
TÜRK-İŞ'TEN SİYASETÇİLERE ELEŞTİRİ
ANKARA - Kumlu, Ramazan Bayramı dolayısıyla yayınladığı mesajında, Türkiye'yi 12 Eylül'de yapılacak Anayasa değişikliği referandumuna götüren sürecin adeta bir seçim atmosferi içinde gerçekleştiğini kaydetti.
Tartışılması gerekenin Anayasa değişiklik maddelerinin içeriği olması gerekirken, referandumun asli konusunun göz ardı edildiğini ifade eden Kumlu, referandumda ''Evet''in çoğunlukta olması durumunda muhalefetin, ''Hayır''ın çoğunlukta olması durumunda ise iktidarın ''kaybetmesi'' eksenine oturtulduğunu belirtti.
Anayasa değişikliği gibi toplumsal mutabakatla gerçekleşmesi gereken bir konuda bu denli siyasileşilmesinin, konuya salt demokratikleşme açısından bakmak isteyen kesimleri sıkıntıya soktuğunu, yaratılan ''genel seçim'' havasının ''Evet'' ya da ''Hayır'' oylarının mecrasını kaydırdığına dikkati çeken Kumlu, toplumun 'Evet' ya da 'Hayır' temelinde katagorize edilmeye çalışılmasının önemli bir rahatsızlık konusu olduğunu bildirdi.
-''KONU MANKENİ OLMADI''-
Türk-İş'in bu güne kadar hiçbir siyasi partinin ya da siyasi oluşumun konu mankeni olmadığını ve bundan sonra da olmayacağını vurgulayan Kumlu, şunları ifade etti:
''Referandum sürecinde kullanılan siyasi üslup da son derece rahatsız edici bir düzeyde olmuştur. Liderlerin birbirlerine sarf ettikleri kırıcı ve neredeyse hakarete varan sözler parti liderlerinden çok toplumu incitmiş, referandum sonrasında ülkenin birçok sorununun çözümü için omuz omuza olması gerekenlerin 'kötü söz' temelinde bu denli ayrı düşmesi, toplumu, ülkenin geleceği adına umutsuzluğa düşürmüştür.
Demokratikleşme, toplumumuzun su kadar, ekmek kadar zaruri bir ihtiyacıdır. Hiç kuşkusuz Anayasanın demokratikleşmesi bu ihtiyacın mihenk taşını oluşturmaktadır. Bu nedenledir ki Türk-İş, yıllardan beri 12 Eylül Anayasasının bir bütün olarak ele alınarak değiştirilmesi gerektiğini savunmuş, kimi zaman da diğer emek ve meslek örgütleriyle birlikte bu talebini dile getirmiştir. Referanduma sunulan Anayasa değişiklik maddelerinin, toplumun demokratikleşme ihtiyacını karşılamaya yeterli olmadığı herkes tarafından kabul edilmektedir. Şu çok açıktır ki, referandum sonucu ne olursa olsun, 13 Eylül günü Türkiye?nin gündeminde yine Anayasa değişikliği olacaktır. Türk-İş, ülkemiz demokratik bir Anayasaya kavuşuncaya kadar bu konudaki uyarı ve önerilerini sürdürecektir.''
-''HAK GASPLARI VAR''-
Türk siyasetinin referandum sürecinde demokrasi kültürü adına iyi bir sınav veremediğini savunan Kumlu, ''Dileğimiz, siyasetin, açılan yaraları fark etmesi, gerekli dersi alması ve demokrasi kültürünü toptan reddeden tavır ve üslupları gelecek dönemlere taşımamasıdır'' dedi.
Sonuç ne olursa olsun siyasetin, 13 Eylül sabahına kin, öfke, intikam nöbetleri ile değil, kazanan ve kaybedenlerin kucaklaştığı, Türkiye demokrasisi için el ele verdiği bir ruh hali içinde uyanmasını dilediklerini belirten Kumlu, şunları kaydetti:
''Ülkemizin gerçek gündemi işsizlik ve yoksulluk olmaya devam etmektedir. Hükümetin işsizlik sorununa yönelik yaptığı çalışmada çözümü yine işçi haklarında yapılacak kısıtlamalarda görüldüğü ortaya çıkmıştır. Esnek çalışma biçimlerini, kıdem tazminatını, İşsizlik Sigortası Fonu'nu, fazla çalışma sürelerini, Özel İstihdam Bürolarına işçi kiralama yetkisi verilmesini, bölgesel asgari ücreti konu edinen bu çalışma Türk-İş'in karşı çıktığı ve yüksek duyarlılık içinde bulunduğu hak gasplarını içermektedir. Türk-İş, çalışma hayatındaki kuralsızlıkları da kural haline getirecek bu tür yaklaşımlara onay vermeyecektir.