
Yaradılış - 6... İncir ağacının sırrı
Metin Özer'in derlediği seri yazının 6'ncı bölümünde İncir ağacının sırrı anlatılıyor. Bu vesile ile Kadınların kefeninin neden 5, erkeklerin kefeninin neden 3 kat olduğu anlatıldı.
Od ağacı
Âdem Aleyhisselam ve zevcesi Havva Annemiz cennet de vuku bulan hatalı işlerinden sonra, çıktıkları ağaçta mübarek vücutlarından elbiseleri sıyrıldı..
Bunun üzerine emre itaatsizlikten Allahü tealadan, “Dünyaya çıkın” diye ilahi ferman geldi.
Çıplak halleriyle meleklerden utandılar.
Kimselere görünmemek için hangi ağacın altına sığındılar ise, hiç biri kendilerini altına kabul etmedi.
İkisini sadece Od ağacı altına kabul etti.
Bunun üzerine Yüce Hakk, daha sonra Od ağacına hitap edip, sorguya çekti:
- Ey ağaç, sair ağaçlar onları kabul etmedi. Sen onları neden kabul etti?
Od ağacı şöyle dedi;
- Ey Rahim Rabbim, Adem Aleyhisselam’ın alnına Habib-i Ekrem’in mübarek nurunu kondurdun. Cümle mahlukata da o nura tazim etmeleri için ferman eyledin.
Adem Aleyhisselam o Mübarek nuru ile bana sığındığı vakit, alnındaki o şanlı nurdan utanarak onlara geri çeviremedim.
Bunun üzerine Yüce Hakk şöyle buyurdu;
- Ey Od, sen ki Habibim Muhammed’in nuruna tazim ettin.
Onun hürmetine seni bütün kullarım arasında, cümle ağaçlardan daha muteber kıldım.
Sana pek güzel bir koku ihsan ettim.
Ancak..
Sen onları izinsiz olarak kabul ettiğin için, insanlar seni ateşte yakmakta faydalanacaklar. Onlar seni ateşte yakmadıkça senin o güzel kokun çıkmayacaktır.
Bu manada gelen başka bir rivayet ise şudur;
Adem Aleyhisselam ve Havva Anamızın libasları sıyrılıp dünyaya çıkma emrini aldıklarında; cennetin süruruna ve süsüne, güzel nimetlerine baktılar.
Buralardan ayrılacakları için ağladılar.
Onların ağlamalarına acıyan cennetin bütün ağaçları da onlar gibi ağladı.
Yalnız od ağacı ağlamadı.
Bunun üzerine Yüce Hak şöyle sordu;
- Ey od, sair ağaçların hepsi ağladığı halde sen neden ağlamadın?
Od ağacı şöyle cevap verdi;
- Ya Rabbi, Şanı Yüce zatınla onlara çıkma emri verdin. Ben de bu emrine tazim ederek ağlamadım.
Bunun üzerine Hak teala şöyle buyurdu;
- Sen ki, benim emrime tazim eyledin. Seni dünyadaki cümle ağaçlardan aziz ve makbul eyledim.Ama kullarıma senin faydanı ateşte yakmakla verdim.
Seni aziz kılmamın sebebi, emrime tazim etmendi.
Seni yaktırmam ise, Peygamberime acıyıp ağlamadığın içindi.
İNCİR AĞACI
Kabahatlerinden sonra cennette libasları Üzerlerinden alınan Adem Aleyhisselam ve Havva Anamız, avret yerlerini kapatmak için hangi ağaçtan yaprak almak isteseler, ağaçlar yaprakların vermekten imtina etti.
Bu hal içerisinde şaşırıp kaldılar.
En son sığındıkları incir ağacı, yaprak vermeyi kabul etti.
Bu yaprakları alıp edep yerlerini kapattılar ama o yapraklar parça parça döküldü.
Bu hal üzerine ağlaştılar.
Onlar ağlaşırken Hak Teala’dan şöyle bir nida geldi;
- Bir kulu ki; Yüce Hak üryan ederse onu hiç kimse kisvelendiremez.
Şu kulu ki; Yüce Hak bırakır, ona artık hiç kimse yardım edemez.
Onlar bu hitabı duyar duymaz secdeye kapanıp Yüce Hakka yalvardılar ve kapanmaları için niyazda bulundular.
KEFEN
Bu halden sonra tekrar incir ağacına geldiler. Ondan tekrar yaprak istediler.
