Ekonomi
  • 12.2.2003 10:31

TÜRKİYE İLE ÇİN ARASINDAKİ TİCARET DENGESİ TÜRKİYE'NİN ALEYHİNE GELİŞİYOR

BİLGİN ŞAŞMAZ ANKARA - Türkiye ile Çin arasındaki ticaret dengesi Türkiye'nin aleyhine gelişme gösteriyor. Türkiye, 2002 yılının ilk 10 ayında Çin'e 186 milyon 691 bin 252 dolarlık ihracat gerçekleştirirken, aynı dönemde Çin'den 1 milyar 55 milyon 721 bin 286 dolarlık mal aldı. Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi verilerine göre, Çin ekonomisinin yeniden yapılanma sürecinin bir gereği olarak, 1979 yılından itibaren ülkede görülmeye başlanan ekonomik reform çalışmaları içinde, mülkiyet sistemi, işletme yönetim ve finansmanı ile dış ticaretin yönetimine ilişkin çeşitli düzenlemeler önemli yer tutuyor. Çin, reformlarını ihracata yönelik büyüme stratejisi doğrultusunda gerçekleştiriyor. Çin'de, 1 Temmuz 1994 tarihinde yürürlüğe giren Mevcut Dış Ticaret Kanunu çerçevesinde serbest ve adil ticaret ile taraflar arasında eşitlik ve karşılıklılık ilkesine önem veriliyor. Çin'de, ticaret politikası uygularken tarife ve tarife dışı idari uygulamalara yer veriliyor. Tarife dışı uygulamalar, merkezi ve bölgesel düzeydeki devlet kurumları tarafından yürütülüyor. Çin'de ekonomi yönetiminin temel sorunu olarak, kuralların açık olmaması gösteriliyor. Bu noktada genellikle yazılı kuralların varlığı yönünde bir boşluk olduğu belirtiliyor. Kuralların uygulanma aşamasında ise subjektif yorumlara ve ani değişikliklere maruz kalınabildiği öne sürülüyor. 1979 yılından bu yana dünya ihracatı içindeki payını iki katına çıkaran Çin'in ihracat artış hızı ise dünya ihracat artış hızının üzerinde oluştu. Yabancı sermayeli yatırımların ihracat içindeki payının yüzde 40, ithalat içindeki payı ise yüzde 50'ye ulaştı. Ülke ihracat artışı, 1998 yılında Asya piyasalarında zayıflayan talep ve rakabet gücü kaybı nedeni ile bir miktar hız kaybetse de Çin'in, Hong-Kong, Tayvan ve Güney Kore benzeri bir ihracat performansını yakalamaması ve yeni pazarlara açılamaması için bir neden olmadığı ifade ediliyor. Ülke özellikle montaj türü elektronik ürünler, tekstil ve konfeksiyon ihracatında başarılı olarak kabul ediliyor. Eczacılık ürünleri ve geleneksel Çin ilaçları ihracatında da büyük artış yaşanıyor. TÜRKİYE 2002 YILININ İLK AYINDA ÇİN'E 186 MİLYON DOLAR İHRACAT YAPTI Çin'in ihracatındaki artışın en dikkate değer sebeplerinden birisi olarak, ülkenin sahip olduğu geniş çaplı ve ucuz işgücü avantaj olarak kabul ediliyor. Türkiye-Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki ticaret rakamlarının tablosu şöyle: Türkiye Çin'e, 1988 yılında 215 milyon 673 bin dolarlık, 1990 yılında 37 milyon 185 bin, 1995 yılında 66 milyon 961 bin, 1996'da 65 milyon 115 bin, 1997 yılında 44 milyon 375 bin, 1998 yılında 38 bin 43 bin, 1999'da 36 milyon 649 bin, 2000'de 96 milyon 10 bin ve 2001 yılında ise 199 milyon 302 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi. 2002 yılının ilk 10 ayında ise Türkiye'nin Çin'e yaptığı ihracat rakamı 186 milyon 691 bin 252 dolar. Türkiye'nin 2002 yılının ilk 10 ayında Çin'e sattığı, yüksek tutarlı mallar arasında şunlar bulunuyor: ''Etler ve yenilen sakatat (3 milyon 197 bin 980 dolar), yenilen meyvalar, kabuklu