının ardından dönemin Temsilciler Meclisi üyesi Jack Kemp'in yardımcısı olarak siyasi kariyerine başladı.

Wiles, daha sonra 1980'lerde dönemin Cumhuriyetçi başkan adayı Ronald Reagan'ın kampanyasında çalıştı.

Kariyeri sırasında farklı Cumhuriyetçi isimlerle çalışan Wiles, daha sonra Florida'da valilik için yarışan Ron DeSantis'ın kampanyasında görev aldı.

Cumhuriyetçi Parti içinde önemli bir figür olarak tanınan Wiles, özellikle Trump'ın 2016 ve 2020'de düzenlediği seçim kampanyalarındaki rolüyle öne çıktı.

Wiles, kampanya yönetimi, strateji geliştirme ve kriz yönetimi konularında uzmanlaşarak Trump'ın kampanyalarında aktif bir şekilde yer aldı.

67 yaşındaki Wiles aynı zamanda uzun yıllar boyunca Cumhuriyetçi Parti'nin önde gelen figürleriyle yakın ilişkiler kurarak partinin stratejik vizyonunu etkileyen bir isim olmasıyla tanınıyor.

Trump’ın sağ kolu Susie Wiles itiraf etti! "Derin devlet Pentagon'da!"

TRUMP ÖZEL YETKİ VERDİ

Trump’ın Özel Kalem Müdürlüğüne seçtiği Susie Wiles’a, klasik görev tanımının ötesinde stratejik yetkiler verdi. Wiles, yalnızca günlük programı yöneten bir isim olmadı; Beyaz Saray’daki karar trafiğini kontrol eden, kritik dosyaların başkana hangi aşamada ve hangi içerikle ulaşacağını belirleyen merkez isimlerden biri haline geldi.

 

Güncellenme Tarihi : 16.12.2025 21:29

İLGİLİ HABERLER