O hep gözümüzün önündeydi, işini yapıyordu... İşini hem de çok iyi yapıyordu...
Bakıyorduk, seyrediyorduk, ama göremiyorduk...
Beşiktaş''ta geçen yıl 8 maçta 9 gol attığı muhteşem bir seri yakalamıştı... Takımının lideriydi, her türlü övgüyü hak ediyordu, takdir ediliyordu, alkışlanıyordu ama...
Hakan Şükür''le gündeme perde indiren tartışmalardan, sıra bir türlü O''na gelmiyordu... Hiçbirimiz, Ersun Hoca''ya ''''Tümer''i neden Milli Takım''a almadın?'''' sorusunu sormuyorduk...
Öff... Gündem öylesine yoğun ve doluydu ki, Hakan aşağı , Hakan yukarı... O verimsiz tartışmadan, kavgadan, yargısız infazlardan Tümer''e sıra gelmedi bir türlü...
Tümer Metin, suskun ve durgundu... Küskün ve kırgındı... Evet, sitem ediyordu... Ama işindeki üslubu hiç değiştirmedi. Kararlılığını, duruşunu hiç bozmadı...
Biri, O''na ''''Gel !'''' diyene kadar...
Fatih Terim ''''Gel'''' deyince, O''na da ''''Gol'''' demek düştü...
Danimarka, Ukrayna, Arnavutluk maçlarının ''''Kahraman Golcüsü'''', Almanya maçının süper ustası Tümer Metin, dün doğum gününü kutladı... Kimbilir, belki de yeniden doğumunu kutladı... 31 yaşında aradığı mutluluğu, gururu ve çoktan hak ettiği zafer duygularını doya doya yaşadı.
Acarkent''teki söyleşimizde sesini yükselterek konuşmasına, sözlerine hep çam ağacı gibi iğne yaprakları sivrilikler, sitemler, eleştiriler katmasına hiç itiraz etmedim. Hepsini değil, ama bir bölümünü kişisel olarak da kabul ettiğim haklı ve soylu isyanını anlayışla, saygıyla karşıladım..
Sorduğum her soruyu dürüst bir içtenlikle yanıtladı... Kimi sorular ve yanıtları ikimizin arasında kalacak.
Ötekileri paylaşmak üzere, buyur ola...
* * *
''''Evet, gerek kişisel başarım, gerekse takımca elde ettiğimiz başarı bir mucizedir. Buna itirazım yok. Ama sizin ''Mucizeler, kahramanlıklar tasarlanamaz'' sözünüze itirazım var. Mucizeler hayal edilir. Hayaller tasarlanır ve tasarılar bir gün gerçeğe dönüşür. İşte benim yakaladığım başarı ve mutluluk, böyle bir mucize öyküsü... 31 yaşındayım. Şu Danimarka maçına kadar sadece altı kez milli formayı giymişim. Ama inancımı ve adanmışlığımı hiç kaybetmemişim. Fatih Terim beni göreve çağırmış... Bu büyük bir onur, çok büyük bir fırsat... Çünkü başarırsam, arkadaşlarımla birlikte başarırsak, bu benim ilk ve son Dünya Kupa''m olacak.''''
''''Ailemin hemen tamamı Fenerbahçeliydi. Belki aykırılık olsun, kendi yolumu kendim çizeyim diye, kendimi bildim bileli Beşiktaşlıyım. Çocukluğumdan beri hayal ettiğim Beşiktaş formasına 26 yaşında kavuştum. Ulusal formayı giymeyi hep hayal ettim, istedim. Çok çalıştım, inancımı da hiç yitirmedim. Fatih Terim, 31 yaşında beni göreve çağırdı. Güvendiğini gösterdi, beni seçti... İşte hayallerim gerçekleşti. Hayır, hayallerim hiçbir zaman bitmeyecek. İnanıyorum ki, Dünya Kupası''nda da sürecek.''''
