Ekonomi
  • 1.4.2003 10:51

TÜRKBANK, HAZİNE ELİYLE BATIRILMIŞ

Bir an önce tasfiye edilmek istenen Türkbank'ın bizzat Hazine eliyle batırıldığı ortaya çıktı. Hazine tarafından atanan bürokratların görev yaptığı yönetim kurulunun siyasilerin yakınlarına ve kamu kuruluşlarına kullandırdığı kredilerin geri dönmemesi üzerine mali yapısı bozulan banka bir an önce tasfiye edilerek, bazı gerçeklerin üzerinin örtülmeye çalışıldığı bildirildi. Banka yönetim kurulu tarafından kullandırılan ve batan kredi miktarının 600 milyon doları bulduğu tespit edildi. BDDK'nın bir an önce tasfiye edilmesini istediği Türk Ticaret Bankası (Türkbank) ile ilgili hukuk mücadelesi devam ediyor. Banka çalışanlarının verdiği hukuk mücadelesi sürerken, bankanın neden apar topar tasfiye edilmek istendiğinin arkasındaki gerçek nedenler ise bir bir ortaya çıkıyor. Bankanın mali durumunun bizzat Hazine eliyle bozulduğu, Türkbank'ın bu duruma gelişinin ilk olarak Sümer Holding'e kullandırılan kredilerden kaynaklandığı ortaya çıktı. 12 trilyonluk kredi Türkbank'tan öncelikle 1991 yılından itibaren bir kamu kuruluşu olan Sümer Holding grubuna büyük montanlı krediler kullandırıldı. 1994 yılına gelindiğinde bu gruba kullandırılan kredilerin toplamı 12 trilyon liraya yaklaştı. Bankanın 500 milyar lira ödenmiş sermayesi bulunurken, Sümer Holding'e verilen krediler banka toplam banka kredilerinin yüzde 50'sine yakın bir seviyeye ulaştı. Zarar eden ve borçlarını zamanında ödemeyen Sümer Holding grubuna kullandırılan bu krediler bankanın mali yapısını bozan ilk uygulama oldu. Bankanın çöküşünü hazırlayan anlaşma 1994 yılında 12 trilyonu bulan banka alacağı için Kamu Ortaklığı İdaresi ile Türkbank arasında bir protokol yapıldı. Bu protokole göre; alacağın 3.7 trilyon lirasından vazgeçildi. Geri kalan borcun ise yıllık tefe+6 puan üzerinden uzun vadeli gelir ortaklığı senetleri ile ödenmesi kararı alındı. 1994 krizinin yaşandığı ve serbest piyasadan faizlerin ortalama yüzde 200'ler civarında seyrettiği o ortamda bir kamu kuruluşunun borcu için Kamu Ortaklığı İdaresi ile yıllık yüzde 59 basit faiz oranıyla yapılan bu anlaşma bankanın çöküşünü hazırladı. Bu protokol imzalanırken, o tarihte bankada Hazineyi temsilen yönetim kurulu üyeliği yapan eski bakan ve parlamenter Ateş Amiklioğlu bulunuyordu. Banka 64. madde kapsamına alındı Yapılan söz konusu protokolün ardından gelir-gider dengesinin bozulması ve mali bünyesi zayıflaması üzerine Hazine yüzde 13.55 ortağı olduğu ve yönetiminde bulunduğu bankayı 2.9.1994 tarihinde 64. madde kapsamına aldı. Bankanın ikinci büyük hissedarı olan ve her dönemde yönetim kuruluda 2, denetleme kurulunda 1 üyesi bulunan Hazine; banka iyi yönetilmiyor, mali bünyesi zayıfladı diye bankayı 64. madde kapsamına aldıktan sonra o tarihteki banka yönetim kuruluna dokunmadı. Üstelik genel kurulda yönetim kurulu üyelerini ibra etti. Hazine'nin oyunları Hazine ibra ettiği bu yönetim kurulunu daha sonra görevden alarak, banka yönetimine 3 kişi atadı. Hazine yönetimi tarafından atanan bu 3 kişi yıllarca genel kurulca seçilmiş gibi gösterildi. Ticaret Sicil Gazetesi'ne de bu 3 kişinin genel kurulca seçildiği şeklinde not düşüldü. Ancak Hazine Müsteşarlığı'nın ''gizli'' ibareli belgeleri mahkeme dosyalarına yansıdı ve bu 3 kişinin seçilmediği, Hazinece atandığı ortaya çıktı. Hazine tarafından atanan bu yönetim görevde kaldıkları yaklaşık 2 yıl içersinde Bankalar Kanunu'na aykırı olarak büyük montanlı usulsüz krediler kullandırdı. 1995 ve 1996 yıllarında verilen ve geri dönüşümü sağlanamayan bu krediler toplamı 600 milyon dolar civarında gerçekleşti. Özellikle siyasilerin yakınlarına kullandırılan kredilerin batması üzerine bankanın sermaye gereksinimi iyice arttı. Hazine, sermaye artırımı talep etti. Çalışan ve emeklilerin ortak olduğu vakıfların da sermaye ihtiyacını karşılayacak parasının olmaması üzerine TMSF bankaya el koydu. (Yeni Şafak) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:42

İLGİLİ HABERLER