
"TSK İLE HÜKÜMET ARASINDA BİR ÇATIŞMA YOK"
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı, AK Parti Mersin Milletvekili Prof. Dr. M. Zafer Üskül, darbe iddialarıyla ilgili olarak Türk Silahlı Kuvvetleri'yle (TSK) hükümet arasında bir çatışma konusu olduğunu söylemenin doğru bir tarafı olmadığına dikkat çekerek, "Kaldı ki bunlar iddiadır, bilmiyoruz henüz. Bizim tavrımız hep şudur, bunu açığa çıkartacak olan yargıdır. Yargıya güvenmemiz gerekir" dedi.
MURAT ŞENGİ/MERSİN
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Zafer Üskül, AK Parti Silifke İlçe Başkanlığı'nca düzenlenen toplantıda yaptığı açıklamada, muhalefetin sürekli kurumlar arası çatışma olduğunu, hatta kurum içi çatışmalardan söz ettiğini belirterek, "Sürekli de söylentiler ortaya çıkartılıyor. Bir yerde bir polis memuru kurallara aykırı bir iş yaparsa, bir yanlışlık yaparsa bunu bütün emniyete mal etmek mümkün müdür? Doğru mudur? Şimdi siz birkaç polis hata yaptı diye onlar hakkında soruşturma açıldı ceza verildi diye emniyet teşkilatının kötülendiğini, emniyetin karşıya alındığını söylerseniz bu ülkeye iyilik etmiş olmazsınız, kötülük etmiş olursunuz. Böyle bir şey yok. Aynı şey asker için de geçerli" diye konuştu.
DARBE İDDİALARININ ORTAYA ÇIKMASI ÇIKMAMASINDAN İYİDİR
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un düzenli görüşmeler yaptığını hatırlatan Üskül, "Herhangi bir sorun varsa aralarında çözüm yollarını üretiyorlar. Ama sağda solda gazetelerde darbe planları okuyoruz. Bunlar olmuşsa, bu iddialar gerçekse ya da bu iddiaların gerçek olup olmadığının araştırılması gerekmiyor mu? Elbette gerekiyor. Bunun Türk Silahlı Kuvvetleri'yle hükümet arasında bir çatışma konusu olduğunu söylemenin doğru bir tarafı yok. Kaldı ki bunlar iddiadır, bilmiyoruz henüz.
Bizim tavrımız hep şudur, bunu açığa çıkartacak olan yargıdır. Yargıya güvenmemiz gerekir. Yargıyla ilgili eleştirilerimiz olsa da olmasa da sonuç olarak bu ülkenin yargısına güvenmek zorundayız. Yargı olanı biteni inceleyecek, araştıracak, soruşturacak gerekiyorsa yargılayacak ve gerçeği ortaya çıkartacak. Bütün bu darbe iddialarının ortaya çıkması çıkmamasından iyidir. Herkes kendine göre bir değerlendirme yapıyor ve tabii asıl önemlisi de böyle iddialar gizli kalırsa araştırılamaz.
Ortaya çıktığı zaman yargı organları gerçeği araştırıp halkımıza aktaracaklardır. Dolayısıyla kurumlar arası çatışmanın olduğunu söylemek sanki böyle bir şeyi özlüyormuş gibi bir şey ifade ediyor benim için. Olmayan bir şeyi var gibi göstermeye çalışırsanız bunun olmasını mı istiyorsunuz diye sorarlar" şeklinde konuştu.
NEREDE BİR İNSAN HAKLARI İHLALİ VARSA ÜSTÜNE GİDERİZ
İnsan hakları alanında Türkiye'de son yıllarda çok önemli gelişmelerin kaydedildiğini ifade eden Üskül, şunları söyledi:
"Bugün Avrupa'dan bir heyet geldiğinde veya biz Avrupa'ya ziyarete gittiğimizde onlarla eşit koşullarda oturup konuşuyoruz. Ne bir eksiğimiz var ne de bir fazlamız. Sonuçta insan hakları sorunları her yerde karşımıza çıkıyor. Türkiye'de hapishanede insan öldürülüyor da Belçika'da öldürülmüyor mu? Türkiye'de çeşitli çalışanların ihmalleri gecikmeleri yüzünden insanlar zarar görüyor da Norveç'te görmüyor mu? Geçenler ambulansın geç kalması nedeniyle orada bir hasta öldü. Fransa'da bir yıl içinde 115 hükümlü intihar etmiş. Niye intihar ediyor bu insanlar. Dolayısıyla bu sorunlar her yerde var. Bizim bakışımız şu, insan hakları evrenseldir. Nerede bir insan hakları ihlali varsa biz bunun üstüne gideriz. Türkiye'de de yurt dışında da, aynı şeyi oradaki yetkililer de yapar. Karşılıklı fikir alışverişi içinde bu sorunları önlemeye hep birlikte çalışırız."
