WASHINGTON POST: ''TÜRKİYE, SAVAŞIN UZAMASINDA DÖNÜM NOKTASI OLDU''
WASHINGTON - Washington Post gazetesi, Türkiye ile atılan yanlış adımlar ve her 2 taraftaki yanlış hesapların, ABD'yi Bağdat'a kuzeyden ilerleme planından mahrum bıraktığını yazdı.
Gazetenin Glenn Kessler ve Philip P. Pan imzasıyla yayımladığı haberde, orijinal Pentagon planına göre onbinlerce asker Bağdat'a kuzeyden ilerlerken diğer ağır zırhlı askerlerin güneyden başkente yaklaşması gerektiğine dikkat çekildi. Yazıda, ''Oysa şu anda, güneyde ordu askerleri ve donanma, erzak problemleri ve beklenmeyen Irak direnişi ile boğuşuyor. Kuzeyde ise, sadece bin hafif silahlı ABD paraşütçü askeri geçen Çarşamba günü geldi. Bu Irak hükümeti ile karşı karşıya gelmek için yeterli değil. Bütün bunlar, Irak ile 218 millik sınırı paylaşan NATO üyesi yakın müttefik Türkiye'nin, topraklarını zırhlı ABD askerlerine açmasını isteyen Bush yönetimini bu ay başlarında reddetmesinin sonucudur'' denildi.
Bush yönetiminin Türkiye'nin onayını kazanmadaki ''yeteneksizliğinin'' ABD'nin Irak ile ihtilafında önemli bir dönüm noktası olarak ortaya çıktığını belirten gazete, ABD ve Türk yetkililerinin bunu ''beceriksiz ve karşılıklı yanlış anlama hikayesi'' olduğunu söylediğini yazdı. Gazeteye göre, ABD-Türk ilişkilerindeki diplomat ve diğer uzmanlar, bunun ayrıca ''Bush yönetiminin uluslararası desteği genişletme yönündeki kendi çabalarını nasıl baltaladığını gösterdiğini'' ifade ediyor.
Türkiye'den gelen ret cevabının özellikle ABD yetkililerini şaşırttığını çünkü Türkiye'nin yarım yüzyıl önceki Kore Savaşı'ndan bu yana ABD askeri harekatlarını ''sadakatle'' destelediğini yazan gazete, ABD 90 bin askerlerinin Türkiye'de konuşlanmasına izin verilmesi konusunda ısrar ederken Bush yönetiminin halen Irak'a saldırı konusunda bir karar vermemiş olduğunu, ABD yetkililerinin sık sık harekat için son tarih verdiğini ancak son tarihin geçmesine rağmen herhangi bir harekatta bulunmadığını, bunun da Bush yönetimimin güvenirliğine mal olduğunu ve Türkiye'nin önem duygusunu ''şişirdiğini'' kaydetti.
Gazeteye göre, halkının yüzde 94'ünün savaşa karşı olduğu Türkiye'deki üst düzey yetkililer, ABD talebine karşı hareketsiz kalma yoluyla askeri bir ihtilafı durdurabileceklerine inanmaya başladılar. Dönemin Başbakanı Abdullah Gül'ün savaş hakkındaki kuşkular nedeniyle sıkıntıya düştüğünü kaydeden gazete, Türk yetkilerinin Gül'ün Amerikan askerleri talebine gizlice karşı olduğunu ileri sürdüklerini yazdı.
''TÜRKLER VAZGEÇİLMEZ OLDUKLARINA İNANDIRILDI''
Gazete, ABD'li yetkililerin verilen son tarihlerin asla gerçek olmadığını ancak bunun amacının sadece Türkiye'yi baskı altında tutma amacıyla yapılan ''bir savaş hilesi'' olduğunu kabul ettiğini yazdı. Pentagon'un 4. Piyade Tümen'ine ait tank ve ağır ekipman yüklü gemileri Türk sahilleri açıklarında tutarak baskıyı arttırmayı amaçladığını kaydeden gazete, daha sonra Türk hükümetinin ABD talebini oylanması için tarih belirlediği ancak parlamentonun tezkereyi reddettiğine dikkat çekti.
ABD Dışişleri Bakanlığı ile Başkan Yardımcısı Cheney'in bu gemileri Kuveyt'te gönderilmesi için baskı yaptığını yazan gazete, Bush'un ABD'nin başarılı bir savaş için kuzey cephesine ihtiyacı olmadığı konusunda Türk yetkilileri uyardığına dikat çekti.
Özellikle ABD'nin Körfez birlikleri komutanı Orgeneral Tommy Franks'ın, Türklerin eninde sonunda askerleri kabul edeceği görüşüne ''yapıştığını'' kaydeden gazeteye göre, bazı ABD'li yetkilileri ''Türkler, işbirliği yapmaları durumunda hiçbir şey ödemeyeceğimiz düşünmeye başladı. Türkler, vazgeçilmez olduklarına inandırıldı'' dedi.
Gazete, Türkiye eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış'ın ABD ile yapılan müzakerelerde kilit rol oynadığını kaydetti.
''Bu içinden çıkılmaz durumumun'' ABD-Türk ilişkilerine ciddi bir şekilde zarar verdiğini ABD yönetimi yetkililerinin şimdilerde kabul ettiğini kaydeden gazete, Türkiye'nin ABD savaş uçaklarının hava sahasına girmesine izin verdiğini yazarak, ''Eskiden vazgeçilmez müttefik ve Müslüman demokrasisi için bir model olarak nitelendirilen Türkiye, şimdilerde kendisini Washington tarafından küçümsenmiş ve savaşa kötü bir şekilde devam etmesinden sorumlu tutulan bir durum içinde buldu. Her iki taraf da açık olarak diğerini, işbirliği yaptıkları 1991 Körfez Savaşı'ndan bu yana önemli yönde değiştiklerini görmede başarısız oldu'' dedi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:40