''''Allah bana istediklerimi hep geç verdi. Ama hepsinin temellerini sağlam verdi. Bugün bulunduğum nokta, yıllar önce olmayı istediğim noktadır. Bugünden, 40 yaşında olmak istediğim yeri de biliyorum. Futboldan kopamam. Antrenörlük yapacağım''''
''''Bunu biliyorum. Benim sizlerin indinde kredim olmadı. Attila abi, seni de Hıncal Uluç''u da, Erman Hoca''yı da biliyorum. Meyve veren ağacın taşlandığını da biliyorum. Bu kısır döngüye alıştım artık, önemsemiyorum. İşimi iyi yapmaya, en iyi biçimde yapmaya çalışıyorum. Başarınca mutlu oluyorum. Bu kadar başarıya ve mutluluğa rağmen yüzüm gülmüyorsa, derinlerde nedenleri vardır. Yüzümü de değiştiremem, o anlamda değişemem. Bu saatten sonra estetik yaptıramam.''''
''''Geçen yıl 14 Ekim''de koluma dövme yaptırdım : Beni sadece Allah yargılayabilir ! Bu yıl yeni dövme yaptıracağım. Yine Allah''a olan inancımla mesajımı üzerimde taşıyacağım. Dikkatle izleyin, neler yazdığımı görürsünüz. Neler yapacağımı da göreceksiniz.''''
''''Futbolcu olarak yola çıkarken Oğuz Abi''yi (şimdi hocam), Aykut Abi''yi, Tanju Çolak''ı çok beğenir, örnek alırdım... Sonra kendi yolumu çizdim tabii, kendi stilimi buldum. Bugün 31 yaşındayım, artık gençler beni örnek alıyordur. En azından ben onlara örnek olmaya çalışıyorum''''
''''Hayır, Beşiktaş''ta hiçbir sorunum yok. İki yıldır sakatlık nedeniyle takımın dışında hiç kalmadım. Haftanın ilk iki günü sakatlık ve tedaviyle uğraşmışımdır ama, hafta sonunda hazır olmuşumdur hep. Benden beklenen, istenen ne ise, kim ne takdir etmişse, öyle oynarım.. En iyisini yapmaya çalışırım. Malmö''deki maçta attığım dördüncü golden sonra çok sevinmediğimi görüp bunun nedenlerini merak edenlere açıkça söyleyeyim. Hiçbir kırgınlığım yok. Golü attığımda takım zaten 3-1 öndeydi, ben golü attım, santra yapıldı maç 4-1 bitti. Yani bu gol, Tümer''in kişisel kahramanlık gollerinden biri değil... Tümer spesiyalitesi değil... Rutin bir gol... Kimse bundan farklı anlamlar ve tartışmalar çıkarmasın. Maalesef negatiflerle beslenen bir toplumuz. Olumlu ve güzel şeyleri görmüyoruz''''
Tümer''le söyleşinin, zaman zaman katır kutur kırılganlıklara, sitemlere, tartışmalara dönse de keyifli olduğunu söyleyebilirim... Açıkça, kesin ve net biçimde köşeli konuşmalarla anlatıyordu kendisini... Lafı seyretmiyor, dinliyor ve asla yuvarlamıyordu... Onun eğrileri hiç kullanmayan, kırık çizgilerle, dar açılara ters geniş açılı yanıtlarla kullandığı geometrik dil hoşuma gitti...
Sezon sonunda sözleşmesi bitiyormuş. Alkışlar, goller, sevinçler güzel de, Beşiktaş''ta geleceği hiç kimse gündeme almamış anlaşılan... Bunları sormadım. O nasıl olsa beklemeyi biliyordu... Uzun söyleşinin özünde hep ''''Geciken ben değilim !'''' mesajını veriyordu!
