
ÜNLÜ OLMAK İÇİN CUMHURİYET GAZETESİ'NE MOLOTOF ATTIK!.
İSTANBUL - Cumhuriyet Gazetesine molotofkokteyli atılmasına ilişkin 7'si tutuklu 8 sanığın yargılandığı davada, yaşı 18'den küçük olduğu için kapalı oturumda ifadesi alınan tutuksuz sanık O.A, zenginlik ve ünlü olma vaadiyle olaya karıştığını söyledi.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Bayram Demir, Seyhun Zayim, Boğaç Kaan Murathan, Bora Ballı, Fatih Derdiyok, Murat Aplak ve Bedirhan Şinal ile 18 yaşından küçük tutuksuz sanık O.A. katıldı.
Duruşma, ifadesi alınacak olan tutuksuz sanık O.A'nın yaşının 18'den küçük olması nedeniyle gizli yapıldı.
O.A, olay günü Eyüp'te dolaşırken tutuklu sanık Bedirhan Şinal'i gördüğünü, dolaşırlarken yanlarına Şinal'in kız arkadaşının geldiğini, Şinal ile kız arkadaşının tartıştıklarını ve kız arkadaşının ona ''Yarın beni gazetelerde göreceksin'' diyerek oradan uzaklaştığını ifade etti.
Şinal ile birlikte bir internet kafeye gittiklerini, Umut Erdoğan isimli birinin yanlarına geldiğini ve orada da Şinal'in sanatçı İbrahim Tatlıses'in internetteki fotoğraflarına bakıp sanki kendisiyle yaşamış gibi izlenim verdiğini belirten O.A, Şinal'in kendilerine, ''İbrahim Tatlıses gibi ünlü olacaksınız'' diye konuştuğunu dile getirdi.
-SANIK O.A: ''ŞİNAL, ÜNLÜ OLACAĞIMIZI SÖYLEDİ''-
Akşam evlerine yemek yemeye gitmelerinin ardından Şinal ile Umut Erdoğan'ın tekrar yanına geldiğini aktaran O.A, şöyle devam etti:
''Bir şirkete molotof atacağımızı, sonra ünlü olacağımızı söyledi. Televizyonculardan da para kazanacağımızı söyledi. Bu şekilde vaatlerde bulununca, ben de 'tamam' dedim. Yolda giderken Fatih isimli arkadaşımızı gördük. Hatta Bedirhan bize anlattıklarını, ona da anlattı. Sonra Fatih ile Bedirhan Şinal benzin aldılar. Sonra ben, Şinal, Umut Erdoğan molotofları hazırlamaya başladık. Fatih ise yanımızda kısa bir süre durdu. Murat Aplak yanımıza geldi. Bana, ''Orada molotof mu atacaksın? Seni abine söylerim'' dedi ve beni itekledi. Ve hatta molotof atmama izin vermeyeceğini söyledi. Sonra Fatih ile birlikte yanımızdan ayrıldılar. Daha sonra Umut Erdoğan, Bedirhan Şinal ve ben yolda giderken 3 küçük kola şişesindeki benzini 1 adet bira şişesine koyduk. Sonra taksiye bindik. Benzini Taşocağı semtindeki Opet'ten aldık. Şişli'de taksiden indik. Orada Cumhuriyet gazetesini Bedirhan Şinal sordu. Hatta Bedirhan, 'Cumhuriyet gazetesine atarsak daha da çok meşhur oluruz, daha çok para kazanırız' dedi.
Cumhuriyet gazetesi yakınlarına gittik. Orada bir tur attıktan sonra Şinal, cebinden molotof şişesini çıkartarak benden ateş istedi. Ben de cebimdeki kibritle molotofu yaktım. Bedirhan Şinal güvenlik kulübesinin yanına molotofu fırlattı. Sonra biz kaçmaya başladık. Biz kaçarken arkadaşımız Umut Erdoğan minibüsçüler tarafından yakalandı. Ben Bedirhan ile birlikte taksiye bindim ve Eyüp'te indim. Daha sonra evlerimize gittik.''
Şinal'in kendisine ''arkadaşlarınıza hava atacağız'' dediği ve vaatlerde bulunduğu için bu olaya katıldığını belirten O.A, yaptığı bu olaydan dolayı pişman olduğunu ve vicdan azabı çektiğini anlattı.
