Irak'a, askeri operasyondan sonra meydana gelebilecek mülteci akınına karşı üç ayrı plan hazırlandı: 1-Kuzey Irak'ta önlem 2- Sınırda durdurma 3-Türkiye toprakları içinde barındırma
Amerika'nın Irak'a yönelik muhtemel operasyonu için geriye sayım başladı. Askeri önlemlerin yanı sıra operasyon sonrasında meydana gelebilecek mülteci akınına hazırlık için Türkiye üç ayrı plan hazırladı. Türkiye'nin göçü önlemek amacıyla hazırladığı planlardan birincisine göre mültecilerin girişini önlemek için Kuzey Irak'ta önlem alınacak. Mültecilerin belli merkezlerde toplanmaları sağlanacak. Türkiye sınır ötesine kuracağı çadır kentlerde mültecilerin barınma ve gıda gereksinimlerini karşılayacak. İkinci plana göre mültecilerin Türkiye-Irak sınırında durdurulacak. Türkiye'ye girmelerine izin verilmeyecek ancak ihtiyaçları giderilecek.
Üçüncü planlamada ise mülteciler Türkiye topraklarında barındırılacak. Bu amaçla kamplar ve çadır kentler kurulacak. Göç planlarının maliyetlerine ilişkin hazırlanan rapor Başbakanlık'a sunuldu.
Pilot bölge Diyarbakır
Göçe hazırlık amacıyla sürdürülen çalışmalar sırasında mülteciler için kurulabilecek çadır kentlerin yerleri belirlendi. Bölgede görev yapan vali yardımcıları da Ankara'da sivil savunma kursuna alındı. Pilot bölge olarak Diyarbakır seçildi. Türkiye'nin çalışmalarına paralel olarak Birleşmiş Milletler de kendi hazırlıklarını tamamladı. BM 1991 yılında Körfez Savaşı nedeniyle Silopi'de açtığı 'Mülteciler Yüksek Komiserliği' bürosunu, savaş olasılığının güçlenmesi üzerine aynı yerde yeniden faaliyete geçirdi. BM ayrıca Silopi'de bir un fabrikası kiraladı, araç sayısını artırdı.
Göçün ağır maliyeti
Türkiye yakın zamanda Kuzey Irak'tan gelen üç büyük göçe maruz kaldı. Birinci göç dalgası 28 Ağustos 1988'de yaşandı. Saddam'ın askerlerinden kaçan Kürt mülteciler, Türkiye'ye sığındı. İkinci dalga, Irak'ın 2 Ağustos 1990'da Kuveyt'i işgal etmesinden sonra meydana geldi. Üçüncü dalga, ikincisi ile bağlantılı olarak 17 Ocak 1991'de başlayan Körfez Savaşı ile beraber ve devamında 2 Nisan 1991'de gerçekleşti. İkinci ve üçüncü dalgada 460 bin sığınmacı Türkiye'ye girdi. Bu rakamlar aynı zamanda, 'İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki en büyük göç hareketi' olarak tarihe geçti.
Göçler Türkiye'de ağır mali kayba yol açtı. Göç sonucu ekili alanlarda 328 bin, bağ ve bahçelerde 6 milyon, hayvancılıkta 6 milyon meralarda 2 milyon 375 bin, su şebekelerinde 10 milyon, yollarda 37 milyon, iş makinelerinde 11 milyon, ormanlık alanlarda 16 milyon dolar maddi kayıp tespit edildi. Çevre temizliği ve iş gücü kaybıyla birlikte toplam zarar 100 milyon doları buldu. Türkiye'nin harcaması, uğradığı zararla birlikte 398 milyon dolar olarak hesaplanmıştı.
(aksam)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:57