
UFUK GÜLDEMİR SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI
İstanbul'da vefat eden Güldemir için kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Yenibosna'daki Habertürk önünde tören düzenlendi.
Tören öncesinde Güldemir'in eşi Gaya, kızı Su, amcası Cengiz Okaygün, kardeşleri Şafak ve Gül ile eski eşi Cumhur Etkin taziyeleri kabul etti.
Ufuk Güldemir'in vasiyeti üzerine, tören sırasında Frank Sinatra'nın ''My Way'' şarkısı çalındı.
Törende konuşan Güldemir'in kardeşi Şafak Okaygün, gözyaşları içinde aile adına yaptığı konuşmada, ''Ufuk, bizim ailenin rengiydi. Muzipti, zekiydi, hepimizi eğlendiren oydu'' dedi.
Güldemir'in ailesinin her ferdine deli sevgisiyle bağlı olduğunu vurgulayan Okaygün, Güldemir'in yaşamında büyük mücadeleler verdiğini anlattı. Okaygün, Güldemir'in hırslı ve inatçı bir kişi olduğunu belirterek, Güldemir'in daha birçok projesi bulunduğunu, son bir yıla da belki bir insanın tüm ömrüne sığdıracağı şeyleri sığdırdığını bildirdi.
Güldemir'i ailesi kadar, çalıştığı kişiler ve çevresinin de sevdiğini dile getiren Okaygün, ''Sonsuz kederler içindeyiz. Bu veda konuşmasını yapmak çok zor. Aile olarak onun yaptıklarını daha ileri götürmek için çalışacağız. Hepimizin başı sağ olsun. Kardeşimin mekanı cennet olsun'' diye konuştu.
BAKAN ŞENER
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener de, ''Türk basını büyük bir ustasını, memleket kıymetli bir evladını, bizler ise güzel bir dostumuzu kaybettik. Yüreğim buruk. Yüreğimizde ince bir sızı var. Hepimizin başı sağ olsun'' dedi.
Şener, bazı kişilerin anlatılamayacağını, buna kendi yaşamlarının izin vermeyeceğini ifade ederek, şunları kaydetti:
''Çünkü onlar öylesine büyük işler yapmışlardır ki, buna ne kelimeleriniz yeter, ne de siz altından kalkabilirsiniz. İşte Ufuk, böyle bir insandı. Onu anlatamam, ama bende bıraktığı etkiyi birkaç kelime ile de dile getiremezsem onun hatırasına nankörlük etmiş olurum.Ufuk'u neredeyse gazeteyi ilk elime aldığım gün bir okur olarak tanıdım.
Hayatı bir yarıştan ibaretti. Önce bir muhabir olarak karşımıza çıktı, haberlerini okuduk. Sonra köşe yazarı oldu makalelerini okuduk. Yetinmedi, bir muhabir olarak başladığı gazeteleri yönetmeye başladı.
Biz bu kez onun gazetelerini okumaya devam ettik. İşin gerçeği bize kendini hep okutturdu. Sonra bir özel televizyon kuruldu. Bu kez karşımıza televizyon gazetecisi olarak geçti. Toplumsal olayları siyasi gelişmeleri, kültür ve sanatı hayatımızın büyük bir bölümünde onun bize yansıttığı aynadan izledik. Bir yarış atı gibiydi, durmak bilmeyen. Çok iş yaptı ancak iş yaparken hep doğruya, güzele ve ahlaki olana prim verdi. Çirkinlikten kaçtı.''
Bakan Şener, Ufuk Güldemir ile ilk kez 4 yıl önce bu binada tanıştığını, birkaç kez telefonla görüştüğünü, bir ay önce de cep telefonuna bir mesaj gönderdiğini dile getirerek, ''Arkadaşlığımız kısa sürdü, ama taş gibi sapasağlamdı. Ben ne zaman Melih Meriç'i, Çiğdem Anat'ı, Erdoğan Aktaş'ı, Hakan Aygün'ü, Taki Doğan'ı ve buradaki isimlerini sayamadığım onun öğrencilerini ve kader arkadaşlarını görürsem, hep onu hatırlayacağım. O, yarış bittikten sonra da koşan bir yarışçı gibiydi. Ruhu şad olsun'' dedi.
