Ekonomi
  • 26.9.2008 00:43

TÜZMEN:"TÜRK HAVA YOLLARI, AİR İTALY'İ ALABİLİR BU GÜCÜ VAR"

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, 'Bırakınız onlar ne hali varsa görsünler, banka ve şirket kurtarma operasyonları yanlıştır' diye öğretenlerin tam tersi uygulamalarını ABD ve İngiltere'de gördüklerini söyleyerek, sıkıntıları aşan bir Türkiye'nin yabancı sermayenin sığınacağı en önemli liman olacağı belirtti.
Uludağ İhracatçı Birlikleri'nin verdiği iftar yemeğine katılan Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, dünyadaki ve Türkiye'deki ekonomik gelişmeleri değerlendirdi. Vali Şahabettin Harput, AK Parti Bursa Milletvekili Canan Candemir Çelik, AK Parti İl Başkanı Sedat Yalçın, Uludağ İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri İbrahim Okur, birlik başkanları ve işadamlarının katıldığı iftar yemeğinde konuşan Bakan Kürşad Tüzmen, birlik beraberliği sürdürerek ileriye doğru geleceğe güvenle bakacak çalışmaları yapacaklarını ifade ederek, "Dünyada herkesin kriz konuştuğu bir dönemde bizim firmalarımızın çok büyük ölçekli olmaması, küçük ve esnek olmaları, sermaye piyasamızın çok derinlikli olmaması, ülke makro ekonomik dengelerinin yerli yerinde olması ve tabii ki borçların yapılandırılması, uzun vadeye yayılması ve en önemlisi Türkiye ihracatının bölge ve sektör bağımlılığından kurtarılıp, sektör ve bölge çeşitlemesi yapmasından dolayı sürdürülebilir ihracat artışıyla bu krizin de Türkiye'ye en az zararla gelmesini ve geçmesini sağlayacağız. Geleceğe rahatla bakıyoruz. Kendi ayaklarımızın sağlam bastığı bir ekonomiyle, dikkatli davranıp yolumuza devam edeceğiz" dedi.
'Bırakınız onlar ne hali varsa görsünler, kesinlikle kurtarılmasın, banka kurtarma operasyonları yanlıştır, şirket kurtarma operasyonları yanlıştır' diye öğretenlerin tam tersi uygulamalarını ABD ve İngiltere'de gördüklerini anlatan Bakan Tüzmen, "Hiç kimse ekonomisini başı boş ortamda bırakamıyor. Hiçbir devlet buna cesaret edemez. İstihdam sağlayacak sektörlerin aynı şekilde yaşatılmasına devam edilmesi gerekir. Bu Bursa ve Türkiye için aynıdır. Onun için rahat olun. Biz de elimizden gelen gayretle sektörlerimizin tamamının yanında olacağız. Senelerce biz marka oluşturmaya çalışıyoruz. Kolay olmuyor. Bir kaç tane firmamız marka olmayı başardı. Ancak şu anda dünyada sıkıntı çeken markalar var. Bu markaların alınması dönemi başlayabilir. Mağaza zincirlerin alınması başlatılabilir. Hatta ben şöyle düşünüyorum. Air İtaly sıkıntıda. Türk Hava Yolları, Air İtaly'i satın alabilir. Bu güç var. Türk ekonomisinin ayakları çok daha sağlam bastığı için şu anda yabancı sermayenin bu fırtınada yanaşacağı en güvenli
limandır. Bakın makro ekonomik dengelerine. Türkiye şu anda biz akıllı davranırsak ABD ve Avrupa'da rahatsız olan sermaye piyasasını çekebilir. İşte tehdit unsurunun fırsat unsuruna çevrilmesidir" diye konuştu.
"ÇEVRE ÜLKELERİN İHRACATIMIZDAKİ PAYI ESKİDEN YÜZDE 7 İKEN ŞİMDİ YÜZDE 44 OLMUŞTUR"
Cumhuriyetin 100. yılında 500 milyar dolar ihracat rakamını da geride bırakacaklarını dile getiren Bakan Tüzmen, sanayicilerin kulaklarının alışması için eskiden hedef olarak verdiklerini vurguladı. Petrol fiyatlarının arttığını ve Türkiye'nin petrol zengini bir ülke olmadığını vurgulayan Tüzmen, "Petrol ve doğalgazı almak zorundayız. Bu iki kalemin faturası evvelki sene 27 milyar dolardı. Geçtiğimiz sene 37 milyar dolardı. Bu sene ise 45 milyar dolar. Türkiye'nin dış ticaret açığı 70 milyar dolar. Yani bu 70 milyar doların 45 milyar doları açık olmak zorunda. Yapacak birşey yok. Diğer fark ise gelişmekte olan bir ülke için çok normal" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin gelişmekte olan bir ülke olduğunun unutulmamasını isteyen Tüzmen, "Ama zenginleşiyoruz. Gençliğimizde sokaklarda yamasız araba yoktu. Herkes 2. veya 3. el araba alabilirdi. Çok nadir birinci el araba görebilirdiniz. Şimdi Avrupa'nın önemli merkezlerine en son model arabaları satıyoruz. Ticari araçlarda da kendi tasarımını yaparak satışını yapıyor. Böyle bir geçişi sağladık. Çevre ülkelerde hidrokarbon zengini ülkeler de dahil olmak üzere bu ihracat rakamı hiçbir ülkede yok. Üst üste koyun AB üyesi Bulgaristan, Yunanistan ve Romanya'yı yine de Türkiye'nin sektör ihracatına dahi ulaşamıyorlar. Makro ekonomik dengelere baktığımız zaman 2002 yılının İspanya'sının aynı rakamları Türkiye'de var. 5 sene farkımız var. 1992 İtalya'sının yaptığı ihracatını gerçekleştiriyoruz. 1991 İngiltere'sinin ihracatını gerçekleştiriyoruz. Bu aralar çok yüksek aralar değil. Gözümüzün kestiği, sizlerle birlikte yakalaşabileceğimiz aralar" dedi.
Herkesin Osmanlı Devleti'nin beşiğinde hitap ederken çok zengin bir ülkenin devlet bakanı olarak hitap etmek isteyeceğini anlatan Tüzmen, "Maalesef o mirası çabuk yediğimiz için bize bugün çalışmanın dışında bir şey kalmadı. Çok çalışacağız, aynı zengin günlere döneceğiz. Başka çaremiz yok. Artık düşük fiyat yüksek miktar dönem bitti. Yüksek fiyat yüksek kalite ekseninde olmalıyız. Bu senelerce yapmak istediğimiz bir gelişmedir. İç ve dış konjektör bunu bize zorunlu kılmıştır. Çevre ülkelerin ihracatımızdaki payı eskiden 7 iken şimdi yüzde 44 olmuştur. Türkiye'nin avantajı bu. Daha yeni farkına vardığı 3 saat ulaşma mesafesinde 350 milyondan fazla insanın yaşadığı, 6 saat ulaşma mesafesinde 1.5 milyar insanın yaşadığı bölgeye ihracat yapıyoruz. Bunu artık sağlıyoruz. Endüstrimizi, sanayimizi buna göre şekillendirmemiz lazım. Sanayicimizin ve iş adamlarımızın yaptığı çalışmalar kutsaldır. Çalışkanlığımızla bu sıkıntıları aşan bir ülke olarak yabancı sermayenin sığınacağı en önemli liman olacağız" diye konuştu.

Güncellenme Tarihi : 15.5.2016 05:57

İLGİLİ HABERLER