VURAL: "TÜRKİYE TAYYİBAN CUMHURİYETİ DEĞİL"
ANKARA - Vural, Parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Erdoğan'ın dün yaptığı açıklamada, ''üslubumdaki sertlik asli karakterimden değil'' dediğini belirterek,''Sayın Başbakan'a hatırlatmak istiyoruz 'ya olduğun gibi görün ya göründüğün ol.' Üslubunuzdaki bu beyanlar, nasıl bir karakterde olduğunuzu ortaya koymaktadır. Başbakanın verdiği bu cevap ibretliktir. O andaki haleti ruhiye ile ilgilidir. Sayın Başkan açıklamalarının psikolojik olduğunu itiraf etmektedir'' dedi.
Vural, Başbakanın, ''sinirli değil dertliyim'' dediğini de anımsatarak, Başbakan'ın derdinin olmadığını ileri sürdü. Vural, ''Başbakan millete baksın. Bu milleti dert sahibi yaptı. Bu milletin kimliği ile oynadı, birçok etnik kimliğe ayırdın. Ekonomik olarak baktığınız zaman 1 milyon 435 bin ocak söndü, milleti acıkça dert sahibi yaptığın ortada. Millet çekini ödeyemez hale gelmiş, senedi protesto edilir hale gelmiş, ocaklar sönmüş... Sayın Başbakan senin ne derdin var? Oğlunun gemileri yürüyor. Maşallah gemisini yürüten kaptan oldunuz. Kendinize uçak alıyorsunuz. Gelir Vergisi Kanununda hükümleri değiştirmek suretiyle aldığınız uçak ve yatların KDV ve ÖTV'sini ödemekten imtina ediyorsunuz. Başbakan ayrıca, sönen ocaklardan sonra milleti sinir sahibi de yaptı'' diye konuştu.
-''ASIL DERDİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ''-
Başbakan'ın asıl derdinin ''Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuk devleti olması ve demokrasiyle yönetiliyor olmasından'' kaynaklandığını öne süren Vural, Başbakan'ın hukuka aykırı bir işleminin iptal edilmesinden, muhalefetin söz hakkından, eleştirilmesinden rahatsız olduğunu söyledi. Vural, ''Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bir hukuk devletidir. Tayyiban Cumhuriyeti değildir. Söylediği her şey ferman mıdır?'' ifadesini kullandı.
Vural, Başbakan'ın, RTÜK Başkanı Zahit Akman hakkında yaptığı açıklamaları da değerlendirirken, konunun artık ''AKP derin koalisyonun kendi iç meselesi'' haline dönüştüğünü söyledi. Vural, ''Zahit Akman meselesi, 60/B derin koalisyonunun sorunu haline gelmiştir. Başbakan Yardımcısının kendisine ilişkilendirilmiş sözleri bile kişisel olarak algılamak derin koalisyonun içindeki çekişmelerin, çatışmaların dışa vurumu olarak görmek lazım. Bu da aslında AKP'nin bir koalisyon hükümeti olduğunu ortaya koyuyor. Sayın Başbakan Deniz Feneri'ndeki gerçeklerin ortaya çıkmasını istememe tavrını sürdürmektedir'' diye konuştu.
