Medya
  • 11.3.2005 13:41

''TÜRKİYE ÜÇÜNCÜ DALGAYA HAZIR OLSUN''

TAHA KIVANÇ''IN YENİ ŞAFAK''TA YAYINLANAN YAZISI: Dalgalar Türkiye üçüncü dalgaya hazır olsun. İlki, Robert Pollock''un Wall Street Journal''da çıkan yazısıydı; sahillerimize çarpıp geri çekildi. İkinci dalga Washington Times gazetesinde Arnaud de Borchgrave olarak vurdu sahillerimize; artçı etkileri hâlâ kendini hissettiriyor. Yakında bir üçüncü dalga ile daha karşılaşacağız. Bu beklentim, ilkindeki rolü tam bilinmese de ikinci dalgaya malzeme sağladığına hiç kuşkum bulunmayan Memri adlı örgütün yeni bir çalışması. İkinci dalgayı teşkil eden yazının bütün malzemesi 25 Şubat 2005 tarihli ''''Türk Medyası''nda Anti-Amerikan Yayınlar'''' başlıklı raporuydu Memri''nin; aynı örgüt, önceki gün, ''''Türk Medyasında 1 Mart Yıldönümü'''' başlıklı yeni bir çalışma sundu. Radikal yazarı Nuray Mert''e fena takmışa benziyorlar... Nuray Mert içeride de bazılarının hedef tahtası. ''''İşte görüyorsunuz, Türkiye''de böyle yazanlar var'''' diye Memri yazılarını rapor ederken bazı ''yerli'' yorumcular da ona veryansın ediyorlar. Yakında dışarıda en fazla tanınan yazar haline dönüşebilir Nuray Mert... 1 Mart tezkeresi yıldönümünde yazılanları özetleyen son raporda iki yazısından aktarma yapılan Nuray Mert ''1 numara''. Bir diğer ''kınanan'' yazar da Milliyet''ten Can Dündar... 1 Mart tezkeresinin Meclis tarafından reddine dair yazısını ''kınanmaya değer'' bulmuş Memri raporunu hazırlayanlar... Biliyorum, ''''Memri ne, raporlarını kimler hazırlıyor?'''' merakındasınız. Türk basınında çıkan yazıları izleyebilmek için bayağı çaba göstermeleri, bununla da yetinmeyip tercüme yapacak kadar Türkçe bilen birilerini bulup görevlendirmeleri gerekiyor. Bu da, Memri''yi, tek tabanca yürütülen internet siteleri sınıfından yukarılara çıkartıyor. Memri''nin izlediği tek basın bizimki değil zaten; bütün Arap gazetelerini ve İran medyasını da tâkip altında tutuyor... Böylesine kapsamlı bir hizmetten yeni haberdar olduğum düşünülemez herhalde. Daha ilk atışlarına başladığında dikkatimi çekmişti Memri ve 22 Ağustos 2002 tarihinde burada dikkatinizi çekmeye çalışmıştım. Okuyalım: ''''İsrail istihbaratı ile irtibatlı bir başka internet sitesi de ''Memri''... ABD başkentinde faaliyet göstermesine rağmen, yakın zamanlarda Londra, Berlin ve Kudüs''te de şubeler açan Memri, her şeyiyle bir İsrail girişimi... Yaptığı, yüzlerce Arap gazetesini, binlerce Arapça dergiyi tarayıp rastladığı aşırılıkları dünyanın dikkatine sunmak... ''İbranice basını da izliyoruz'' diyor, ama İsrail''de çıkan ''aşırı'' yorumları duyurmuyor... Diyelim, Suud hükümetinin propagandasını yapan bir gazetede ''Krallığımız dünyadaki İslâmî çalışmaları destekliyor'' diyen bir makale çıktı ve içinde Müslüman azınlıkların yaşadığı ülkelere yapılan yardımlar yer alıyor... Memri bu yazıyı derhal tercüme edip, ''İşte Suudluların dünyaya yayılma planı'' tarzında sunuyor... / Memri''nin açılmışı Middle East Media Research Institute (Ortadoğu Medya Araştırmaları Enstitüsü)...'''' Irak''taki işgalci gücün diplomatik organları, ülkeleriyle ilgili yanlış ve yalan haber yapıldığından şikâyetçiler, bunu biliyorsunuz... Ne zaman yayınlarda bir ''hata'' görseler, onu yapanın yüzüne çarpıyor, orada da durmayıp herkese duyuruyorlar... Robert Pollock, ABD merkez medyasında tek bir günde rastlanabilecek sayıdaki hatayı üç yıllık süre içerisinde taranan Türk basınından cımbızla çekip ülkemizi suçlayan bir yazıya katık yapmıştı, unutmayalım... Memri ise, geçmişte, savaşa hazırlananlara moral destek olabilecek yalan dolan haberleri gerçekmiş gibi sunmaktan çekinmemişti. Dikkat isterim: Memri Türk ve Arap medyasında gerçeği zorlayan haber ve yorumları inceleyip raporluyor ve ondan bu bilgileri edinenler yeri göğü inleten yayınlar yapıyorlar, ama Memri''nin kendisi yalana dayanan haberleri gerçekmiş gibi sunabiliyor... Bunu İngiliz Guardian gazetesi Ortadoğu editörü Brian Whitaker''in dikkatine borçluyuz. Amirleri, ikide bir, ''''Bir bak da, haber değeri varsa gazeteye taşı'''' diye Memri''den gelen raporları gönderiyormuş Whitaker''e. Son gelen el-Hayat gazetesinde çıkan Adel Awad imzalı bir yazıymış. Awad, Irak ordusundan kaçanların kol, bacak ve kulaklarının Saddam''ın tâlimatıyla kesildiğini görgü tanığı gibi yazıyormuş... Guardian editörü, araştırınca, yazıyı kaleme alanın ABD''den sığınma talep eden biri olduğunu ve tek bir tanığı bulunmayan iddialarını kabul edilebilmek amacıyla yazdığını tespit etmiş... Geçersiz iddiaları gerçekmiş gibi raporlamakta tereddüt etmiyor Memri... Kendisinin gerçek diye bir derdi yok, ama başkasında en ufak bir hatayı büyütüyor... İki kurucusundan biri İsrailli Yigal Carmon... 22 yıl İsrail ordusunda istihbaratçı olarak çalışmış Carmon; Yitzak Shamir ve Yitzak Rabin''e ''terör danışmanlığı'' yapmış... Sitede çalışan altı kişiden üçü İsrail istihbarat elemanı, biri İsrail ordusundan, diğeri üniversitedenmiş, sonuncusu da komedyen... Diğer kurucu Bn. Meyrav Wurmser ise ABD/Indianapolis''teki Hudson Enstitüsü''nün Ortadoğu Merkezi direktörü. Hudson Enstitüsü mütevelli heyetinden bir ismi bütün dünya tanıyor: Richard Perle... Son yayınlar üzerine ''''Ne oluyoruz?'''' diye sorduysa, danışmanları bu bilgileri içeren bir notu kendisine çoktan iletmişlerdir de Başbakan Erdoğan 3. dalgaya hazırlıklıdır... Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 11:16

İLGİLİ HABERLER