HABERTÜRK ÇALIŞANLARI
Habertürk televizyonu sunucusu Özlem Gürses de, gözyaşları arasında Ufuk Güldemir'e son görevlerini yapmak için toplandıklarını belirtti. Güldemir'i bir kaleidoscope'a benzeten Gürses, Güldemir'in hayatına girdiği herkesin yaşamını renklendiren bir kişi olduğunu söyledi.
Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Melih Meriç de, çok üzgün olduğunu ifade etti. Törende Ufuk Güldemir'in kendisine hediye ettiği smokini mi, yoksa şu an üstünde bulunan kıyafetimi giyeceği konusunda ikilem yaşadığını, Güldemir'in eskiden yazdığı bir yazıya bakarak smokinin böyle bir törene uygun olmadığını anladığını belirten Meriç, ''Ben, o smokini bundan sonra uzun yıllar giymek istiyorum. Ufuk Güldemir, esaslı bir insandı. Bize biçimin de esasın bir parçası olduğunu öğretti'' diye konuştu.
Meriç, Güldemir'in, gazeteci Hasan Cemal'in ''gazeteci milleti'' lafını çok sevdiğini dile getirerek, ''Gazeteci milletinin neslinin devam ettirilmesi için Ufuk Güldemir çok büyük emekler verdi. Ruhu şad olsun'' dedi.
Taki Doğan da, babasını kaybettiğinde yaşadığı sıkıntının benzerini Güldemir'i kaybettiğinde de yaşadığını, babasından sonra onun öğrettiklerini yaparak yaşamını sürdürdüğünü anlattı. Doğan, ''Ufuk Güldemir ne öğrettiyse, o yoldan nasıl gidilecekse bundan sonra onu yapmamız yeter. Ona borçluyuz. Bazı borçlar ödenmez. Bize hakkını helal etsin diyoruz'' diye konuştu.
Murat Ongun ise, gözyaşları içinde yaptığı konuşmasında, Ufuk Güldemir'in kendilerine çalışma azmi, pozitif hırs, dürüstlük ve haberciliği öğrettiğini belirterek, ''Tüm çalışanlar adına hakkımız size helal olsun. Siz bizi izlemeye devam edersiniz. Biz de sizi izlemeye devam edeceğiz'' dedi.
GAZETECİ DOSTLARI
Gazeteci Hasan Cemal de, her ölümün kendi acısını getirdiğini, gazetecinin ölümünün de böyle bir acı yaşattığını söyledi. Cemal, ''Ufuk, hepimizdendi. Bir gazeteciydi. Bir parçamızı alıp kendisiyle birlikte götürdü'' diye konuştu.
Hasan Cemal, Güldemir'in hayatı dolu dizgin yaşadığını, 30 yıllık meslek hayatına haberciliği, televizyonculuğu, kitap yazarlığını, internet gazeteciliğini ve son olarak da patronluğu sığdırdığını belirtti.
Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin de, Güldemir'in en ayırt edici özelliğinin, olağanüstü zekası olduğunu ifade ederek, zekası, yaratıcılığı ve olağanüstü enerjisi sayesinde başaramayacağı hiçbir iş bulunmadığını söyledi. Ergin,
''Ufuk, çok iyi bir burjuvaydı. Ama aynı zamanda hamam önündeki büfeci Mevlüt amcayı da çok iyi tanırdı. Zıtlıkları ve karşıtlıkları çok iyi uzlaştırırdı. Çok iyi blues söyler, aynı zamanda zikir ayinini de çok iyi bilirdi. Ufuk, hem blues, hem zikir ayiniydi. Büyük bir iddianın adamıydı'' dedi.
Törende duaların okunmasının ardından Ufuk Güldemir'in naaşı; arkadaşları, dostları ve sevenlerinin gözyaşları arasında karanfillerle omuzlar üzerinde cenaze arabasına konuldu.
Törene, Güldemir'in ailesi ve yakınları, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, HÜRPARTİ Genel Başkanı Yaşar Okuyan, AK Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, CHP İstanbul Milletvekili Bülent Tanla, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, TGC Başkanı Orhan Erinç, gazeteciler, köşe yazarları ve Habertürk çalışanları katıldı.