TÜBİTAK'TAN DEHŞET RAPORU : İSTANBUL'DA 50 BİN KİŞİ ÖLECEK!..
TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Başkanı Prof. Dr. Naci Görür, Marmara Denizi'nin muhakkak 7'nin üzerinde bir depremle sınanacağını belirterek, ''Öyle bir depremin olması halinde, faya nazaran Marmara Denizi'nin güneyi, kuzeyine göre çok daha fazla etkilenecektir'' dedi.
Prof. Dr. Görür, Beykent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi'nde, ''Marmara Denizi'ndeki deprem araştırmaları'' konulu konferans verdi.
Depremle ilgili nelerin yapılması gerektiğinin 1999 depremlerinden sonra Türkiye'de konuşulmaya başlandığını anlatan Görür, ''Beklenen Marmara depremi olacak ve ölmemesi gereken insan ölecek, biz tekrar oturup yeni baştan ne yapmalıyız, nasıl yapmalıyızı tartışacağız. Endişem ve korkum bu. Bunu da bilim adamı olarak, AB'nin kapısındaki bir Türkiye için içime sindiremiyorum'' diye konuştu.
Marmara Denizi'ndeki deprem araştırmalarının hiçbirisinde ''Devletin örgütlü bir desteğinin, siyasi iktidarların herhangi bir desteğinin'' olmadığını kaydeden Görür, şu görüşleri savundu:
''Yaptıklarımız Türk bilim dünyasının, uluslararası bilim dünyasıyla bütünleşmesidir. 1999'da deprem oldu, 'Gelin şu Marmara'nın durumu nedir, haydi araştırın' diye bize yol gösteren, destekleyen bir siyasi iktidar bugüne kadar olmadı. TÜBİTAK olarak 50-60 milyon dolara mal olabilecek bir araştırmayı, Türkiye'nin cebinden tek kuruş harcamadan yaptık.''
-MARMARA DENİZİ'NİN GÜNEYİ DAHA FAZLA ETKİLENECEK-
Naci Görür, 1999 depremlerinin ardından Marmara Denizi'nde 2'si Türk, 8 araştırma gemisinin araştırmalar yaptığını hatırlattı.
Marmara Denizi'nin bugün dünyanın en fazla bilinen iç denizi haline geldiğini ifade eden Görür, araştırmalar sonucu toplanan verilerin çok fazla olduğunu ve çalışmaların devam ettiğini söyledi.
Görür, Marmara Denizi'nin bir ''deprem denizi'' olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Marmara Denizi, muhakkak 7'nin üzerinde bir depremle
sınanacaktır. Öyle bir depremin olması halinde, Marmara'nın faya nazaran güneyi, kuzeyine göre çok daha fazla etkilenecektir. Çünkü Marmara'nın tabanında stres birikimi asimetrik devam etmektedir.
Kuzeye göre aşağı yukarı 6 mislidir. Güney, kuzeye nazaran çok daha fazla deforme olmaktadır. Bunun da anlamı, olası Marmara depremi meydana geldiğinde, Marmara Denizi'nin güney alanları çok daha şiddetli etkilenecektir. Eğer gerekli tedbirler alınmazsa Marmara Bölgesi'nde 50 bine yakın vatandaşın hayatını kaybetmesi kaçınılmazdır.''
-DEPREMİN ÖNCEDEN HİSSEDİLMESİ-
Naci Görür, TÜBİTAK MAM'da, depremleri günlerce önceden hissedebildiklerini belirterek, şunları kaydetti:
''1999'dan bu yana 4 ve üzerindeki depremleri yüzde 60 oranında önceden hissettik. Bunu İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne söyledik, onlar da bazı tedbirler aldı. Mesela, Balıkesir civarındaki depremi bir hafta önceden, Saroz Körfezi'ndeki depremi 10 gün önceden beklemeye başladık. Bunları radon gazı, elektromanyetik ölçümlerle, uzaydan algılama yöntemleri, deformasyon sistemleri, CPS ağlarıyla disipline bir çalışmayla yapıyoruz. Hiç kuşku duymuyorum ki önümüzdeki birkaç sene sonra biz bu algılamamızı çok daha anlamlı hale getirebileceğiz.''
Görür, Marmara Denizi'nde Tekirdağ'dan başlayan 110 kilometre uzunluğundaki fayın Yeşilköy açıklarına kadar geldiğini, buradan da 65 kilometre uzunlukla Körfez'e kadar ulaştığını anlattı.
65 kilometrelik bölümün kırılması halinde en fazla 7 büyüklüğünde bir deprem olacağının kabaca hesaplandığına işaret eden Görür, sözlerini şöyle tamamladı:
''110 kilometrelik fayın kırılması halinde 7.4 gibi bir deprem oluşturacağı hesaplanıyor. Bu, en tehlikeli fay. Bu fayın 7'nin üzerinde deprem ürettiği tarih 1766. Eğer biz, Şarköy ve orta Marmara çukuru arasındaki kısmın 1912'de bir daha kırıldığını belirleyebilirsek, belirtilen deprem geriye kalan 50 kilometre için söz konusu olacak. O zaman 50 kilometrelik bölümün üreteceği deprem de7.4'lerden daha aşağı inecektir. O bir bakıma İstanbul için daha sevindirici durum.''
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:16