Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) artışı konusunda görüşlerini açıklarken, Perşembe'nin gelişinin Çarşamba'dan belli olduğunu ifade ederek, ''Beklentim böyle bir ilave yük geleceğiydi'' dedi.
Özilhan, 12. Ulusal Kalite Kongresi sırasında basın mensuplarının sorularını yanıtlarken, Irak'ın istikrara kavuşması, bu ülkede kaosun bitmesi ve toprak bütünlüğünün korunmasının Türkiye açısından çok önemli olduğunu vurguladı.
Hükümet ve TBMM'nin bu konuda karar verdiğini ve icap ettiği anda Türk askerinin gideceğini belirten Özilhan, şunları kaydetti:
''Daha önceki konuşmalarımda da söz etmiştim; burası kaotik bir ortam. Daha dikkatli, daha tedbirli ve risk analizi alarak görev yapacağımız bölgelerin belli olması, süresinin belli olması gibi konular üzerinde epey yoğunlaşıldı. İşin olgunlaşmasına göre, muhakkak hükümet de bu konuda kararlarını alacaktır. Ama her halükarda Irak ekonomik olarak Türkiye'ye çok bağlıdır. Türkiye, Irak'ın önemli bir ticaret ortağıdır ve Türk sanayii o bölgedeki, o ülkenin insanlarının ihtiyacı olan malzemeyi karşılayabilecek yapıdadır. İnşaat müteahhitlerimiz yine o bölgede birçok altyapı yatırımı yapabilecek kapasitededir. Türkiye her halükarda üzerine düşeni ve gerekli payını alacaktır.''
ÖTV ARTIŞI
Özilhan, ÖTV artışına ilişkin bir soru üzerine de Perşembe'nin gelişinin Çarşamba'dan belli olduğunu ifade ederek, şöyle dedi:
''Bunun böyle bir şey olacağı belliydi. Zira hesapta olmayan İmar Bankası'nın getirdiği yükler, yine bütçede birtakım açıklar ve tutturulması gereken faiz dışı fazladaki rakamın açılması, ilave birtakım kaynakları araştırmaya sebep oldu. Ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği otomobildeki vergi de bu açığı daha büyüttü. Dolayısıyla beklentim, böyle bir ilave yük geleceğiydi.
Temennimiz bu tip yüklerin, bundan sonra gelmemesi ve gelir ayağından ziyade, gider ayağının yani devletin, kamu yönetiminin daha fazla tasarruf yapması ve vatandaşın üzerine bu yüklerin binmemesi. Çünkü herkes çok sıkıntı çekiyor, ama biz karşı tarafta yani kamu yönetiminde bu konuda bir tasarruf göremiyoruz. Bu hükümet diğer geçmiş hükümetlere göre daha tedbirli, daha tasarruflu gidiyor. Ama bu da yetmiyor.'' Bir ülkenin geliri ile giderinin dengelenmesi gerektiğini belirten Özilhan, vergi reformu ve kayıtdışı ekonominin kayıtiçine alınması konusunda hiçbir adım atılmadığını, dolayısıyla vergi yükünün hep ödeyenlerin üzerinde kaldığını söyledi.
Özilhan, ''En direkt vergiler de vatandaşın üzerine yüklenmekte. Hükümetin bu konularda bir an evvel tedbirler alması gerekir. Kamu tasarrufu ve kayıtdışı ekonominin ortadan kaldırılması için vergi reformu ve daha iyi bir denetim gerekir'' diye konuştu.
Bir gazetecinin ''Zaman zaman Türk Lirası'ndan sıfır atılması yerine Euro'ya geçilmesi konuşuluyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine Özilhan, Euro için biraz erken olduğunu ifade ederek, ''Enflasyonda düşüş trendi devam ediyor. Belki tek haneli rakamlara indiği zaman sıfır atmanın daha tedbirli, daha verimli olabileceğini düşünüyorum. Belirli bir aşamadan sonra da AB hedefimiz olduğuna göre Euro için birtakım çalışmalar başlatılabilir'' dedi.
ÜNİVERSİTE-HÜKÜMET GERGİNLİĞİ
Özilhan, ''Üniversitelerle hükümet arasındaki gerginliğin istikrar ortamına bozucu bir etki yaptığını düşünüyor musunuz?'' şeklindeki soruya da ''Bunu cevaplamayacağım dedim, ama Türkiye'nin uzlaşmaya ve istikrara ihtiyacı var. İşler iyi giderken de bunu bozabilecek her türlü hareketten uzak durmakta da fayda var'' karşılığını verdi.
Hükümetin AB konusundaki performansını nasıl değerlendirdiğine ilişkin bir soru üzerine Özilhan, şunları kaydetti:
''Esasında hükümetin AB karnesi bana göre 10. Gerek Başbakan, gerekse hükümetin bu konuda yoğun çabası var. Geçen hafta yaptığımız temaslarda da bu mesajları aldık. Bundan sonraki aşamada Türkiye geçirdiği yasaları uygulama aşamasına gelmeli. Türkiye şu önümüzdeki dönemde fazla gecikmeden bunları çözerse, uygulamaya geçerse 2004 yılının sonunda mutlu olacak bir haberle uyanırız diye bakıyorum. Yani bir tarih alınma ihtimali oldukça kuvvetli. Ama bu arada Kıbrıs sorununun da önemli bir aşamaya gelmesi, bir çözüm yoluna girmesi de en önemli ayaklarından bir tanesi...''
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:51
