Ekonomi
  • 25.6.2003 01:44

VAKIFBANK GENEL MÜDÜRÜ AHMET KAÇAR : ÜLKE EKONOMİSİ DÜZELMEDEN ÖZELLEŞTİRME YAPILMASI İSRAF OLUR

Özelleştirme kapsamındaki Vakıfbank’ın Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Ahmet Kaçar, ülkenin içinde bulunduğu makro ekonomik şartlar düzelmeden gerçekleştirilen tüm özelleştirme uygulamalarının ülke kaynaklarının israfı anlamına geleceğini söyledi. Kaçar, “Alıcı olmadan satmaya kalkarsanız, zarar edersiniz.” dedi. Özelleştirme kapsamındaki Vakıfbank’ın Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Ahmet Kaçar, ülkenin içinde bulunduğu makro ekonomik şartlar düzelmeden gerçekleştirilen tüm özelleştirme uygulamalarının ülke kaynaklarının israfı anlamına geleceğini vurguladı. Kaçar, “Eğer elinizdeki değerleri yoksul zamanlarınızda satışa çıkarırsanız ya satamıyorsunuz, ya değer yitiriyorsunuz ya da yok pahasına satıyorsunuz. Bu da sizin zararınıza sonuçlar doğuruyor.” dedi. Sorularımızı cevaplandıran Ahmet Kaçar, özelleştirme süreciyle paralel olarak bankanın yeniden yapılandırılmasına hız verdiklerini bildirdi. Başlatılan yeniden yapılanma sürecinde Vakıfbank’ın mali yapısının güçlendirilmesi, teknolojik yapının geleceğe odaklı hale gelmesi ve idari yapının da rekabete uygun hale getirilmesi için büyük çaba harcadıklarını aktaran Kaçar, bu yöndeki çalışmaların sürdüğünü kaydetti. Kamu sermayeli ticaret bankası statüsündeki Vakıfbank’ın sermaye yapısının güçlendirilmesine yönelik çalışmalar kapsamında yaptıkları çalışmalara da değinen Kaçar, ‘gayrimenkul zengini’ olarak anılan bankanın tüm ihtiyaç fazlası gayrimenkullerini satışa çıkardıklarını hatırlatarak, “Amacımız Vakıfbank’ın daha kompact ve Türk sanayisine daha çok katkıda bulunabilecek bir banka haline gelmesidir.” dedi. IMF’ye verilen niyet mektubu kapsamında 2003 yılının üçüncü çeyreğine kadar özelleştirilmesi öngörülen Türkiye Vakıflar Bankası, ülkemizin aktif büyüklükler açısından ele alındığında yedinci büyük bankası konumunda bulunuyor. Toplam aktifleri 12 katrilyon liraya yaklaşan bankanın özelleştirilmesine ilişkin sürecin başlamasının üzerinden üç yıl geçmesine karşın istenen noktaya hâlâ gelinemedi. Akbank, Dışbank, Oyakbank, Societe Generale Group’un teklif verdiği bankanın satılamamasında ülkenin içinde bulunduğu ekonomik şartların önemli rolü olduğunu kaydeden Kaçar, şunları kaydetti: “Bankanın özelleştirilmesi sırasında ülkenin makro ekonomik dengelerinin iyi olması ve bankacılık sektörünün para kazanıyor olması gerekiyor. Bu sorunlar çözüldükten sonra yabancı yatırımcılar gelecektir. Aksi halde yabancılar neden banka gibi bir müessese alsın ki? Ancak kârlılık mümkünse bunu yapar. Yoksa elinizdeki değerleri yoksul zamanlarınızda satışa çıkardığınız zaman birincisi satamıyorsunuz, ikincisi de ya değer yitiriyorsunuz ya da yok pahasına satıyorsunuz.” Alıcılardan talep olmadığı zaman banka özelleştirmelerinin bir anlam taşımadığına dikkat çeken Kaçar, “Bankayı, ‘hadi hemen bugün özelleştirelim!’ dediğinizde alacak kimse yok ki! Sadece bize talip çıkmamasından dolayı bunları söylemiyorum başka bankalara çok ciddi teklifler geldiği için konuşuyorum. Bugün finans kesiminde bankasına ortak arayanlar var, bankasını satmak isteyenler var, BDDK’nın elinde bulunan fon bankaları var. Şimdi durum böyleyken, ‘hadi gelin bunu bugün satalım’ dediğiniz zaman talipli bulamazsınız. Satışa her çıktığınızda da bankanız değer kaybeder. Bunun için de zamanlamayı çok iyi yapmamız lazım.” diye konuştu. Kaçar, bireysel bankacılık ve kart pazarında en büyük 3 ticari bankadan birisi olmak istediklerini söyledi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:13

İLGİLİ HABERLER