O.A, kendisine sorulan sorular üzerine, Şinal'in daha önce tanımadığı paralı kişilerle dolaştığını, daha önce buna benzer bir patlayıcı olayını üstlendiğini, onun yapmadığının daha sonra anlaşıldığını ve bazı şahıslara özendiğini kaydederek, kendisine eylem karşılığı 10 bin TL para vaadinde bulunduğunu aktardı.
-CUMHURİYET GAZETESİ ÇALIŞANLARI TANIK OLARAK DİNLENDİ-
Duruşmada ifadesi alınan tanık Eren Sulakçı ise, olay günü Cumhuriyet gazetesinde çalıştığını, o gün araçla dışarı çıkarken birden önüne bir molotof kokteyli atıldığını, aracın zarar görmediğini, molotofu atan şahısların 3 kişi olduğunu ve fakat şahısların yüzlerini görmediği için kimler olduklarını bilmediğini anlattı.
Sulakçı, şahısları tanımadığı için sanıkların molotof atan şahıslar arasında olup olmadığını bilemeyeceğini aktardı.
Duruşmada tanık olarak dinlenen Cumhuriyet gazetesi spor muhabiri Görkem Çötelioğlu da, aracıyla olay günü gazeteden çıkarken aracın yanına doğru bir molotof kokteyli atıldığını gördüklerini ve kokteylin araca 2 metre mesafede patladığını belirterek, ''Atan şahısların yüzlerini görmedim, ancak 2 kaçan şahıs, bir de arkada küçük bir şahıs olduğunu gördüm'' dedi.
Tanık Çötelioğlu, şahısları arkadan gördüğü için duruşma salonundaki sanıkların arasında gördüklerinin olup olmadığını bilmediğini de ifade etti.
Talepleri sorulan tutuklu sanıklar Bora Ballı, Fatih Derdiyok ve Murat Aplak'ın avukatları, hazır ettikleri kimi tanıkların duruşmada dinlenilmesini talep ederken, tutuklu sanıklardan Ballı'nın avukatınca müvekkilinin tahliyesi de istendi.
-DOSYANIN ''ERGENEKON'' DAVASI İLE BİRLEŞTİRİLME TALEBİ-
Duruşmada söz alan tutuklu sanık Bayram Demir'in avukatı Emin Emir, ortada bir terör örgütünün unsurlarının bulunmadığını ve maddi unsurları da belirtilmeyerek örgütün hangi örgüt olduğunun açıklanmadığını ifade etti.
'Ergenekon' davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin, bu davanın dosyasını inceleyerek birleştirme kararı vermediğini vurgulayan Emir, ''Öncelikle, bir terör örgütü varsa bu durumda söz konusu 'Ergenekon' davası ile birleştirilmesini, yoksa da bunun değerlendirilip uzun süredir tutuklu olan müvekkilimin mağduriyetinin önlenmesini ve tahliyesini talep ediyorum'' dedi.
Avukat Emir, tutuklu sanıklardan Bedirhan Şinal'in Adli Tıp Kurumuna sevk edilmesini de talep etti.
Duruşmada söz alan tüm tutuklu sanıkların avukatları müvekkilleri için tahliye isterken, 18 yaşından küçük sanık O.A'nın avukatınca beraat talep edildi.
Söz alan Cumhuriyet gazetesi avukatı Bülent Utku ise müdahale talepleri olan dilekçelerini tekrar ettiğini kaydetti.
-TALEP DAHA SONRA DEĞERLENDİRİLECEK-
Mahkeme heyeti, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 'Ergenekon' davasına ait dosyaların CD ortamında gelen iddianamelerinin birer kopyası ve davayla ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü, Genelkurmay Başkanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatından (MİT) gelen yazıların dosyaya konulmasına hükmetti.
Tutuklu sanık Bayram Demir'in avukatının ''dava dosyasının 'Ergenekon' dava dosyası ile birleştirilmesi'' talebinin, söz konusu belgelerin dosyaya konulmasının ardından değerlendirilmesine ve bu konuda karar verildikten sonra eksik hususların tamamlanıp tamamlanmayacağının sonra düşünülmesine karar veren heyet, değerlendirmenin ardından dinlenmeyen 6 tanığın dinlenmeleri konusunda karar verilmesinin daha sonra değerlendirilmesine hükmetti.
Bir avukatın tutuklu sanık Bedirhan Şinal'in Adli Tıp Kurumuna gönderilmesi talebinin de, eksik hususların tamamlanmasının ardından değerlendirilmesine ve tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.