
TUVALETİ MÜHÜRLENDİ. TBMM İNSAN HAKLARI KOMİSYONUNA BAŞVURDU!..
Sağlık Müdürlüğü'nün yasalara aykırı uygulamaları olduğunu öne süren Durmuş, TBMM İnsan Hakları Komisyonu’na şikayet dilekçesi gönderdi. TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başknı Prof.Dr. Zafer Üskül imzasıyla gelen yanıtta “Şikayetinizle ilgili gerekli işlemler başlatılmıştır" denildi.
TBMM İnsan Hakları Komisyonu'na şikayete kadar varan olaylar zinciri Gümüşhane'ye 35 kilometre uzaklıktaki Dölek Köyü'nde 2007 yılı Temmuz ayında başladı. Dursun Ali Durmuş, yıllarca İstanbul'da oturan ve emekli olunca köye dönen akrabası Yahya Durmuş'u, arazisini işgal ettiği gerekçesiyle savcılığa şikayet etti. İşgal ile ilgili soruşturma sürerken, iki aile arasında gerginlik çıktı. Yahya Durmuş da, akrabası Dursun Ali Durmuş'u, ‘Kullandıkları tuvalet evin dışında ve insan sağlığını tehdit ediyor' iddiasıyla Gümüşhane Valiliği'ne şikayet etti. Gümüşhane İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri de, köyde yaptıkları inceleme sonucunda, Dursun Ali Durmuş'a ait olan ve evinin 50 metre uzağındaki tuvaleti mühürledi. Durmuş'un, “Anadolu'da tuvaletler evin dışında olur. Benim tuvaletimin de kesinlikle sızıntısı yok. Altında kuyu var” savunması etkili olmayınca tuvalet kapatıldı.
Tuvaletin 2007'nin Eylül ayından bu yana mühürlü olduğunu belirten Dursun Ali Durmuş, “Tuvalet mühürlendikten sonra ihtiyacımızı derede, sağda solda, çileyle, komşudan ve yaabancılardan utanarak giderdik. Valiliğe başvurdum, sonuç alamadım. Bakanlıklara başvurdum, cevap gelmedi. Son çare olarak TBMM İnsan Hakları Komisyonu'na 7 Şubat'ta dilekçe verdim” dedi.
Dursun Ali Durmuş'un başından geçenleri anlattığı ve yardım istediği dilekçesine TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Prof.Dr. Zafer Üskül imzasıyla 2 Nisan'da cevap gönderildi. Yazıda, “Komisyonumuza yapmış olduğunuz başvurunuz kayıtlara geçmiş olup gerekli işlemler başlatılmıştır” denildi. Kendilerine bu konuda başvurunun olmadığını belirten Gümüşhane Vali Enver Salihoğlu ise, şunları söyledi:
“Bu olayın başlangıcı ben burada göreve başlamadan önce cereyan etmiş zannediyorum. Bize bu konuda bir başvuru olmadı. Yaptığım incelemede aile içi, akrabalar arası olan bir mevzu olduğunu öğrendim. Sanırım konu adliyeye intikal etmiş bir durumdu. Ama insan Hakları Komisyonu'na başvurmuşlar. Henüz bize komisyondan yazı gelmedi. Ortada bir mağdur var. Mağdurun haklarını da savunmak lazım. Karşı taraf da mağdur. Konuyu biraz medyatik hale getirme gibi arzu var. Haklıysa zaten yargıda hakkını alır. Haksızsa da yürürlükteki mevzuata göre hakkında işlem yapılır. Ayrıca bizim halk günümüz vardır. Vatandaşımızın bize ulaşmaması söz konu dahi olamaz.”
Tuvaleti şikayet ederek mühürleten Yahya Durmuş da, “Buradaki arazilerimizi 1974’te akrabalarımıza teslim ederek İstanbul'a çalışmaya gittim. Emekli olduktan sonra geldim. Beni yerime koymak istemediler. Babamızın yeri. Bunlar zillet etmek istediler” diye konuştu.