TMSF''nin devraldığı Star TV''ye talip olduğunu açıklayan Avrupa''nın ikinci büyük televizyon şirketi SBS, televizyonlarda yabana payının yüzde 25''le sınırlı kalması sonrası yatırımdan vazgeçmediklerini ancak yeni durumu ortakları ile tartışacaklarını açıkladı. Bir konferansa katılmak için Türkiye''ye gelen SBS Televizyonları''nın CEO''su Markus Tellenbach, VATAN''a yaptığı açıklamada, ''''Biz, bizi isteyen ülkelere yatırım yaparız. Bu, Türkiye''nin biraz daha üzerinde çalışması gereken bir konu'''' dedi. Tellenbach, televizyonlarda yabancı ortaklığında yüzde 25''lik sınırı kaldıran yasanın iptaline ise ''''Türkiye''yi, ülkenin topraklarını fethedip tüm çocukları yiyecek kötü bir imparatorluktan korumak ister gibi davranıyorlar. Ama sabırlıyız ve umutluyuz'''' diyerek tepki gösterdi.
• Neden Türkiye''ye yatırım yapmak istiyorsunuz?
Biz İsveç''te doğan bir şirketiz. Ancak birikimimiz ve deneyimimiz sayesinde 10 ülkeye yayıldık. Birçok ülkeye 1990''lı yıllarda, özelleştirme ve liberalleşme yeni başladığında girdik. Macaristan''da lisans alan ilk şirket olduk. Türkiye''nin de potansiyeli çok büyük bir pazar olduğunu düşünüyoruz. Yaklaşık l yıldır da Türkiye''de yatırım fırsatlarını somut olarak takip ediyoruz.
• Star TV''ye talip olacağınızı açıklamıştınız. Bu planda bir değişiklik var mı?
Star, bizim için çok iyi bir fırsat. Ama Türkiye''deki tek seçenek değil. Ayrıca Türkiye''deki koşulların bugün olduğundan daha iyi hale geleceği konusunda umutluyuz.
140 milyon dolar ciro hedefi...
• Ne kadarlık bir yatırım planlıyorsunuz?
Ne kadara mal olursa! Elbette öncelikle pazara girmenin bir bedeli var. Daha sonra kârlı bir şirket oluşturmanız gerekiyor. Şöyle bir hesap yapalım: Biz Türkiye''de reklam sektörünün yüzde 10''unun üzerinde büyüyeceğine inanıyoruz. Televizyon reklam pazarının 650-700 milyon dolar olduğunu, bizim de 10 yıllık süreçte yüzde 20''ye varan bir pay elde edebileceğimizi düşünürsek bu 140 milyon dolarlık ciro eder. Bu büyüklükte bir şirket SBS için yüzlerce milyon dolar değerinde bir yatırım anlamına geliyor.
• Türkiye''deki hedefleriniz neler?
Biz birkaç grubun kendini zar zor geliştirebildiği bir medyadan, zengin ve çeşitli içeriğin sunulduğu bir multimedya endüstrisine ulaşılabileceğini düşünüyoruz. Elbette burada yerel üretime sadık kalmak çok önemli. Türkiye''de de hedef, üretim endüstrisini canlandırmak. Türkiye gibi büyük bir ülkede bugünkünden daha fazla televizyon programı olması gerektiğini düşünüyorum.
• Yabancı yatırımcılara yüzde 100''e kadar ortaklık imkanı sunan yasa iptal edildiğinde tepkiniz ne oldu?
Bunun geçici bir engel olduğunu umduk.
• Yasanın iptal gerekçesinde, televizyonun halkı etkilemek için çok kolay kullanılabileceği vurgulanıyor. Siz buna katılıyor musunuz?
Medya Türkiye''de hem politikacılar hem de denetleyiciler için çok hassas bir konu. Bence asıl önemli olan politikacıların ve denetleyicilerin yabancı sahipliğinin bir tehdit olmadığını anlaması. Türkiye''yi, ülkenin topraklarını fethedip tüm çocukları yiyecek kötü imparatorluklardan korumak ister gibi davranıyorlar. Biz yalnızca ticari televizyon işini endüstri olarak yapan işadamlarıyız.
Yüzde 51''den az payı ortağa anlatamayız
• Siz SBS olarak bu iddialara nasıl yanıt veriyorsunuz?
Bakın, Türkiye pazarına girmek isteyen birçok şirketin, profesyonel operatör olarak iş alanını genişletmekten başka bir merakı yok. Tek bir girişimciye, ya da belli çıkarları savunan belli bir gruba ait değiliz. Bağımsızız. Çünkü biz halka açık bir şirketiz ve her hareketimiz kontrol ediliyor. Bence denetleyici kurumların, habercilik standartlarını ve pazarın ihtiyaçlarını takip eden, Türk halkına hizmet eden kaliteli medya kuruluşlarının Türkiye pazarına girmesi ile ilgili koşulların çerçevesini belirleme şansı ve sorumluluğu var.
• Bu koşullar altında yabancı bir şirketin Türk medya sektörüne girmesi çok mu zor?
Yüzde 25 ortaklık sınırı çok büyük bir engel. Türkiye gibi bir pazara girmek için gerekli özellikleri taşıyan kuruluşların büyük bölümü, biz de dahil, halka açık şirketler. Dolayısıyla borsadaki hissedarlarımıza yaptığımız işlerin hesabını verebiliyor olmamız lazım ve yüzde 51 ortak olmadığınızda bunu yapabilmek çok zor. Biz de bu nedenle yeni durumu ortaklarımızla tartışıp sonuçları göreceğiz.
Dijital devrimle istediğiniz diziyi istediğiniz saate izleyeceksiniz
• Önce İskandinavya''da, sonra da Doğu Avrupa''da medya sektöründe boşluk bulup yatırım yaptınız. Peki bu pazarlar doyduğunda ne olacak?
Bence bu, büyük bir lüks olur. Şu anda dijitalleşme devrimi yaşanıyor. Televizyona internetten, cep telefonundan ulaşılabilir hale geldi. Bu bizim uzmanlığımızı kullanma alanımızı çok genişletti. Ürünün dağıtımı başlı başına bir ticaret alanı haline geldi. Örneğin ücretsiz bile olsa istediğiniz televizyon programım Mpeg4 üzerinden alıp dilediğiniz saatte izleyebiliyorsunuz. İnternette oyun, kumar 5 yıl önce olmayan bir kavramdı. Henüz Avrupa''da değerlendirilebilecek birçok iş imkanı var.
10 ülkede 101 milyon kişi SBS izliyor
1983 yılında kurulan SBS, Avrupa''nın en büyük ikinci televizyon şirketi. İsveç, Danimarka, Romanya da dahil 10 ülkede 101 milyon izleyicisi var. 16 televizyon kanalı, 21 ödemeli kanalı (Pay TV) ve 53 radyo istasyonu işletiyor. Rakipleri ise RTL, Mediaset ve TF1 gibi medya devleri. Şirketin 2004 yılı cirosu 918.8 milyon dolar, net kârı ise 67.4 milyon dolar oldu. 2 binden fazla çalışanı bulunuyor.
(VATAN)
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:21
