Psikiyatrist Doç. Dr. Arif Verimli İstanbul''un ''''nostalji'''' plajlarında kendilerini don, şalvar, erkek-kadın çorabı ve haşemayla sulara atanları eleştirirken dikkatli olunması gerektiğini savundu.
Verimli, ''''İç çamaşırıyla yüzenleri aşağılamak ve onur kırıcı biçimde eleştirmenin, bu kişilerin topluma karşı öfke duymasına ve sınıf farkının keskinleşmesine neden olacağına'''' dikkat çekti.
Mikrobiyoloji alanı uzmanı Prof. Dr. Firdevs Aktaş ve Doç. Dr. Arif verimli, son günlerde polemik konusu olan ''''Denize donla girilir mi girilmez mi?'''' tartışmasını değerlendirdi.
Verimli, sosyal ve psikolojik açıdan bakıldığında, iç çamaşırıyla yüzmeyi tercih eden insanların daha çok köyden kente göç eden ve kendini kentli hissetmeyen kişiler olduğunu belirtti. Verimli, eğitim alamamış ve ekonomik olarak yetersiz olan bu insanlara yönelik aşağılayıcı tutumların, bu kişilerin topluma öfke duymalarına sebeb olacağını ve bu öfkenin kemikleşmesine yol açacağını vurguladı.
Verimli, iç çamaşırıyla denize girenlerin düşünsel değişiminin sadece eleştirmekle olmayacağını vurgulayarak, aşağılayıcı eleştirilerin, bu kişileri kabul gördükleri guruplar arasına yönelteceğini ve sınıf farkını keskinleştireceğini kaydetti.
DENİZE DEF-İ HACET OLUR MU?
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Firdevs Aktaş ise, iç çamaşırıyla yüzmenin mayoyla yüzmek arasında sağlık açısından bir farkı olmadığını belirtti.
Aktaş, mikroorganizmaların enfeksiyonlara neden olabileceğini vurgulayarak yüzülen yerin temizliği ile havuzların klorlanmasının önemini vurguladı.
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:44