KAYNAK : Haber Kaynağı
NURAY BÜYÜKBAŞ
İSTANBUL - Türkiye'de felaket sonrası kimliklendirme çalışmalarını yapmak üzere organize olmuş ilk DVI ekibini kurmak üzere Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı ile Emniyet Genel Müdürlüğü Suç Araştırmaları ve Soruşturması Eğitim Merkezi çalışmalara başladı.
Ankara Ü. Tıp Fak. Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hamit Hancı'nın yaptığı açıklamada, felaketlerden sonra kurbanların kimlik tespitinin yapılmasının bir insanlık hakkı olduğu gibi yasal, dini, kültürel boyutlar taşıdığını da hatırlattı. Hancı, ''Kimlik tespiti doğal felaketler, insan hatasından kaynaklanan veya teknolojik kaynaklı kazalar, terör olayları, adam kaçırma, toplu mezarlar gibi durumlarda yapılır. Büyük felaketlerde ölen insan sayısının fazla olması ve cesetlerdeki bozulma nedeniyle kimlik tespiti zor olduğundan multidisipliner çalışma gerekmektedir. Bu ekiplerin kendi içinde oluşturulan grupların çalışmaları sonucunda bilgilerin bir araya getirilmesi ile tüm cesetlerin kimliğinin tespiti mümkündür. Kayıtlardan ve akrabalardan, olayda yaralanmayanlardan, ölenlerle ilgili kayıtlarına başvurulacak hekimlerden ve diş hekimlerinden elde edilebilecek bilgilerin toplanması ve İnterpol'un formlarına işlenmesi ekipteki güvenlik elemanları tarafından yapılır. Bu çalışmaları yapacak olanlar sayıları olayın büyüklüğüne göre değişen adli patoloji, adli odontoloji, adli tıp, DNA, radyoloji uzmanlarıdır'' dedi.
''KİMLİKLENDİRME ÇALIŞMALARI''
İdeal bir DVI ekibinde, ekip sorumlusu, İletişim sorumlusu, Kimlik Tespit sorumlusu, Teşhis uzmanlarının yanısıra felaketlerden sonraki bu çalışmaları yapan kişilerin yoğun stres altında çalıştığını vurgulayan Hancı, bu nedenle ekiptekilerin stresini azaltmak amacıyla psikologunda bulunması gerektiğini belirtti. Prof. Dr.Hamit Hancı sözlerine şöyle devam etti:
''Sınırların kalktığı, ulaşımın kolaylaştığı ve arttığı günümüzde kurbanların hepsi felaketin gerçekleştiği ülkenin vatandaşları olmamaktadır. Bu nedenle kimliklendirme çalışmaları uluslar arası önem kazanmıştır. Özellikle uçak kazaları ve terör olaylarında olduğu gibi ölenler arasında başka bir ülkenin vatandaşlarının olması durumunda ilgili ülke, vatandaşının kimlik tespitinin ve cenazesinin gönderilme işlemlerinin tam ve uygun olarak yapılmasını talep etmektedir. Bu durumda bu işlemlerin sorumluluğunu üstlenmek, ilgili ülkeleri bilgilendirmek ve gereken çalışmaları yapmak gerekmektedir. Bu, gerek ölenlerin yakınları gerekse ilgili ülke tarafından tazminat davası açılmasını engelleyecek dolayısıyla maddi kaybı önlerken ülkenin saygınlığını da koruyacaktır.''
''ULUSLARARASI STANDARTLARA UYGUN EKİP''
Başarılı bir kimliklendirme çalışması yapmanın ilk koşulu uluslar arası standartlara uygun olarak örgütlenmiş ekiplerin kurulması olduğunu kaydeden Hancı konuşmasının sonunda, ''Interpol tüm ülkelere DVI ekipleri kurmalarını ve standart formların kullanılmasını önermektedir. Ülkemizde de artık bir Avrupa standardı halini almış DVI timinin kurulması büyük önem taşımaktadır. Ancak Türkiye' de felaket sonrası kimliklendirme çalışmalarını yapmak üzere organize olmuş bir ekip yoktur. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı ile Emniyet Genel Müdürlüğü Suç Araştırmaları ve Soruşturması Eğitim Merkezi ilk DVI ekibini kurmak üzere çalışmalara başlamışlardır'' ifadelerini kullandı.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:07