TÜRKİYE, DÜNYA BANKASI'NDAN EN FAZLA KREDİ DESTEĞİ ALAN DÖRDÜNCÜ ÜLKE
KAYNAK : Haber Vitrini
ZAFER ÇAKMAK
ANKARA - Dünya Bankası'na bağlı Uluslararası Finans Kuruluşu (IFC) Türkiye Müdürü Sujata Lamba, gelecekte kendilerinden talepte bulunulması halinde İstanbul yaklaşımına mümkün olan en iyi desteği verebileceklerini vurguladı.
Dünya Bankası'na bağlı bir kuruluş olarak hizmet veren IFC, bugün Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nde bir tanıtım toplantısı düzenledi. Toplantıya TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile ticaret ve sanayii odalarının başkanları katıldı.
Toplantının açış konuşmasını yapan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, IFC'nin, gelişmekte olan piyasalara kaynak akışını kolaylaştırıcı rol oynadığına işaret ederek, IFC'nin aktif olarak katıldığı projelere yatırımcıların güveninin arttığını ve finansman olanaklarının genişlediğini ifade etti. IFC'nin gelişmekte olan piyasalara alternatif finansman uygulamaları konularında varolan tecrübelerinin, özellikle KOBİ'lerin finansman sıkıntısının had safhada olduğu bir dönemde Türkiye için büyük önem taşıdığına dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, IFC ile yapacakları işbirliğinin, öncelikle birbiriyle yakından alakalı iki alanda geliştirilebileceğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, "İlk olarak Türkiye'de KOBİ'lerin, varolan finansal yapı dahilinde kredi alma kapasitesini arttırmak için neler yapılması gerektiği araştırılmalıdır. Bu araştırma, sorunlara çözüm üretmeye yönelik olmalı ve KOBİ'lerden beklenen fakat yerine getirilemeyen alanların neler olduğu üzerinde odaklanmalıdır. İkincisi varolan finansal yapı dışında alternatif finansman biçimlerinin geliştirilmesi gerekmektedir" diye konuştu.
Alternatif finansman konusunda IFC'nin, diğer ülkelerde edindiği deneyimin, Türk finans piyasalarına aktarılmasını sağlayacak her türlü çabanın, firmaların kredi portföylerini genişleteceğini ve böylelikle üretimin ve yatırımın artmasına katkıda bulunacağını kaydeden Hisarcıklıoğlu, IFC'nin birikiminin, KOBİ'lerin yaşadığı finansman darboğazının giderilmesi konusunda fayda sağlayacağına inandıklarını vurguladı. Hisarcıklıoğlu Türkiye'nin özellikle alternatif finansman konusunda büşük aşamalar kaydedebileceğine işaret etti.
LAMBA: "DEVLET YATIRIMLARINA DESTEK VERMİYORUZ"
Hisarcıklıoğlu'nun konuşmasının ardından IFC Türkiye Müdürü Sujata Lamba, kuruluşun misyonu ve uygulamaları konusunda oda başkanlarına bir brifing verdi. Başlıca amaçlarının, gelişmekte olan piyasalara sahip ülkelerde özel sektör yatırımlarını teşvik etmek olduğunu söyleyen Lamba, IFC'nin, Dünya Bankası'nın özel sektör kolu olduğuna dikkat çekti. Temel rollerinin, ekonomik büyümeyle ilgili olduğunu ve bunu gerçekleştirmek için özel sektörü desteklemek zorunda olduklarını belirten Lamba, Türkiye'de destek verecekleri projelerin başarı garantisi olduğunu ve bu projelerin, başka ülkelere de örnek teşkil edeceğini ifade etti. IFC'nin, uzmanları vasıtasıyla gelişme göstermeyi amaçlayan firmalara, atacakları adımlar konusunda yol gösterdiğini kaydeden Lamba, uzmanları, bu tür şirketlere yönlendirdiklerini ifade etti. Lamba, devlet yatırımlarına destek vermediklerini ancak devletin öncelikleri konusunda hassas olduklarını vurguladı.
