BİLGİN ŞAŞMAZ
ANKARA - Osmanlı İmparatorluğu tarafından 1571 yılında fethedilen Kıbrıs'a ilk Türk halkı Padişah 2. Selim'in 'Sürgün Hükmü' ile yerleşti.
İHA muhabirinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri ve Savunma Bakanlığı kaynaklarından derlediği bilgilere göre, 1571 yılında Osmanlı idaresine giren Kıbrıs'a ilk Türkler Padişah 2. Selim'in 'Sürgün Hükmü' ile yerleşti. Osmanlı İmparatorluğu, 15. yüzyılın sonlarında doğu Akdeniz'e egemen olduktan sonra; siyasi, stratejik, ekonomik ve dini nedenlerin etkisiyle Kıbrıs'ı ele geçirdi. Kıbrıs'ta üslenen Venedik korsanlarının Türk deniz ticaretine verdikleri büyük zararlar Kıbrıs'ın ele geçirilmesinde başlıca etkenlerden biri oldu. 1 Temmuz 1570 tarihinde 50 bin asker ve 80 top taşıyan Osmanlı filosu, Kıbrıs'a çıkarma yaptı. Kıbrıs çetin savaşların ardından bir yılda alınabildi.
PADİŞAH 2. SELİM'DEN KIBRIS İÇİN 'SÜRGÜN HÜKMÜ'
Kıbrıs'ın fethinden sonra adanın gelişmesi için üretici nüfusa ve sanatkara gereksinim olduğunu gören Padişah 2.Selim, Ada'da kalan 20 bin civarında askerin yanı sıra 10 bin civarında sanatkar ailenin de Kıbrıs'a gönderilmesini kararlaştırdı. Bu amaçla çıkarılan bir 'Sürgün Hükmü'ne göre, Anadolu, Karaman, Rum ve Dülkadriye Kadıları şehir ve kasabalarda oturan zenaat ve meslek sahipleri arasında seçme yapılarak, her 10 haneden bir hanede yaşayan aileler Kıbrıs'a gönderildiler. Bu meslek sahipleri içinde ayakkabıcılar, terziler, dokumacılar aşçılar, mumcular, semerciler, nalbantlar, bakkallar, demirciler, dericiler, taşcılar, kuyumcular, yapıcılar, kalaycılar ve kazancılar başı çekmekteydi. Bunların yanında ise; taşlı ve verimsiz toprak çalıştırıp geçimini sağlayamayanlar, kötü davranış içinde olanlar, kendi bölgelerinde adları kütükte kayıtlı olmayanlar ve onların oğulları, başka bölgelerden göç etmiş olanlar, uzun zamandan beri tarla veya bahçe almak için müracaat etmiş olanlar, köyünü ve tarlasını bırakıp, şehirlere göç edenler, köylerde ve şehirlerde işsiz olup, toprağı çalıştırmayanlar da Kıbrıs'a gönderileceklerdi. 21 Eylül 1571 tarihini taşıyan bu 'Sürgün Hükmü' ile toplam 572 Hanenin Kıbrıs'a göç ettirilmesi öngörülmekteydi. Adaya gelen bu Türkler kısa sürede ekonomik yaşama büyük bir canlılık getirdi.
Bu arada, Yunanistan ise daha Osmanlı egemenliği altında olması nedeni ile Rumları kışkırtacak durumda değildi. Megali İdea fikri ortaya atılana kadar, iki halk Osmanlıların adil yönetimi altında barış içinde bir arada yaşadı. Ada'daki iki halkın barış içinde bir arada yaşadığı tek dönem, fiilen Osmanlı İdaresi altında yaşanan bu 307 yıllık dönem oldu.
RUMLAR KENDİNİ NEDEN YUNAN SAYIYOR
Öte yandan, Kıbrıs'ın ilk yerli halkı Anadolu'dan geldi ve tarihte hiçbir zaman Kıbrıs, Yunanistan'ın egemenliğine girmedi. Bunun yanında tarihte hiçbir zaman Yunanistan'dan Kıbrıs'a büyük çapta bir göç de olmadı. Peki Rumlar niye kendilerini Yunan saymaktadır? Kıbrıs Anadolu'nun doğal bir uzantısıdır. Jeolojik dönemin birinci zamanında Anadolu'nun Hatay bölgesine bitişik olan Kıbrıs, ikinci ve üçüncü zamanlarda oluşan çökmelerle Anadolu'dan kopmuştur. Adada Anadolu'da yaşayan cüce fil fosillerinin bulunması bunun kanıtıdır. Kıbrıs'ın Roma İmparatorluğu'nun egemenliğine girmesinden sonra M.S. 46 yılında St. Paul, Kıbrıs'a gelerek Hristiyanlığı yaymıştır. Bizans döneminde ise Bizans'ın, resmi dili olarak Yunancayı; resmi din olarak Ortodoks Hristiyanlığını kabul etmesi ve bunu zorla Kıbrıs'taki melez yerli halka da kabul ettirmesi, adadaki bu melez halkın kendisini zamanla Yunanlı olarak görmesi sonucunu doğurdu. Ada'nın esas yerli halkı Anadolu'dan gelmiştir. Bu halk zaman içinde Kıbrıs'ı işgal eden kavimlere karışarak melezleşti ve Bizans döneminde Bizans'ın dini-kültürel etkisi ile kendini Yunanlı görmeye başladı.
KIBRIS'IN KISA TARİHİ
Kıbrıs tarihi, Milat'tan çok öncelere kadar büyük bir açıklıkla bilinmektedir. Ada, M.Ö. 15'inci yüzyılda, Hitit egemenliğinde bulunuyordu. Hitit egemenliği M.Ö. 1450 yılında Mısır ile yer değiştirdi. Bu tarihten itibaren Kıbrıs'ta M.Ö. 450 yılına kadar Mısırlılar egemen oldular. M.Ö. 1320 yılında Ada bir ara tekrar Hitit egemenliği altına girdi. Daha sonra sırası ile Finike, Asur, tekrar Mısır, Persler, Photomeler, Roma ve Bizans Ada üzerinde egemenlik kurdular. M.S. 395 yılında Roma'nın doğu ve batı olarak ikiye ayrılmasıyla birlikte Ada'nın Bizans egemenliğine girdiğini görüyoruz. M.S. 638 yılında İslam komutanlarından Ebubekir'in Kıbrıs'a çıkmasıyla Ada'nın önemli yerleri Müslümanların eline geçti. M.S. 647'de Halife Osman zamanında da bütün Ada İslam egemenliği altına girdi. Kıbrıs'taki İslam egemenliği, Ada Bizans İmparatoru Nikepheros Phossas'ın 964 yılında Ada'yı yeniden ele geçirmesiyle sona erdi. 1191 yılında çok kısa bir süre İngiltere kraIı Aslan Yürekli Richard'ın eline geçti. 1192'de yine çok kısa süre Templer Şövalyeleri Ada'da egemen oldular. 1192'den sonra Lusignan'ların yönetimi altında kalan Ada,1425 ve 1426 yıllarında Memlük'lerin saldırısına uğradı. Kısa bir süre de Ceneviz egemenliğine girdi. Sürekli Memlük saldırıları sonunda yıkılan Lusignan'ların yerine Venedikliler geçti. Venediklerin Kıbrıs'ta egemen olmalarıyla
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:23