yemişler, turunçgil ve kavun kabuğu (1 milyon 167 bin 981 dolar), örülmeye elverişli bitkisel maddeler, bitkisel müstahsallar (1 milyon 421 bin 813 dolar), tütün ve tütün yerine geçen işlenmiş maddeler (1milyon 686 bin 892), tuz, kükürt, toprak ve taşlar, alçılar ve çimento (25 milyon 652 bin 947 dolar), metal cevherleri, cüruf ve kül (13 milyon 109 bin 191 dolar), organik kimyasal müstahsallar (5 milyon 708 bin 229 dolar), debagat ve boyacılıkta kullanılan hülasa, boya, macun, sakızlar 2 milyon 474 bin 739 dolar), plastik ve plastikten mamul eşya (5 milyon 595 bin 785 dolar), kauçuk ve kauçuktan eşya (1 milyon 2 bin 866 dolar), ham postlar, deriler (kürkler hariç) ve köseleler (bir milyon 314 bin 767 dolar), kağıt ve karton; kağıt hamurundan kağıt ve kartondan eşya (5 milyon 260 bin 439 dolar), yün, kıl, at kılı; bunların iplik ve dokumaları (2 milyon 455 bin 557), dokumaya elverişli suni ve sentetik lifler (1 milyon 45 bin 527 dolar), sentetik ve suni devamsız lifler (5 milyon 445 bin 112 dolar), taş, alçı, çimento, amyant, mika vb maddelerden eşya (2 milyon 294 bin 566 dolar), demir ve çelik (52 milyon 247 bin 582 dolar), demir veya çelikten eşya ( 1milyon 152 bin 330 dolar), bakır ve bakırdan eşya (bir milyon 282 bin 824 dolar), nükleer reaktörler, kazan; makina ve cihazlar, aletler, parçaları (3 milyon 837 bin 979 dolar), elektrikli makina ve cihazlar, aksam ve parçaları ( 1milyon 285 bin 917 dolar), motorlu kara taşıtları, traktör, bisiklet, motosiklet ve diğer (27 milyon 363 bin 82 dolar), gemiler, suda yüzen taşıt ve araçlar 13 milyon 150 bin dolar).'' Buna karşılık Türkiye Çin'den, 1988 yılında 114 milyon 885 bin dolarlık, 1990'da 246 bin 314 bin, 1995'te 538 milyon 19 bin, 1996 yılında 556 milyon 492 bin, 1997'de 787 milyon 457 bin, 1998'de 846 milyon 191 bin, 1999'da 894 milyon 846 bin, 2000'de 1 milyar 344 milyon 731 bin dolarlık, 2001 de ise 922 milyon 16 bin dolarlık ithalat yaptı. Türkiye'nin Çin'den 2002'nin ilk 10 ayında gerçekleştirdiği ithalat ise 1 milyar 55 milyon 721 bin 286 dolar olarak tespit edildi. Çin'in, 2002 yılının ilk 10 ayında Türkiye'ye satışını yaptığı mallar arasında ise şu kalemlar dikkati çekiyor: Yenilen sebzeler ve bazı kök ve yumrular (12 milyon 662 bin 207 dolar), mineral yakıtlar, mineral yağlar ve müstahsalları, mumlar (56 milyon 426 bin 719 dolar), inorganik kimyasal müstahsallar, organik, inorganik bileşikler (15 milyon 713 bin 639 dolar), organik kimyasal müstahsallar (42 milyon 940 bin 590 dolar), debagat ve boyacılıkta kullanılan hülasa, boya, macun, sakızlar (20 milyon 186 bin 123 dolar), muhtelif kimyasal maddeler (11 milyon 159 bin 130 dolar), plastik ve plastikten mamul eşya (26 milyon 210 bin 611 dolar), kauçuk ve kauçuktan eşya (15 milyon 117 bin 640 dolar), deri eşya, saraciye eşyası, seyahat eşyası, bağırsaktan eşya (23 milyon 412 bin 666 dolar), yün, kıl, at kılı; bunların iplik ve dokumaları 5 milyon 308 bin 942 dolar), pamuk (47 milyon 539 bin 146 dolar), dokumaya elverişli suni ve sentetik lifler (23milyon 912 bin 349 dolar), sentetik ve suni devamsız lifler (19 milyon 102 bin 365 dolar) özel dokunmuş mensucat, dantela, duvar halıları, işlemeler (24 