Gündem
  • 28.5.2013 17:56

Türk aileye yüzme dersi cezası

Yurtnaç, ailenin konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşınması gerektiğini söyledi.

Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Kemal Yurtnaç, "İsviçre adaletinin Türk aileye 'Yüzme Dersi Cezası' büyük haksızlık" dedi. Ailenin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde dava açmasını önerdiklerini söyleyen Yurtnaç, dini inançlar ve kültürel değerlerin her türlü koşulun üstünde olduğunu belirtti.

Çeşitli Türk dernek ve vakıflarıyla görüşmeler yapmak üzere Türklerin yoğun olarak yaşadığı Avrupa ülkelerine bir program gerçekleştiren Yurtnaç, konu ile ilgili olarak, İsviçre'nin yaptığı yanlışı AİHM'in düzelteceğine inandığını söyledi. Yurtnaç, 'yüzme dersi' ile ilgili ceza alan ailenin kararı mutlaka AİHM'e götürmesi gerektiği üzerinde durdu.

KİMSE ÇOCUĞUM YÜZME ÖĞRENMESİN DEMİYOR

Kızlarını inançları gereği karma yapılan yüzme dersine göndermeyen ailenin cezalandırmasının İsviçre gibi bir ülkeye yakışmadığını söyleyen Kemal Yurtnaç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hiç kimse kız çocuğum yüzme öğrenmesin demiyor. Elbette zorunlu bir dersse bunu öğrenecek. Ancak dersin kişinin inançlarına ve kültürel değerlerine aykırı koşullarda yapılması yanlış. İsviçre Federal Mahkemesi Türk aileye verilen 3 bin Frank para cezayı onaylayarak Avrupa İnsan Hakları kriterlerini dikkate almadığını göstermiştir. Ailenin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde dava açmasını öneriyor ve destekliyoruz. İnsani değerleri hiçe sayan bu tip kararlar hangi düzeyden gelirse gelsin nihayetinde geri döner."

YURT DIŞINDA YAŞAYAN VATANDAŞLARIMIZ ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYACAK

Kemal Yurtnaç, Avrupa'daki gençlik dairelerince ailelerinden alınan Türk çocuklarının Türk kültürüne aykırı olarak yetiştirilmesi konusunda ise son derece duyarlı olduklarını bildirdi. Devlet olarak ilgili Avrupa devletleriyle sürekli temasta olduklarını söyleyen Yurtnac, bu konuda gurbetçi vatandaşlarımıza büyük iş ve sorumluluk düştüğünü söyledi. Yurtnac, "Bizim devlet olarak buralara gelip her şeyi yapmamız mümkün değil. Her ülkenin kendi iç hukuk kuralları var. Ancak burada yaşayan vatandaşlarımız, buraların yetkilileri ile işbirliği yaparak sorunu aşabilirler. Buradaki en önemli nokta daha çok Türk ailesinin koruyucu aile statüsü alması konusudur. Daha çok Türk koruyucu aile olursa, gençlik daireleri elinde olan çocuklarımız daha çok kendi kültürleri ile yetişme şansını yakalamış olur" diye konuştu.

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 14:56

İLGİLİ HABERLER