TÜSİAD BAŞKANI SABANCI İLE ALMAN SANAYİİ FEDERASYONU BAŞKANI ROGOWSKI'NİN ORTAK BASIN TOPLANTISI
BAYRAM KILINÇER
ANKARA - Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ömer Sabancı, AB'ye Türkiye'yi dışlama hatasına düşmemesi uyarısında bulundu.
Alman Sanayii Federasyonu (BDI) Başkanı Dr. Michael Rogowski ise Türkiye'ye kapıların kapatılmasını düşünmemek gerektiğini kaydetti. TÜSİAD'ın davetlisi olarak Türkiye'ye gelen BDI Başkanı Dr. Michael Rogowski ile TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı ortak basın toplantısı düzenledi. Almanya'nın Ankara Büyükelçiliğinde düzenlenen toplantıda konuşan Sabancı, Türkiye'nin AB için müzakerelere başlamasının hem Türkiye, hem de AB için bir maliyeti olacağını ve tüm tarafların bunun bilinci içinde olduğunu ifade eden Sabancı, bir takım sorunlardan bahsedildiğini ve özellikle demoğrafi ile tarımsal alanlarda çekinçelerin ortaya konulduğunu söyledi. Bunların orta vadede çözülebilecek konular olduğuna dikkat çeken Sabancı, ''Müzakerelerin başlamasıyla hükümet orta vadede bu konuları çözebilir. Net olan konu sözkonusu olan müzakerelerin başlamasıdır. Tam bir üyelik değildir. Müzakerelerin amacı tam üyelik yolunda ortaya çıkacak sorunları gidermektir. En önemli konu karşılıklı güvendir, ticari ve yatırım ilişkilerinin gelişmesidir ve her iki ülkenin AB içerisinde birbirine destek olmasıdır. İki ülkenin iş dünyası temsilcileri olarak AB'nin müzakerelere başlamasının yatırım açısından önemli bir endeks olacağını düşünüyoruz'' dedi. Türk hükümetinin Kıbrıs konusunda barış ve kalıcı çözüm için çalıştığını kaydeden Sabancı, Türkiye'nin AB yolunda önümüzdeki hafta içerisinde TBMM'de uyum açısından önemli olacak adımları atacağını söyledi.
Konuk BDI Başkanı Rogowski, önemli olanın ortak ve demokratik zihniyetin her iki ülke arasında paylaşılması olduğunu ve Türkiye'ye AB'nin üyelik için müzakere tarihi verilmesi için destek olacaklarını söyledi. AB ülkelerinin Türkiye ile ilgili bazı endişe ve korkularının bulunduğuna dikkat çeken Rogowski, bunların özellikle, islam ve terör, AB'nin mali gücü, genel olarak AB'nin büyümesi ve halen AB'nin çalıştırılabilirliğinin olup olmayacağı gibi konuları olduğunu ifade etti. Bunların büyük bir sorun olarak görüldüğünü kaydeden Rogowski, ''Bu korkuları yok sayamayız. Ciddiye almalıyız. Bu korkuları araştırmak Türkiye'ye düşmektedir. Bunları araştırmaladır. Heyetimiz Türkiye'de reformlar konusunda büyük çabalar gösterildiğini öğrendi. Biz bu konuda Türkiye'ye destek olmaya devam edeceğiz. Burada söz sahibi muhasebeciler olmamalı, vizyon sahibi kişiler söz sahibi olmalıdır. Türkiye bu süreci ciddiye almalı ve kalıcı olması için çalışmalıdır. Türkiye'nin AB'ye girmesi büyük bir ivme kazandıracaktır. Türkiye'ye kapıların kapatılmasını düşünmemek lazım'' dedi.
Daha sonra gazetecilerin Kıbrıs'ta yapılacak referandumun sorulması üzerine Rogowski, ''Referandumda en iyi sonçu Güney ve Kuzey'in evet demesidir. Ama ben bunu pek olası olarak görmüyorum. Her iki taraf evet derse, Alman yatırımcıları Kıbrıs'a yatırım yapabilir. İşadamlarımız ve yatırımcılarımız hassas olarak konuyu izliyorlar'' dedi.
Bir gazetecinin sorusunu cevaplandıran Sabancı ise Türkiye'de çoğunluğun AB'ni istediğini ve Türkiye'nin yönünü batıya çevirdiğini ifade ederek, ''Biz tarih verilmesi işadamlyarımız açısından psikolojik bir rahatlama olacak. Bizi rahatlatacak. Türkiye'yi dışlama hatasına düşmezler'' şeklinde konuştu.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:04