Gündem
  • 28.10.2002 11:15

TÜRKİYE'NİN BU ANLAYIŞLA AB'DE YER ALMASI ÇOK ZOR

KAYNAK : Haber Vitrini DGM eski savcısı Nuh Mete Yüksel'in, vakıflarla ilgili iddianamesi nedeniyle Almanya'nın sözlü protestosunun ardından, tepkiler giderek artıyor. Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Schmidt, iddianamenin geri çekilmesini ve DGM'nin davayı kapatmasını istediklerini söyledi. DGM eski savcısı Nuh Mete Yüksel'in, Türkiye'de faaliyet gösteren Alman vakıfları ile temsilcileri hakkında hazırladığı, ‘bölücülük’ ve ‘casusluk’ suçlamalarını da içeren 72 sayfalık iddianame nedeniyle Türkiye ile Almanya arasında patlak veren kriz, Almanya tarafından gelen yeni tepkilerle giderek büyüyor. Almanlar, bu krizin Alman kamuoyundaki Türkiye imajını olumsuz etkileyeceği ve Türkiye'nin AB sürecine de engelleyici etki yapabileceği mesajlarını vererek, iddianamenin derhal geri çekilmesini istiyor. Geçen hafta Berlin'in protestosunu sözlü ileten Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Rudolf Schmidt'in ‘‘Bu gelişmeler, Alman kamuoyunda Türkiye'deki reformlar açısından çok olumsuz bir biçimde algılanacak’’ uyarısı ile ipler iyice gerildi. Schmidt geçen perşembe günü Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Uğur Ziyal'i telefonla arayarak, Alman hükümetinin Türkiye'deki gelişmelerden duyduğu rahatsızlıkla ilgili protestosunu iletti. Schmidt, iddianamede Alman vakıflarıyla ilgili suçlamaları ‘son derece çirkin ve temelsiz’ buduklarını söyledi. Schmidt, DGM'nin en kısa sürede bu davayı kapatmasını beklediklerini aktardı. Türk tarafı ise, yargı bağımsızlığına dikkat çekerek hukuki süre için sabırlı olunması gereğini belirtiyor. SADECE TÜRKİYE'DE Alman vakıflarının 100'den fazla ülkede faaliyet gösterdiğini, sadece tek ülkede mahkemeye verildiklerini Ziyal'e hatırlatan Schmidt, ‘‘Ne yazık ki, bu ülke de AB'ye girmek için Berlin ve diğer yerlerde büyük bir çaba içerisinde olan Türkiye'dir’’ dedi. Gelişmelerden endişe duyduklarını söyleyen Schmidt, ‘‘Vakıfları ve Orient Enstitüsü'nü yakından tanıyan Türk dostlarımızdan, Türk kamuoyuna bu iddiaların asılsız olduğunu, vakıfların takdirle karşılanan çalışmalar yaptıklarını anlatmalarını bekliyoruz’’ diye konuştu. YÜKSEL'LE GÖRÜŞTÜM Schmidt, Başbakanlık'ta üst düzey bir yetkilinin tavsiyesi üzerine bir süre önce Yüksel ile görüştüğünü de söyledi. Büyükelçi, ‘‘Türk yetkililerle sürekli temas halindeyiz. Bu iddianamenin durdurulması gerektiğini her zaman söyledik. Ancak bu yapılmadı ve şimdi DGM'ye sunuldu. Bundan ciddi şekilde üzülüyoruz’’ dedi. YÜKSEL'in birinci derecede suçladığı Konrad Adenauer Vakfı Türkiye Temsilcisi Wulf Schönbohm da, iddianameyi ‘Hukuk skandalı’ olarak niteledi. Schönbohm, iddianamenin Türkiye'ye Avrupa yolunda büyük yaralar açtığını öne sürdü. Schönbohm, şunları söyledi: ‘‘Hakkımızdaki iddialar, hiçbir temel dayanak ve ispatları olmayan iddialar. Böyle bir iddianame, hukuk devleti anlayışına uymuyor. Türkiye'nin bu anlayışla AB içerisinde yer alması gerçekten çok zor.’’ SCHUMACHER: ASILSIZ Friedrich Ebert Vakfı Temsilcisi Hans Schumacher de, Türkiye'nin kendi iç hukuk sistemine karışma gibi bir niyetlerinin olmadığını söyledi. Schumacher, ‘‘Ancak, Alman vakıfları ile ilgili iddialarda hiçbir somut kanıtın olmaması ve söylentiler üzerine bir iddianamenin hazırlanması gerçekten çok üzücü’’ dedi. Orient Enstitüsü Temsilcisi Claus Schönig ile Heinrich Böll Vakfı Temsilcisi Fatma Fügen Uğur ise iddianameyi görmedikleri gerekçesiyle değerlendirme yapmadılar. (hürriyet) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:30

İLGİLİ HABERLER