milyon 694 bin 818 dolar), örülmemiş giyim eşyası ve aksesuarları (15 milyon 671 bin 550 dolar), ayakkabılar, getrler, tozluklar vb eşya ve aksamı (21 milyon 896 bin 855 dolar), şemsiye, baston, kamçı, kırbaç ve bunların aksamı (2 milyon 115 bin 817 dolar), adi metallerden aletler, bıçakçı eşyası, sofra takımları (10 milyon 633 bin 622 dolar), nükleer reaktörler, kazan; makina ve cihazlar, aletler, parçaları (160 milyon 213 bin 676 dolar), elektrikli makina ve cihazlar, aksam ve parçaları (224 milyon 721 bin 270 dolar), motorlu kara taşıtları, traktör, bisiklet, motosiklet ve diğer (12 milyon 539 bin 787 dolar), optik, fotoğraf, sinema, ölçü, kontrol, ayar cihazları, tıbbi aletler (43 milyon 172 bin 885 dolar), saatler ve bunların aksam ve parçaları (14 milyon 419 bin 395 dolar), mobilyalar, aydınlatma, reklam lambaları, prefabrik yapılar (9 milyon 975 bin 101 dolar), oyuncaklar, oyun ve spor malzemeleri, aksam ve parçaları (32 milyon 487 bin 847 dolar), çeşitli eşya (28 milyon 169 bin 244 dolar). TİCARET DENGESİ TÜRKİYE ALEYHİNE GELİŞİYOR İstatistik veriler incelendiğinde, iki ülke arasındaki ticaret hacminde özellikle 1992 yılından itibaren önemli ölçüde artış görülmekte olduğu ve ikili ticaret hacminin 1988 yılında 330,5 milyon dolar iken 2000 yılına gelindiğinde 1,4 milyar dolar ile en yüksek seviyesine ulaştığı, 2001 yılında yaklaşık 1.1 milyar dolar olarak gerçekleştiği ortaya çıkıyor. Ancak ticaret hacminde görülen bu olumlu gelişme, ticaret dengesinde 1993 ve 1994 yılları hariç, Türkiye aleyhine ve sürekli büyüyen bir dış ticaret açığını ifade ediyor. 2000 yılında iki ülke arasındaki dış ticaret dengesinde Türkiye aleyhine 1,2 milyar dolar, 2001 yılında ise 722 milyon dolarlık bir açık meydana geldi. Türkiye'den Çin'e giden çoğu küçük çaplı iş çevrelerinin temsilcilerinin, ihraç olanaklarını araştırmaktan çok, tekstil ağırlıklı ucuz mal ithal etme eğiliminde oldukları gözleniyor. Söz konusu eğilimin etkisi, son yıllara ilişkin verileri oluşturuyor. Son on yıllık dönemde; Türkiye'nin Çin'den yaptığı ithalat sürekli artarak 2000 yılında 1,3 milyar dolar ile en yüksek düzeyine ulaştı, ancak 2001 yılında bir miktar düşerek 922 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu noktada ekonomistler, Türkiye'nin Çin ile olan ticaretinde önemli olabilecek kimi fırsatları yeterince ve bilinçli olarak değerlendiremediğini ifade ediyor. Öte yandan, ithalat vergi oranlarının yüksekliği, gümrük işlemleri sırasında karşılaşılan objektif olmayan uygulamalar, standartlar konusundaki engellemeler, farklı yerel bölgelerde karşılaşılan farklı uygulama ve onay mekanizmalarının, Çin'e ihracat yapan bütün dünya ülkelerinin sorunu olduğu ölçüde, Türk ihracatçısının da sorunu olmaya devam ettiğine işaret ediliyor. Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi'nin internet sitesinde, Türkiye ile Çin arasındaki ticari ilişkilere ilişkin şu ifadeler kullanılıyor: ''Türkiye ve Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki ticari ilişkilerde Türkiye açısından önem kazanan unsurlar arasında, iki ülke arasındaki coğrafi uzaklık yanında, yeniden yapılanma süreci içinde bulunan Çin ekonomisinin geçirdiği değişimlerin pek çok açıdan oldukça karmaşık bir yapı sergilemesi ve bunların Türkiye'den yeterince izlenememesi özellikle vurgulanmalıdır. Gerek Çin pazarının sahip olduğu altyapı ve müşteri niteliklerinin, gerekse çok açık olmayabilen ve değişim sürecinde bulunan ticaret kural ve uygulamalarının dikkatli bir şekilde izlenmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, özellikle Çin'e ihraç edilen ürünlerimizin çeşitlilik kazanması ve Türk ihracatçı ve yatırımcılarının Çin pazarında kalıcı olmak için bu pazarı tanımaya önem vermeleri gerekmektedir. Henüz dünya ekonomisi ile bütünleşme sürecini tamamlayamamış olan Çin ekonomisi, yabancı tüccar ve yatırımcılar için halen girilmesi çok kolay olmayan bir pazar yapısına sahiptir. Çin pazarına girmek isteyen yabancıların Çin'li partnerler ile işbirliği yapmaları bir zorunluluktur. Zira yabancı firmaların Çin pazarında doğrudan pazarlama ve satış işlemlerinde bulunmalarına bugün için izin verilmemektedir. Dolayısıyla, Türk firmalarının önemli bir sorunu, Çin pazarında temsilcilik açmak ve güvenilir bir Çin'li partner bulmak noktasında ortaya çıkmaktadır.'' Çin tarafınca uygulanan dış ticaret mevzuatının yeterince açık olmayışı ve standardizasyonun henüz tüm alanlarda gerçekleştirilememesinin, iki ülke arasındaki ticaretin geliştirilmesinin önündeki önemli bir engel olmayı sürdürdüğü belirtilirken, tüm bunların yanı sıra, Çin pazarında ortaya çıkan rekabetin Türk firmaları için zorlayıcı etki oluşturduğu kaydediliyor. TÜRKİYE İLE ÇİN ARASINDA İMZALANAN TİCARİ ANLAŞMALAR Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi'nden edinilen bilgiye göre; Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki ticari ilişkiler, 16 Temmuz 1974 tarihinde Pekin'de imzalanan Ticaret Anlaşması çerçevesinde yürütülmekte. Söz konusu Anlaşmanın 6. Maddesi uyarınca, her yıl toplanması öngörülen Türkiye-Çin Halk Cumhuriyeti Karma Ticaret Komitesi, 1978 ve 1981 yıllarında olmak üzere iki kez toplandı. Söz konusu Komite, 19 Aralık 1981 tarihinde Pekin'de imzalanan Ekonomik, Sınai ve Teknik İşbirliği Anlaşması çerçevesinde kurulan Karma Ekonomik Komite ile birleştirilmiş ve Türkiye-Çin Halk Cumhuriyeti Karma Ekonomik ve Ticari Komitesi adını aldı. Bu çerçevede 14. Dönem KEK Toplantısı, 5 Nisan 2002 tarihinde Ankara'da imzalandı. Ayrıca 4 Nisan 2002 tarihinde İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi ile CHC Dış Ticaret Geliştirme Kuruluşu-CCPIT arasında bir işbirliği protokolü imzalandı. İki ülke arasında sonuçlandırılmış anlaşmalar ise şunlar: Anlaşmalar Hava Ulaştırma Anlaşması 1972 Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması 1990 Bilimsel ve Teknik İşbirliği Anlaşması 1990 Turizm Alanında İşbirliği Anlaşması 1991 Sağlık Alanında İşbirliği Anlaşması 1992 Denizcilik Anlaşması 1992 Hukuki, Ticari ve Cezai Konularda Adli Yardımlaşma Anlaşması 1992 Kültürel İşbirliği Anlaşması 1993 Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması 1995 DTM ile ÇHC'nin MOFTEC-Dış Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Bakanlığı Arasında Ticari İstişare Mekanizması Kurulması Hakkında Mutabakat Zaptı 1999 Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:20

İLGİLİ HABERLER