
TÜRKİYE'Yİ EYLEM ALANINA ÇEVİRİRİZ!..
Türkiye Kamu-Sen İstanbul İl Başkanı M. Hanefi Bostan, kamu çalışanlarının iş güvencesini ele alan kanun tasarılarını sert bir dille eleştirdi. Bostan, "Memurun iş güvencesi kaldırılamaz, Türkiye'yi eylem alanına çeviririz" dedi.
Bostan, yaptığı yazılı açıklamada; "Kamu çalışanlarının haklarını geriletecek, iş güvencesini ortadan kaldıracak birçok kanun tasarısının gündemi meşgul ettiği bir dönemi yaşamaktayız. Bir çalışan için kazanılmış en büyük haklardan biri, iş güvencesidir. İktidar geldiği günden beri, memurluk güvencesini ortadan kaldırarak, güvensiz ve güvencesiz bir çalışma hayatı oluşturmak için altyapı hazırlamakta, türlü söylemlerle kazanılmış haklarını yok edecek uygulamalarla, memurlarımızı adeta bir ateş çemberinin içine atmak istemektedir. Türkiye Kamu-Sen, Türk memurunu çepeçevre sarmakta olan bu ateş çemberini parçalamak için çok mücadele verdi ve vermeye devam edecektir" ifadelerini kullandı.
Milletin önemli konularda yanlış bilgilendirildiğini iddia eden Bostan, "Ne yazık ki milletimiz, geleceğini etkileyecek olan önemli konularda sürekli yanlış bilgilendirilmekte ve yönlendirilmektedir. Ülkemizin temeline dinamit koymak isteyenler, önce yapay sorunlarla gündemi meşgul emekte, ardından da bu sorunun kaynağı olarak ilgisiz yerleri hedef göstermektedirler. Nitekim geçmişte de kamu yönetimi ve kamu personeli reformu adı altında yürütülen ve Türkiye Kamu-Sen'in mücadelesi sonucunda rafa kaldırılan çalışmalarında bunların örneklerini gördük" dedi.
Memurların tasfiye edilmek istendiğini öne süren Bostan, "Yıllardan beri ülkemiz, bazı malum çevreler aracılığıyla yıpratılmakta, kaynaklarımız ve değerlerimiz talan edilmektedir. Ancak; ne hikmetse hazırlanan her kanun tasarısı bu olumsuzlukların kaynağı olarak kamu kurumlarını ve kamu çalışanlarını göstermektedir. Şimdi de bir kez daha eşit işe eşit ücret, daha sade bir kamu personel sistemi gibi aldatmacalarla, herkesin çalışan adı altında birleştiği ve en temel çalışma haklarından mahrum kaldığı bir yapı oluşturulmak istenmektedir. Bu yolla memurlar cezalandırılacak ve tasfiye edilecektir. Bir kere, hazırlanmakta olduğu iddia edilen kanunla ilgili olarak sivil toplum kuruluşlarına bilgi verilmemesi, onların görüşlerine başvurulmaması başlı başına kabul edilemez bir durumdur" ifadelerini kaydetti.
Güvencenin kaldırılmak istendiğini savunan Bostan, "Türkiye Kamu-Sen olarak, yıllardır her ne ad altında olursa olsun tüm çalışanların iş güvencesine kavuşturulması için mücadele etmekteyiz. Ancak kamuoyuna yansıyan açıklamalardan siyasi iktidarın, kamu kesiminde memurluk güvencesini yok etmeye, tek tip istihdam modeli diyerek memurları, özel sektör işçileriyle aynı potada eritmeye ve iş güvencesini kaldırmaya çalıştığı görülmektedir" dedi. Bostan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye Kamu-Sen olarak memurları uyarıyoruz. Son günlerde bütün basın yayın organlarında gerekli yasal düzenlemelerin yapılacağı, kamu personel sisteminin tamamen değiştirilerek, tek tip istihdam modeline geçileceği haberleri yer almaktadır. Bilinmelidir ki, cilalanmış paketler eşliğinde sunulan bu istihdam biçimi, her türlü güvenceden mahrum, tayin hakkı olmayan, aile bütünlüğünün korunmadığı, türlü istismarlara açık, sendikasız, güvensiz ve güvencesiz bir modeldir. Bu yolla memurların Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan beri elde ettikleri en büyük kazanım olan iş güvenceleri gasp edilmek üzeredir. Bu nedenle tüm memurlarımızı karşı karşıya oldukları bu tehlike konusunda uyarıyor; yapılan yanlış yönlendirmelere kanmamaları ve güvencelerine sahip çıkmaları için harekete geçmeye davet ediyoruz."
"TÜRKİYE'Yİ EYLEM ALANINA ÇEVİRİRİZ"
Bostan, açıklamasını, "Sorunları çözmenin yolu, sorunların temelinde yatan nedenlerin doğru tespit edilmesinden geçmektedir. Ama eğer niyetiniz kötüyse; o zaman personel reformu dersiniz, milyonlarca kamu çalışanını sözleşmeli statüye geçirip, iş güvencesini yok etmek istersiniz. Kamu yönetimi reformu dersiniz, üniter devleti bitirmek istersiniz. Üstelik bunları yaparken de kamuoyunu yanıltır, gerçekleri gizlersiniz. Bu tasarıları kapalı kapılar ardında hazırlar, kimselere göstermezsiniz. Hazırladığınız kanun taslaklarını, hamaset dolu sözlerle piyasaya pazarlamaya çalışırsınız ama gerçek içeriğinden de kimseye bahsetmezsiniz. Sonra da çıkar, bu düzenlemeleri milletin ve vatanın iyiliği için yaptığınızı iddia edersiniz. Ama kimse size inanmaz. Zaten Türkiye Kamu-Sen de bu niyetlerinizi bildiği için buna asla müsaade etmez. Türk memurunun güvencelerini yok etmek isteyenler, 2 milyon 600 bin kamu çalışanının çelikleşmiş iradelerini karşılarında bulur. Böyle bir girişim durumunda, Türkiye'yi eylem alanına
çevireceğimizden kimsenin şüphesi olmamalıdır. Bu nedenle Türk memurunun en büyük kazanımını gasp etmeye çalışanlar, akıllarını başlarına almalı ve daha aklıselim hareket etmelidirler" ifadeleriyle bitirdi.