BİLGİN ŞAŞMAZ
ANKARA - Madencilik Araştırma Merkezi Derneği (MAMDER) Yönetim Kurulu Üyesi Maden Yüksek Mühendisi Mehmet Karadeniz, Türkiye'nin 127 bin ton büyüklükte rezervi olan 9 trilyon dolarlık bir neptunyum yatağına sahip olduğu yönündeki iddiaların bilimsel açıdan gerçek dışı olduğunu bildirdi.
Yüksek Mühendis Mehmet Karadeniz, İHA'ya yaptığı açıklamada, bir süredir medyada madencilik konusuna olan ilginin dikkat çekici ölçüde arttığının görüldüğünü ifade ederek, ''Anlaşılan o ki, memleketin kurtulması için seçilen kahraman, yeraltı zenginlikleri diye tanımladığımız madenlerimiz. Keşke o kadar kolay olsa da, sanayinin ekonominin lokomotifi olan bu hammaddeler vatanı yalnız başına kurtarabilseler'' dedi.
Karadeniz, açıklamasında son haftalarda, neptunyum ile ilgili olarak çıkan iddiaları, ''İnternetten iletilen mesajlarda, Türkiye'nin 127 bin tonluk rezervle neptunyum zengini olduğu, Türkiye dışında en büyük rezervin sadece 2 bin 500 tonluk miktarla Bulgaristan'da bulunduğu ifade edilmektedir. Ayrıca, bu maddenin enerji sektöründe büyük önem taşıdığı ve Türkiye'deki rezervin 9 trilyon dolar ettiği, bunun Türkiye'nin borçlarının 40 katına eşit bir değer anlamına geldiği belirtiliyor'' şeklinde hatırlattı. İddiaların doğruluk payını incemek için öncelikle neptunyumun tanınması gerektiğini savunan Karadiz söz konusu elementle ilgili şu bilgileri verdi:
ÜRETİM MALİYETLERİ YÜKSEK
''Neptunyum, ilk kez 1940 yılında California Üniversitesi'nin Berkeley Laboratuvarı'nda Edwin M. McMillan ve Philip Abelson tarafından yapay olarak hazırlanmıştır. Periyodik tabloda aktinitler grubunda atom numarası 93, ergime noktası 640 derece, kaynama noktası ise 3902 derece, gümüş renginde olan radyoaktif bir metaldir. Yalnızca yapay olarak üretimi söz konusudur. Bunun anlamı da; Türkiye, neptunyum zengini olabilmek için, elindeki uranyum rezervlerini işletmeli. Türkiye'nin toplam uranyum rezervinin 9 bin 137 ton olduğu gözönünde bulundurulacak olursa, Türkiye'nin 127 bin ton büyüklükte rezervi olan bir neptunyum yatağına sahip olması bilimsel açıdan mümkün değildir.
Dünyada, kilogramı 130 dolar maliyetle üretilebilecek 4.3 milyon ton, 80 dolar veya daha düşük maliyetle üretilebilecek 2.3 milyon uranyum rezervi bilinmektedir. Bu verilerin ışığında, Türkiye'nin uranyum açısından zengin bir ülke olmadığı açıkken, eldeki tüm uranyum yatakları işletilip, teknolojik manada neptunyum üretilebilse de, üretim maliyetlerinin yüksek olacağı, böyle bir yatırımın fizibil olmayacağı mutlaktır.
Ayrıca, neptunyumun kullanım alanına bakıldığında, ticari boyutunun son derece sınırlı olduğu görülmektedir. O da, neptunyum-237'nin sadece nötron dedektörü yapımında kullanılıyor olmasıdır. Bunun dışında bir bilgi ise, neptunyum-237'nin nötron absorpsiyonuyla plutonyum-238 yapımında kullanılabileceği hakkındadır.''
Neptunyum ile ilgili iddiların yer aldığı e-mailler incelendiğinde, Türkiye'nin sahip olduğu neptunyum kaynaklarının nerede ve ne şekilde olduğu, dünyanın hangi ülkesinde ya da ülkelerinde üretildiğine ilişkin hiçbir ifadenin bulunmadığına da işaret eden Karadeniz, ''Uzun yıllardır ihmal edilen madenler, gerekli düzenlemeler yapılıp, istenen düzeyde yararlanılmaya başlandığında, ülke ekonomisine katkısının azımsanmayacak ölçüde olacağı doğrudur. Çünkü, Türkiye maden varlığıyla dünyanın en zengin ülkesi, hatta ülkelerinden biri değildir. Ancak, fakir bir maden ülkesi olduğu da söylenemez. Tek bir sektörün, madencilik veya turizm ya da bir başkası, ülkeyi yalnız başına refaha kavuşturacağını düşünmek aşırı iyimserliktir, ham hayaldir'' diye konuştu.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:34