VAKIFBANK GENEL MÜDÜRÜ KACAR'DAN 'FAİZ' MÜJDESİ...
Vakıfbank Genel Müdürü Aziz Ahmet Kacar, ihracatçılara 3 ay için yüzde 4, 6 ay için yüzde 4.5 ile 200 milyon dolarlık bir finansman imkanı sunduklarını açıkladı.
Vakıflar Bankası reel sektöre yönelik destek çerçevesinde bu ayki yönetim kurulu toplantısını Bursa'da gerçekleştirdi.
Yönetim Kurulu toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Genel Müdür Kacar, ihracatçıların son dönemde döviz kurlarındaki stabilizasyondan rahatsız olduğunu, Banka olarak bu problemin çözümüne destek vermek ve bu sorunu gidermek amacıyla ihracatçılara ucuz finansman için yurtdışından sendikasyon sağladıklarını söyledi.
Bu sendikasyondan sağlanan parayı ihracatçılara çok uygun koşullarda vermeyi planladıklarını bildiren Kacar, ''3 ay için yüzde 4, 6 ay için yüzde 4.5 faiz gibi oranlarla 200 milyon dolarlık bir finansman imkanı sunduk'' dedi. Kacar, yoğun talep geldiği takdirde bu limiti 300 milyon dolara kadar yükseltebileceklerini de kaydetti.
Banka olarak reel sektöre desteklerini sürdürmeye devam edeceklerini vurgulayan Kacar, gerek işletme, gerek yatırım ve gerekse ihracatın finansmanına yönelik kredilerle reel sektörün emrinde olduklarını söyledi.
Kacar, Vakıfbank'ın her hafta 60-110 trilyon lira arasında taze kredi kullandırdığını ifade etti.
Faizlerin Türkiye'de ekonomik istikrarın sağlandığı ölçüde inmeye devam ettiğini belirten Kacar, ''Vakıfbank olarak bu inişi hem izliyoruz, hem de destekliyoruz'' diye konuştu.
KREDİ KARTI FAİZLERİ
Kacar, bu çerçevede gerek mevduat, gerekse kredi faizlerini gözden geçirdiklerini kaydederek, bireysel kredi faizlerinde dün itibariyle bir indirim yaptıklarını ve bu oranı aylık yüzde 2.3'e indirdiklerini açıkladı.
Kredi kartı faizlerini de yeniden değerlendirme hazırlıkları yaptıklarını vurgulayan Kacar, bütün kredi faizlerini piyasa koşullarına göre gözden geçirdiklerini ifade etti.
DOLARİZASYON
Kacar açıklamasının ardından dolarizasyonu azaltmayı planlayan taslakla ilgili soru üzerine, şunları söyledi:
''Ülkemiz biliyorsunuz çok dolarize oldu. Yani her şeyi artık dolarla hesaplamaya başladık. Her kontratımız dolar, her iki lafımızdan biri dolar haline geldi. Bizim gibi ülkelerde döviz çok kıymetli ve kıt bir kaynak. Bu tip bir kaynakla, bu kaynak üzerine, kontrolü sizin elinizde olmayan ve elinizde yeterince bulunmayan değerler üzerine işlem yapmak çok doğru bir şey değil. O zaman kendi paranızı terkediyor ve yerine başka bir para ikame ediyorsunuz. Ama bu olay ne sonuçlar doğurur düşünmüş değilim. Ama şu da yanlış, bizim günlük hayatımızda her şeyi döviz üzerinden yapmak doğru değil.'' Kacar, Türkiye'de Türk parası kullanılması gerektiğini vurgulayarak, ancak bunun iyi irdelenmesi, endişeler varsa bunları izole edecek bir takım yaklaşımların bulunması gerektiğini bildirdi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:53