KENDİMİZ ELEŞTİRİP KENDİMİZ DOĞRUYU YAPMAYA DEVAM EDİYORUZ
Muhalefetin, yapacak çok fazla işi olmadığı için sürekli olmayan şeyleri oluyormuş gibi gösterdiğini ifade eden Üskül, şöyle devam etti:
"Filanca cezaevinde işkence var. Bir heyet gönderiyoruz yok böyle bir şey. Aslı astarı yok. Geçenlerde Pozantı Çocuk Tutukevi'nde işkence yapılıyor diye bas bas bağırdı bir partinin milletvekili. Bir alt komisyon kurduk gönderdik, böyle bir şeyin olmadığı tespit edildi. Biz gereken incelemeleri hiç ihmal etmeden yapıyoruz. Geçenlerde Barış ve Demokrasi Partisi'nin bir milletvekili ile biraz kapıştık. Bizim komisyonumuzu suçladı genel kurulda. Avrupa'ya turistik seyahate gidiyormuşuz.
Turistik seyahat dediği seyahate kendi grubunun üyesi de katıldı komisyon üyesi olarak. Yani bunlar ne yapıldığının farkında da değiller. Kendi kendilerini de açmaza düşürüyorlar. Hazırladığımız raporu okumamış belli ki, ne yapıldığından haberi yok. Muhalefet maalesef Türkiye'de işlerin daha iyi gitmesi için ülkemizin daha ileriye gitmesi için kalkınması için, demokrasimizin daha geliştirilmesi için projeler üreterek olumlu eleştiriler yaparak katkıda bulunacağına ne kadar olumlu iş yapılıyorsa hepsine karşı çıkmayı marifet biliyor. Bu bizi üzüyor, biz daha ciddi eleştiriler yapan bize de ülkemize de yararlı olacak projelerle gelen bir muhalefete sahip olmayı tercih ederiz. Bu bizim için daha kamçılayıcı bir etki yapar. Ama biz kendimiz eleştirip kendimiz doğruyu yapmaya devam ediyoruz. Muhalefet yoksa yok ne yapalım, o görevi de biz gerekirse görürüz."
HASTANELERDE DAHA UZUN SÜRE HİZMET VERİLECEK
Hastanelerin daha verimli çalışmasını sağlayabilmek amacıyla çalışmalar yaptıklarını belirten Üskül, "Doktorlar ya tam gün hastanede çalışacaklar ya da 'yok ben hastanede çalışmayacağım' diyen varsa muayenehanesinde ya da özel hastanede çalışacak. Halkımız açısından en önemli olan şey şu, artık para işi ortadan kalkıyor. Muayene olabilmek için hekimin özel muayenehanesine gitmek gerekmeyecek.
Ameliyat olmak için bıçak parası vermek gerekmeyecek. Doğrudan insanlarımız hastaneye gidecekler başvurup hizmeti alacaklar. Hastanede daha uzun süre hizmet verilecek. Mesai saatinin bitiminden sonra da sağlık personeli hizmet vermeye devam edecek. Dolayısıyla hastaneye yapılan yatırımdan elde edilen verim en az iki katına çıkarılacak. Bu bizim açımızdan çok önemli. Çünkü sağlık araç-gereçleri inanılmaz pahalı. Bunların günün belli saatlerinde kullanılması ve ardından orada kullanılmadan bırakılmasından daha kötü bir şey olamaz. Verimlilik çok artacak" ifadelerini kullandı.
Bütün bunları yaparken de sağlık çalışanlarının haklarının iyileştirilmesine de özel bir dikkat gösterildiğini vurgulayan Üskül, "Doktorların, sağlık çalışanlarının en büyük şikayeti evet doğru biz döner sermayeden para alıyoruz ama aldığımız bu ek gelirler bizim maaşımıza, esas maaşımıza etki etmediği için emekli olduğumuzda emekli maaşımız çok düşük oluyor. Hayat standardımız birden düşüyor. Bu sakıncaları ortadan kaldırmak için temel aylıkları yükseltildi dolayısıyla bu emekliliklerine yansıyacak, aynı zamanda döner sermayeden alacakları paylarla da rahat bir yaşamı sürdürebilecekler" dedi.