
Volkanik camdan bina yapıldı: Sadece Diyarbakır'da var
Diyarbakır'da volkanik camdan yapılan yapı büyük ilgi görüyor. Dünyanın obsidiyen taşlarıyla inşa edilen tek yapısı.
Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki İçkale'de yer alan, alt katı bazalt taşından, üst katı ise obsidiyen taşlarıyla yapılan Atatürk Müzesi’nin binası, dünyada obsidiyen taşlarıyla inşa edilen tek yapı olma özelliği taşıyor.

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde bulunan ve 1934 yılında kurulan Diyarbakır Müzesi, kendi bünyesinde 5 farklı müze daha barındırıyor. Bunlardan biri de Atatürk Müzesi.
Bu müze Osmanlı döneminde bazalt taşından tek kat inşa edilen nadir müzelerden biri. 1917’de 2’nci Ordu Müfettişi olarak Diyarbakır’a gelen Mustafa Kemal Atatürk, bu binayı o dönem karargah olarak kullandı. Ruslarla yürütülen savaş sürecinde burada görev yaptı. Ve 1937'de demir yolu açılışı için geldiğin de ise burada kaldı.
1940’lı yıllarda obsidiyen taşlarıyla yapılan ikinci katı, dünyada benzeri olmayan bir yapıya dönüştü. Obsidiyen taşları taşıyıcı özelliği olmadığı için normalde mimaride kullanılmazken, burada harçla birlikte estetik amaçla kullanıldı. En yakın obsidiyen yataklarının Bingöl Solhan’da bulunması nedeniyle taşların buradan getirildiği tahmin ediliyor. Güneşin doğuşu ve batışında parlaklığıyla dikkat çeken taşlar, binaya farklı bir görünüm kazandırıyor. Dünyada eşi olmayan ve 1973’te müzeye çevrilen yapıda, bugün Atatürk’ün Diyarbakır’da geçirdiği dönemle ilgili görseller, videolar, balmumu heykel ve savaş yıllarına ait malzemelerini sergiliyor.
RUSLARLA SAVAŞ BURADA İDARE EDİLDİ
Türkiye'nin en köklü müzelerinden biri olan Diyarbakır müzesi, şehrin sembollerinden biri olurken Müze Müdür Vekili Müjdat Gizligöl, uzun süre burada Ruslarla olan savaşı idare edildiğini söyledi.
2. katın dışı tamamen obsidiyen taşları ve harçla yapılan müze, bu anlamda enteresan bir bina olma özelliği taşıyor. Güneş doğduğunda direkt obsidiyen taşının parlaklığından ötürü binada ciddi anlamda bir parlaklık görünürken uzaktan da binayı görmek mümkün.
Obdisİyen taşlarının ufalanarak kullanıldığını ifade eden Müjdat Gizligöl, şöyle konuştu:
"Atatürk Müzesi'nin alt katı da tamamen bazalt taşından yapılmış. Bazalt taşının da dişi taş olarak adlandırdığımız bir taş, dolayısıyla oldukça serin. Obsidiyen taşları ufalanmış şekilde kullanılmış. Bunun da sebebi yüksek ihtimalle bir estetik kaygıdan kaynaklanıyor. Çünkü göze hoş gelen bir şekilde yapılmış. Duvarlarının tamamen etrafı obsidiyen taşları ufalanarak yapılmış ve güzel bir görüntü oluşturulmuş. Dediğim gibi hem güneşin batışında hem de doğuşunda güneşin parlaklığıyla birlikte o taşlar olabildiğince parlak hale geliyor. Görüntü açısından bina kendisini daha fazla gösteriyor."
Güncellenme Tarihi : 2.9.2025 13:13