Sergen''le konuşmuyoruz
''''Evet, Sergen''le uzunca bir süredir konuşmuyoruz... Ne olup ne bittiğini kendime saklayayım... Ama profesyonel futbolcu olarak, bu takımın oyuncusu olarak görevimi, oyun stilimi, oyun içindeki tercihlerimi asla etkilemez bu durum. Hatırlayın, 100. Yıl''da kazandığımız şampiyonluğu garantileyen Galatasaray maçında Sergen''in attığı golün pasını Tümer Metin verdi. Yarın futbol ne gerektiriyorsa Tümer Metin en iyi biçimde yapar yine... Kimse bu durumu yanlış yorumlamasın!''''
Gırgırı sevmem
''''Beşiktaş''ta değil sadece, Milli Takım''da da arkadaşlarıyla çok az konuşan biriyim. Geyik muhabbetlerinden hoşlanmıyorum... Çoğu genç arkadaşın yaptığı gibi gırgır şamata benim yaşam biçimim değil... Kamplarda da tek yatıyorum. Yani odamı genellikle kimseyle paylaşmıyorum. Sadece Beylerbeyi kampında oda sayısı sınırlı olduğu için Nihat''la aynı odayı paylaştım. Uçak yolculuklarında kimi uyumayı sever, kimi gırgırı, şamatayı... Ben kendimi dinlemeyi severim. Kitap okumayı... Bu durum kimine göre, hiç kimseyle konuşmadığım, sanki bir problem varmış izlenimi yaratıyor. Yanlış!''''
Nuri çok şanslı
''''Almanya maçının sonrasında, kampta Fatih Hoca''mızın çevresinde toplanan futbolcu arkadaşlarıma katıldım. Ben yaklaşınca genç Nuri Şahin, ayağa kalkarak bana yerini vermek istedi... Omuzuna elimi bastırdım, ''Otur Nuri'' dedim, koltuğun kolluğuna ilişip, gözlerinin taa içine bakarak Fatih Hoca''yı gösterdim. ''Bak, ben bu hocayla çalışabilmek için 31 yıl beklemek zorunda kaldım. Oysa sen daha 17 yaşındasın ve Fatih Hoca seni çağırdı, Almanya maçında oyuna soktu, oynattı. Golünü de attın. Bütün bu işleri 17 yaşında yapmaya başladın. Ne kadar şanslı olduğunu biliyor musun?'' dedim''''
Hagi müthişti
''''Samsunspor''da oynarken, ilk Galatasaray maçında hocam bana Hagi''yi tutma görevi verdi... Ama tutabilene aşk olsun... Perişan oldum yani... Devre arasında arkadaşlarıma, ''Yahu ne biçim adam bu, ne yapsam olmuyor, beceremiyorum, onu tutamıyorum'' dedim... Yabancı futbolculardan en beğendiğim, etkilendiğim adam da Hagi oldu!''''
Son taktik
Ligin dişli ekiplerinden Kayserispor ile karşılaşacak olan Beşiktaş, dün, yarın oynayacağı maçın taktiğini denedi. Milli takımdan sakat dönen Okan Buruk, çalışmaya katılmazken, Gökhan Zan ile Sergen düz koşu yaptı. Üç oyuncunun yer almayacağı siyah - beyazlılarda cezası bulunan Ali Güneş de maç kadrosunda yer almadı.
Oyuncularından dikkatli olmalarını isteyen Teknik Direktör Rıza Çalımbay, Kayserispor karşısında kaybedilecek puanın, kendilerine her yönden olumsuz yansıyacağına dikkat çekti.
Yönetimden iftar
Şişli Belediyesi tarafından Mecidiyeköy''de kurulan çadırda, dünkü iftarı Beşiktaş Yönetim Kurulu verdi. Yaklaşık bin kişinin katıldığı yemeğe Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Beşiktaş Kulübü Asbaşkanı Kıvanç Oktay, yönetici Süleyman Eren ile futbolcular Sergen Yalçın ve Gökhan Zan katıldı.
(milliyet)
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:53