Gündem
  • 10.5.2012 00:12

Türkiye Avrupa'daki ayrımcılık zehirinin panzehiridir

     Bakan Bağış ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, AB Bakanlığı, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve AB Türkiye Delegasyonu işbirliği ile Gençlik Parkı'nda düzenlenen 9 Mayıs Avrupa Günü Şenliği'ne katıldı.
     Bağış, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin Avrupalı kimliğini sorgulamanın kimsenin haddi olmadığını söyledi.
     Türklerin tarihinin en kötü döneminde bile Avrupalı olduğunu ifade eden Bağış, Osmanlı İmparatorluğu parçalanırken bile Asya'nın değil, ''Avrupa'nın hasta adamı'' denildiğini anımsattı.
     Bağış, ''En kötü gününde bile Avrupalı olan bu millet, bugün en iyi, en zengin en müreffeh, en çağdaş döneminde her zamanki gibi Avrupalıdır'' diye konuştu.
     Bugün Türkiye'yi kendi bölgesinde ilham kaynağı haline getiren sürecin aslında Avrupa Birliği reformlarını uygulama süreci olduğuna dikkati çeken Bağış, Türkiye'nin bu reformları uyguladıkça daha demokratik, daha şeffaf, daha müreffeh, daha zengin, daha saygın ve özgüvene sahip bir ülke haline geldiğini kaydetti.
     Bağış, ''Bugün Avrupa Günü'nü kutlarken, aslında Türkiye'de son 9,5 yıl içerisinde attığımız adalet ve kalkınma adımlarıyla 365 günü de Türkiye günü olarak kutlayabiliyoruz. Avrupa Birliği üyesi bazı ülkelerdeki bazı dar vizyonlu siyasilerin ayrılıkçı mesajlarının hiç prim yapmamasına rağmen devam ettiğini görüyoruz. Avrupa'da ırkçılık, ayrımcılık yapanlar tarihte sadece ayıplanarak hatırlanıyorlar. Türkiye'nin AB üyeliği Avrupa'ya saçılmaya çalışılan ayrımcılık zehirinin de panzehiridir'' ifadesini kullandı.
     Mevlana'nın ''Yalnız kaldığında sen bir damlasın ama bütüne kavuştuğunda derya olursun'' sözünü hatırlatan Bağış, Türkiye'nin AB üyelik sürecini de o çerçevede değerlendirmek gerektiğini ifade etti.
     Bugünün Türkiye'de coşkuyla kutlanıyor olmasının Türklerin ''bir derya olma'' konusundaki umudunun tezahürü olduğunu belirten Bağış, bugün AB fonlarıyla yılda yaklaşık 50 bin gencin Avrupa'da eğitim aldığını ve pek çok proje gerçekleştirildiğini ifade ederek, ''Onun için bugünkü mesajımız, durmak yok, reforma devam'' dedi.
    
     -''Pozitif gündem müzakere süreci için bir alternatif değil''-
    
     Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Jean-Maurice Ripert ise 9 Mayıs 1950'de barış özgürlük refah ve dayanışma içinde bir Avrupa için yola çıkıldığını belirterek, bugün Avrupa'nın 27 ülkeyi kapsayan bir umut olduğunu söyledi.
     Mali sıkıntılara rağmen Avrupa Birliği'nin pek çok değeriyle bu yolda ilerlemeye devam ettiğini ifade eden Ripert, AB'nin siyasi bir birlik olduğunu vurguladı.
     Ripert, bugünkü kutlamalarla Avrupalıların Avrupa entegrasyonunun önemini tekrar hatırlamalarını istediklerini dile getirdi.
     Türkiye ve AB arasındaki güçlü olan ilişkilerin pek çok alanda daha da güçlenmeye devam ettiğini vurgulayan Ripert, önümüzdeki hafta Ankara'da başlatılacak olan ''pozitif gündem'' ile ilişkilerin daha da gelişeceğini kaydetti.
     Ripert, ''Pozitif gündem müzakere süreci için bir alternatif değildir. Sadece bu süreci hızlandırmak için bir adımdır'' dedi.
     Türkiye'ye mali desteğin devam edeceğini belirten Ripert, 2012 yılı içerisinde 800 milyon avroya varacak bir yardım öngördüklerini söyleyerek, ''Türkiye ve Avrupa Birliği ortak bir yolda ilerlemeye devam ediyor'' değerlendirmesinde bulundu.
    
     -Fransa ile ilişkiler-
    
     Konuşmaların ardından Bağış, Davutoğlu ve Ripert Gençlik Parkı'nda Avrupa Günü dolayısıyla açılan stantları gezdiler.
     Fransa standında basın mensuplarının Fransa'daki seçim ve Türkiye ve Fransa arasındaki ilişkileri konusundaki soruları üzerine Bakan Bağış, Fransız özel sektörü ve Fransız firmalarının Türkiye ile ilişkilerin daha iyi bir noktaya gelmesi için baskı yaptıklarını belirterek, şöyle konuştu:
     ''Türkiye'de böylesine önemli bir pazarı kaçırmak istemeyen Fransız firmaları kendi yönetimleri üzerinde de baskı yapıyorlardı. Onu da takip ediyorduk. Ben Fransız halkının sağduyusuna güveniyorum. Onların hassasiyetleri çerçevesinde yeni politikaların AB sürecimize de çok önemli fırsatlar kazandıracağına inanıyorum.''
     Davutoğlu ise Türk ve Fransız ilişkilerinin köklü bir geleneği bulunduğuna işaret ederek, Fransa'nın yeni Cumhurbaşkanı Francois Hollande'ın Fransa'daki değişim sürecinde pozitif adımlar atacağına inandıklarını söyledi.
     Davutoğlu, ''Önemli olan burada rasyonel ve geleneğe uygun bir şekilde bir tavrın benimsenmesi. Türkiye her zaman bu konuda çok ilkeli davranmıştır. Ümit ederiz Sayın Hollande ve ekibi de bu yeni dönemde bir şekilde yeniden bir değerlendirme yaparlar ve Türk-Fransız ilişkileri çok daha parlak bir şekilde önümüzdeki geleceğe hazırlanır'' dedi.
    
     - 11 Avrupa ülkesi stant açtı-
    
     Ayrıca etkinlikler kapsamında Gençlik Parkı'nda birçok stant kuruldu. Avrupa ülkeleri, Türkiye'nin 81 ilinden temsilciler ve pek çok dernek tarafından açılan stantlara gösterilen yoğun ilgi dikkati çekti.
     Stantlarda çeşitli ikramlar yapıldı, hediyeler dağıtıldı. Etkinlik kapsamında 11 Avrupa ülkesinden gelen ziyaretçiler kendi ülkelerinin tarihini, kültürünü, yemeklerini, görüntü, slayt ve fotoğraflarla konuklara anlattılar. 

Güncellenme Tarihi : 22.3.2016 18:07

İLGİLİ HABERLER