Sağlık
  • 12.11.2003 13:29

TÜRKİYE KAPLICA CENNETİ

YUSUF ZİYA ERARSLAN ANKARA - Her açıdan 'doğal' alanın revaçta olduğu günümüzde, doğal sağlık kaynağı kaplıcalarda insanların gözdesi olmaya başladı. İHA muhabirinin derlediği bilgilere göre, özellikle belirli bir yaşın üzerindeki insanlar, tatillerini kaplıcalarda geçirmeyi tercih ediyorlar. Bu şekilde bir yandan eğlenirken, bir taraftan da şifa bulmanın tadını çıkarıyorlar. Yeryüzünde topraktan kaynayan ve çeşitli hastalıkların tedavisinde yararlanılan kaynarcalar çevresine kurulan kaplıcalar, halk dilinde, 'ılıca', 'içmece', 'çermik' gibi isimlerle de anılıyor. Hangi isimle kullanılırsa kullanılsın, tüm kaplıcaların sahip olduğu üç ortak özellik vardır. Kaplıcaların sıcaklığı yirmi derecenin üzerindedir, değişik cins ve miktarda maden suları ihtiva ederler, bileşimlerinde ayrıca karbonhidrat ve kükürtlü hidrojen gibi gazların veya radyoaktif elemanları taşırlar. Kaplıcalardan özelliklerine göre farklı yararlanılır. Bu şifa kaynağı mekanların kiminin suyu içilirken, kiminde banyo yapılıyor, kiminin ise çamur ve buharından yararlanılıyor. Kaplıcalar ya da şifalı sular, içerdikleri minareller ve tıbbi terapi amaçlı kullanabilme özellikleri nedeniyle vazgeçilmez sağlık kaynaklarıdır. Kaplıcalarda doya doya suyun tadını çıkarmak, banyo yapmak ve bunun yanında sağlık kazanmak ancak bilinçli kullanımla olabiliyor. KAPLICALAR ŞİFA DAĞITIYOR Birçok hastalığın tedavisinde kullanılan kaplıcalar, romatizmal hastalıklara, kalp, damar ve mide, bağırsak, karaciğer, safra kesesi, böbrek, cilt, aciğer, kulak, burun, boğaz, şeker ve kadın hastalıklarına, felçlilere, psikolojik ve sinirsel hastalıklara iyi geliyor. Fakat uzmanlar, ateşli hastalıklara tutulanlara, ameliyat geçirip henüz yarası kapanmamışlara, kanamalı hastalıkları olanlara, kanser ve tüberküloz hastalarına, hamile, doğum yapmış ve adetli kadınlara, siroz hastası olanlara, idrar zorluğu olanlara, yüksek ve değişken tansiyonlu olanlara, astım hastası olanlara ve küçük kaplıcayı önermiyor. KAPLICA ZENGİNİ TÜRKİYE Türkiye, kaplıca yönünden oldukça zengin bir ülkedir. Ülkemizde, güzelleşmek, sağlıklı ve stresten uzaklaşmak için kaplıcaların kullanımı hızlı bir artış gösteriyor. Bir çok hastalığın tedavisine iyi gelen kaplıcalara, yerli turistlerin yanısıra yabancı turistler de büyük ilgi gösteriyorlar. Türkiye sahip olduğu bin üç yüz civarındaki termal kaynakla, dünyada kaynak zenginliği açısından ilk 7 ülke arasında bulunuyor. Sahip olduğumuz termal kaynakların çoğu, denize yakın, ılıman iklim yörelerinde yer alıyor ve jeotermal merkezlerin bazılarında uygun ilklim koşulları oluştuğunda kür mevsimi 210 güne kadar çıkabiliyor. Termal sular ile denizin buluştuğu yerlere sahip olan çok nadir ülkelerden birisi olan Türkiye'de, termal turizm ile denizin entegre olabildiği tesislerin başında Çeşme, Kuşadası, Bodrum, Köyceğiz, Edremit, Dili, Güre ve Aliağa geliyor. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:02

İLGİLİ HABERLER