Adem Aleyhisselam İncir ağacını elleriyle salladığında ondan 3 yaprak düştü.
Bu 3 yaprakla Adem Aleyhisselam avret yerini örttü.
Sonra tekrar salladığında incir ağacından 5 yaprak daha düştü.
Havva Anamız da bu 5 yaprakla avret yerlerini örttü.
Bu mana icabıdır ki sünnet olan;
Erkekler öldüğünde 3 kat kefenle sarılır, kadınlar öldüğünde 5 kat kefenle sarılır.
Bu işten sonra Allahü teala, incir ağacına hitap edip şöyle buyurdu;
- Onlara neden yaprak verdin?
İncir ağacı şöyle cevap verdi;
- Ya Rabbi, Sen onlara yaprak vermeyi haram kılmadın. Ben de haram olmadığı için Hallerine acıyıp onlara yaprağımı verdim. Böylece Habibi’nin mübarek nuruna emrin üzerine tazim ettim.
Bunun üzerine Yüce Hak şöyle buyurdu;
- Sen onlara merhamet eyledin. Ben azimüşşan, senin ağacını bundan sonra gayet gevrek ve içini boş kıldım.Ta ki senin üzerine çıkmayalar ve seni işlerinde kullanmayalar ve ateşte yakmayalar. Senin yaprağını sert ve acı kıldım. Ta ki hayvanlar yapraklarını yemeye..
NOT : Seyyid Abdülhakîm efendi (ARVASİ), (Keşkül) risâlesinde diyor ki, (İncir, tayyıp bir yemişdir. Latîf bir gıdâdır. Hazmı kolaydır. Menfe’atleri çok bir devâdır. Tabî’ate yumuşaklık verir. Balgamı eritir. Böbrekleri temizler. Mesânedeki kumları izâle eder. Karaciğerin ve dalağın tıkanmış olan deliklerini açar. Bedeni şişmanlatır. Bâsûru izâle eder. Nekrîse, romatizmaya fâidelidir.) İncirin arabcası (Tîn)dir. Tîn sûresinde Allahü teâlâ, inciri medh etmekdedir. Hem fâideli, hem mubârekdir. Tâze veyâ kurusu aç iken üç adedi birkaç gün yinirse, râhat ishâl yapar. Sabâh ve akşam yemeklerinden bir sâat evvel, iki, üç aded tâze veyâ kuru incir yimek, sancısız, ağrısız, râhat ishâl yapmakdadır. Çikolata ve madlen, bunlara zarar vermekdedir.
Devam edelim..
Adem Aleyhisselam; cenneti terk etmesi ilahi fermanla bildirildiğinde, Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa’yı (Sallallahü aleyhi ve Sellem) aracı kıldı..
Süphan olan Yüce Hakk’a şöyle niyazda bulundu;
- Ya Rabbi.. Beni evvela yerde yarattın. Sonra cennete koydun. Bundan sonra cennetten çıkartıp tekrar yere indirmekteki sır ve hikmet nedir?
Bunun üzerine Yüce Hak, şöyle buyurdu;
- Yâ Adem, ben azimüşşan seni yeryüzüne halife kılmak için yarattım.
Seni cennete koymamın sebebi şudur;
Kıyamete kadar gelecek zürriyetinin kalplerinde, bu üstün cennet olanlar asli vatanları olduğundan, ona karşı meyilleri ve sevgileri hasıl ola..
Bu yoldan beni tevhid; gönderdiğim peygamberlerimi tasdik, getirdiklerini kabul ve gereğine göre amel etmek suretiyle cennete girmeye çalışalar.
NOT . Buradan anlaşılıyor ki müminlerin asli vatanı CENNETTİR..
Bazı ulema; Peygamber Efendimiz’in buyurduğu;
- Vatan sevgisi imandandır.
Hadis-i şerifinin bu manaya işaret ettiğini tefsir ettiler.
Adem Aleyhisselam bu hitap üzerine Cenab-ı hakkın emrinden muradın ne olduğunu tam olarak anladı ve cennetten çıktı..
Cennetten çıkartılınca dünya alemine getirildiler.
Hazret-i Adem, Serendib’e indirildi..Bugünkü adıyla Sri Lanka veya Seylan Adası..
Hazret-i Havva, Cidde’ye indirildi.. DEVAM EDECEK....
Muhammed Cezuli Hazretlerinin Osmanlıca eserlerinden...
DERLEYEN:Metin ÖZER/HABERVİTRİNİ