KRİZ DÖNEMİNDE 150 MİLYON DOLAR KREDİ
Kendilerine gelen talep doğrultusunda belli bir miktar parayı ödünç veremedikleri durumda, talepte bulunan firmaları başka uluslararası kuruluşlara yönlendirdiklerini söyleyen Lamba, bu yolla yatırım sürecini hızlandırdıklarını kaydetti. "Biz ülkelere kriz döneminde de borç vereriz" diyen Lamba, Türkiye'nin, IFC'nin kredi desteği sağladığı ülkeler arasında en fazla kredi verilen 4. ülke olduğunu ve Türkiye'deki şirketlere bugüne kadar 750 milyon Dolar kredi verdiklerini ifade etti. Lamba, Türk şirketlerine kriz döneminde de destek verdiklerine işaret ederek, Şubat 2001-Şubat 2002 döneminde verdikleri kredi miktarının 150 milyon Dolar olduğuna dikkat çekti.
SALÇA ÜRETİMİNİ FİNANSE EDEN IFC DOMATESE KREDİ VERMİYOR
IFC'nin bütün KOBİ'leri izleme şansı bulunmadığına işaret eden Lamba, bu nedenle mali kuruluşlara kredi vererek, onların özel sektöre kredi yardımında bulunmalarını istediklerini söyledi. IFC'nin hangi sektörleri desteklediğini de anlatan Lamba, özellikle imalat, turizm, gıda sanayii ve enerji yatırımlarını finanse ettiklerini, buna karşın inşaat, tarım gibi sektörlere destek vermediklerini ifade etti. Lamba, IFC'nin kriterlerini, "Salça imalatını destekliyoruz ama domates üretimine destek vermiyoruz. İnşaat yatırımlarını finanse etmiyoruz ancak bu bir otel ise buna destek veriyoruz" örnekleriyle anlattı. Lamba, devlete ait olan yatırımları ve devletle ilgili müteahhitlik işlerini finanse etmelerinin de sözkonusu olmadığını vurguladı. Lamba ayrıca özelleştirmeyi de teşvik ettiklerine işaret etti.
"BANKALARA VERDİĞİMİZ KREDİLERİN BÜYÜK BÖLÜMÜ DOĞRU KULLANILIYOR"
Lamba, IFC'nin tanıtımının ardından oda başkanlarının ve basın mensuplarının sorularını cevapladı. IFC'nin İstanbul yaklaşımı çerçevesinde kredi açıp açmayacağı yönündeki soru üzerine Lamba, "IFC, tek başına İstanbul yaklaşımının içine dahil olmadı. İstanbul yaklaşımı ile ilgili değerlendirmeler devam ediyor. Gelecekte bizden talepte bulunulursa biz de mümkün olan en iyi desteği veririz" dedi.
Lamba, kriz ortamında mali kuruluşlara verdikleri desteğin KOBİ'lere gittinden emin olup olmadıkları sorusuna ise şu karşılığı verdi: "Bizim, verdiğimiz kredi yardımlarının büyük oranda KOBİ'lere gitmesi yönünde prensibimiz var. Üç yıl önce bununla ilgili bir çalışma yaptık ve verilen kredilerin en az yüzde 50'sinin KOBİ'lere ulaştığını gördük. Kredilerle ilgili kararı bankalar alır. Bu krediler sonunda bize geri ödenecek. Bankaların, ortaya koyduğumuz prensiplere uymaları için azami gayreti sarfediyoruz. Kriz döneminde bu kredilerin büyük bir bölümünün doğru kullanıldığını düşünüyoruz. Tersi olsaydı biz bunu farkederdik".
IFC Türkiye Müdürü Lamba'nın, 9 bölgedeki TOBB'a bağlı oda ve borsalarda, IFC'nin kredi olanaklarının anlatılacağı toplantılar gerçekleştirileceği bildirildi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:06