KAYNAK : Haber Vitrini
HİLAL ÖZTÜRK
ANKARA - Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Genel Başkanı Derviş Günday ile 15 yöneticisinin 'görevi kötüye kullanmak' iddiasıyla cezalandırılmaları talep edildi.
Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmekte olan davanın bugünkü duruşmasına sanıklar katılmazken avukatları hazır bulundu. Duruşmada, esas hakkındaki görüşünü bildiren savcılık, Günday'ın da aralarında bulunduğu 16 TŞOF yöneticisi hakkında 'kişilere menfaat sağlayarak görevlerini kötüye kullandıkları' iddiasıyla hapis cezası ile cezalandırma talebinde bulundu.
Sanık avukatları savcının esas hakkındaki görüşüne karşın savunmalarını hazırlayacaklarını belirterek süre talep ettiler. Duruşma bu nedenle ertelendi.
İŞTE TŞOF'DAKİ SOYGUNU BELGELEYEN İÇİŞLERİ BAKANLIĞI RAPORLARI
TŞOF yöneticileri hakkında açılan davanın esasını oluşturan 25 Ekim 1999 tarihli İçişleri Bakanlığı inceleme ve soruşturma raporlarında, sanıkların TŞOF'un Plaka A.Ş.'deki Ayhan Sıtkı Saner'e ve Saner'in sahibi olduğu Umut A.Ş.'ye ait hisseleri yüksek değerle devraldığı ve Plaka A.Ş. bünyesindeki Tıbbi Görüntüleme ve Laboratuar Merkezi'nin de Umut A.Ş.'ye gerçek değeri altında satıldığı iddia edildi. Ayhan Sıtkı Saner ile TŞOF arasında ortaklık anlaşması yapılırken 'kamu hizmeti yapmanın gereği olan, açıklık, şeffaflık, rekabet ve objektiflik ilkelerine uyulmadığı kaydedilen raporlarda, Saner ile TŞOF arasında şirket kurulmasının temel nedeni olarak; 'TŞOF'un Karayolları Trafik Yönetmeliği'nde yapılacak değişiklikle getirilecek yeni teknolojiyi uygulayacak imkanının olamamasının' gösterildiği bildirildi. Raporlarda, yeni tip teknolojinin Türkiye'ye 13 Eylül 1995 tarihli Yönetmelik değişikliğiyle getirildiğinin altı çizilerek, "İsviçre şirketi olan Delta Trading and Investment Ltd. Şirketi ile Ayhan Sıtkı Saner bu değişiklikten iki buçuk ay önce anlaşma imzalamıştır. Dolayısıyla o tarihte ne Ayhan Sıtkı Saner'in ne de ülkenin değişik yerlerinde plaka imalatı yapan bir başka şahsın bu konuda tecrubeli olması mümkün değildir" denildi. Ayhan Sıtkı Saner'in ortak olarak tercih edilmesinin en önemli nedeni olarak bu kişinin plaka üretimi konusunda yurtdışı bağlantısının, ticari ilişkisinin olduğu belirtilen raporda, Saner'in önceden bilgilendirilerek Delta Trading and İnvestment Ltd. Şirketiyle anlaşma yapmasına zemin hazırlandığı, oluşan durum karşısında şirkete ortak alınma gerekçesinin meydana getirildiği kaydedildi. Raporda, dünyada folyo üretiminde tekel olmadığı, birden çok firmanın bunu ürettiği bu nedenle aliminyum folyo konusundaki tekel ve tek dağıtıcılık iddialarının gerçekle alakası olmadığı vurgulandı. Saner'in daha sonra plaka üretimi işinde devreden çıkartıldığı da kaydedildi.
'GÜNDAY-SANER PASLAŞMASI'
Plaka A.Ş.'deki Ayhan Sıtkı Saner ve Umut Plaka Tekstil A.Ş.'ye ait olan yüzde 46,75 oranındaki hisselerin TŞOF tarafından, hisse senetlerinin kar payı yaklaşımı ve sabit kıymetlerin dövize endekslenmesi yoluyla ulaşılan özvarlık tutarı dikkate alınarak belirlenmiş bedel olan 2 trilyon 830 milyar liranın gerçekten uzak olduğu belirtilenh raporlarda, bu nedenle satın alma işleminin Saner'in lehine yapıldığı sonucuna varıldığı bildirildi. Plaka A.Ş. bünyesindeki Tıbbı Görüntüleme ve Laboravatuar Merkezi'nin Saner'e satılmasında da usulsüzlük olduğu bildirilen raporlarda, merkezin değerinin çok altında satıldığı, aradaki farkın trilyonlarla ifade edilebileceği kaydedildi.
Öte yandan, alım satım işlemlerinde TŞOF'un, Saner'e ait hisse senetlerini alırken tüm borçlarını ödediği, alacağı konusunda ise ödeyeceği çeklerin son ikisinin vadesini esas alarak, Saner'e sekiz-on aylık vadeler tanındığı bildirildi. Şirket ve işletme devrine ilişkin teamüllerin hiçe sayılarak, TŞOF tarafından kolaylıklar sağlandığı, bundan menfaat doğduğunun açık olduğu vurgulandı.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:11