Sağlık
  • 4.1.2003 10:05

TÜRKİYE'DE HER 100 KİŞİDEN 4'Ü PANİK ATAK PROBLEMİ YAŞIYOR...

SULTAN SANSARCI İSTANBUL- Uzman Psikiyatrist Dr. Mustafa Güveli, panik atak vakalarının giderek yaygınlaştığına ve toplum sağlığını tehdit eder boyuta ulaştığına dikkat çekerek, "Panik atağı tanımak, kabullenmek ve tedavisine başlamak ilk ve önemli adımdır. Kişinin de çabalarıyla hastalık 4-6 ay içinde tümüyle iyileşebilir" dedi. Psikiyatrist Dr. Mustafa Güveli, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de her 100 kişiden 4'ünün tedavi gerektirecek düzeyde panik atak problemiyle karşı karşıya olduğunu kaydederek, hastalığın belirtilerini şöyle sıraladı: "Çarpıntı, terleme, titreme veya sarsılma, nefes darlığı veya boğuluyor gibi olma, soluğun kesilmesi, göğüs ağrısı veya göğüste sıkıntı duyma, bulantı veya karın ağrısı, baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecekmiş ya da bayılacakmış gibi olma." Panik atak hastalarının sık sık, kontrolünü kaybedeceği veya çıldıracağı korkusuyla karşı karşıya kaldığını vurgulayan Psikiyatrist Güveli, "Hastada yoğun bir ölüm korkusu vardır. 'Derealizasyon' ya da 'Depersonalizasyon' (Dış dünya ya da kendi gerçekliğini kaybetmek) hisseder. Uyuşma ve karıncalanma duygusu yaşayan hastada üşüme, ürperme ve ateş basması şeklinde fiziksel belirtiler de görülür. Bu belirtiler genellikle 10 dakikada yoğunlaşarak doruk noktada sıkıntı verir, sonra da yavaş yavaş azalır" diye konuştu. KADINLAR RİSK ALTINDA Panik atağın cinsiyet ayrımı gözetmediğini, ancak kadınlarda daha sık görüldüğünü kaydeden Uzman Psikiyatrist Dr. Mustafa Güveli, "Ergenliğin sonlarıyla 30 yaş arasında başlayan hastalığın tedavisi yapılmadığı takdirde, genellikle kişinin sosyal işlevselliğini kısıtlamaya başlayan bir hal alır ki, sosyal mesleki işlevselliğin bozulması ile kişinin ekonomik kayıpları da başlar. Bu durum, hastalığın şiddeti ile doğru orantılıdır" dedi. Panik atak nöbetleri yaşandıkça, kişinin bazı ortam ve durumlarda bulunmaktan kaçındığını belirten Dr. Mustafa Güveli, "Hasta, çarpıntısı olacağı korkusuyla spor yapmaktan, havasız kalacağı korkusuyla kapalı ortamlardan, herkesin içinde düşüp bayılabileceği korkusu ile kalabalık ortamlarda bulunmaktan, asansörlerden, toplu taşıma araçlarından, toplantılardan vs. kaçınmaya başlar. Bu da onu yalnızlığa iter. Hasta, başına bir şey geleceği korkusu ile hep yanında birini bulundurma eğiliminde olabilir. Bazı hastalar evden çıkamaz hale gelebilir" diye konuştu. PANİK ATAĞI KABULLENMEK Psikiyatrist Dr. Mustafa Güveli, panik atak hastalarının büyük çoğunluğunun, başlangıçta psikiyatrik tedaviye yanaşmadıklarını ifade ederek, "Hastaları, bu yaşadıklarının gerçekte olmadığına inandırmak oldukça güçtür. O yüzden hastalığın tam teşhisi konulana kadar bir süre acil servislerde ya da kardiyoloji servislerinde çare arayarak geçirebilirler. Panik atağı tanımak, kabullenmek ve tedavisine başlamak ilk ve önemli adımdır. Ama tedavi bununla bitmez. Bu belirtilerin psikolojik olduğu kabul edilse bile, her gelişi korkutmaya devam edebilir" dedi. Panik atağın psikiyatristlerin tedavi etmesi gereken bir hastalık olduğunu dile getiren Dr. Güveli, "Tedavi, bir çok yöntemin bir arada uygulanması ile daha çabuk sonuç verir. Sadece ilaçla ya da sadece terapi ile iyileşmesi nadirdir. En önemlisi de belirttiğimiz gibi, hastalık hakkında bilinçlenmedir. Bu hastalığı kişi kendi kendine tedavi edemez, bu ciddi bir yanılgıdır" diye konuştu. Hastalığın ortadan kalkmasında hastanın da üzerine büyük görev düştüğünü söyleyen Dr. Güveli, "Kişinin de çabalarıyla hastalığın 4 - 6 ay içinde tümüyle iyileşme şansı yüzde 95'dir. Hasta, hastalığı yenmesini öğrenmediyse nüks etme riski hep vardır. Panik atağı iyi tanımak, tedaviden kaçınmamak, tedavi için doğru adresi bulmak önemlidir" dedi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:04

İLGİLİ HABERLER