BÜLENT AYDEMİR
ANKARA- Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır, savaş tehdidinin bile ABD'nin Türkiye'ye tazminat ödemesini gerektirdiğini söyledi. Yalçınbayır, Konya'da merkezi ve şubesi bulunan 41 sivil toplum kuruluşunun temsilcisini kabul etti. Görüşmede, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ortak kaleme aldıkları savaş karşıtı bildiriyi okudu. Bildiride, hukuki ve adil bir karara dayanmayan bütün güç kullanımlarının bir çeşit terör olduğu belirtilerek, ''Bu gücün bireyler veya devletler tarafından kullanılması, neticeyi değiştirmez. Önemli olan güç kullanımının meşruiyetidir. Uluslar arası adil bir karara dayanmadan, ABD'nin Irak'a karşı güç kullanma isteği de gayri meşru olup, bir nevi devlet terörüdür'' denildi. Yalçınbayır da barış içinde yaşamanın herkesin insanlık hakkı olduğunu belirterek, Barış amacı ile oluşturulmuş Birleşmiş Milletler ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne imza atan ABD'nin kendi içinde çelişkiye düştüğünü söyledi. Yalçanbayır, ABD, Avrupa Birliği ve Türkiye'nin bir sınav verdiğini ifade etti. Türk halkının da bu savaşı istemediğini kaydeden Yalçınbayır, ''Siyaset kurumu bu seslere kulak tıkayamaz'' diye konuştu.
''SAVAŞ TEHDİDİ BİLE ABD'NİN TAZMİNAT ÖDEMESİNİ GEREKTİRİR''
Yalçınbayır 'ABD yönetimi, Türkiye'nin maddi kayıplarının karşılanması konusunda güvence veriyor. Bu Türkiye'nin alacağı kararları ne yönde etkiler?' sorusu üzerine şunları söyledi: ''ABD yönetimi Türkiye ile bu pazarlık karşılığında bunu söylemiyor. Bir savaşı sebebiyet veren kusurlu sorumluluk içinde bizim her türlü tazminatımızı karşılamalıdır. Bu tazminatı istemek için bizim savaşa girmemiz gerekmez. Bu savaşın bizatihi yapılması ABD'nin bize tazminat ödemesini gerektirir. Bu tehdidin şu anda bu kadar uzun süre olması dahi ABD'nin bize tazminat ödemesini gerektirir. Bu bir korkunun da, bu bir telaşın da, bu bir paniğin de bedelidir. Bu bir insanlık borcudur. Savaşı yapanların bu tür mükellefiyetleri ayrıca vardır. Savaşın bizatihi yapılacak olması ve savaş tehdidi tazminatı ödeme için yeterli nedendir. Biz barışçı hareketlerimizi paraya çevirmek istemiyoruz. Bunun peşinde değiliz. Biz sadece ve sadece barışı hedefliyoruz. Savaşa girmeyi de parayla ölçmek gibi bir ahlaki düşüklük içinde olamayız. Barışın değeri fevkalade yüksektir. Bunu sarsmanın bedelini mutlaka buna sebebiyet verenler ödemelidir. Yükselen petrol, hayatın zorlaşması bunların her biri ayrı ayrı tazminat nedenidir''.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:14