Gündem
  • 12.12.2003 15:22

YARGITAY BAŞSAVCISI OK ''YARGIYA GÜVENMİYORUZ'' DİYEN AK PARTİLİLERE SERT ÇIKTI

ANKARA - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, Türkiye'de tüm hesapların adalete hesap vermekten kaçmak için yapıldığını, kirlenmenin temel nedeninin bu anlayış olduğunu, bunun sonucu olarak adaletin hesap sorma gücünün zayıflatıldığını, alanının daraltıldığını belirtti. Ok, ''(Adalete güvenmiyoruz) sözünü ve buna temel olan anlayışı, bu tutum içinde değerlendirmek ve ciddiye almamak gerekir. Gerçekte, bunu söyleyenlerin, bu tutum ve anlayışı sürdürenlerin kendilerine güvenleri yoktur.'' dedi. Yaptığı yazılı açıklamada ''yargıya güven'' tartışmalarını değerlendiren Başsavcı Ok, ''yargıya güvensizlik'' ifadelerine ilişkin ağır eleştirilerde bulundu. Türkiye'de tüm hesapların, adalette hesap vermekten kaçmak için yapıldığını öne süren Başsavcı Ok, ''Kirlenmenin temel nedeni de bu anlayıştır'' dedi. Bunun sonucu olarak adaletin hesap sorma gücünün zayıflatıldığını, alanının daraltıldığını ifade eden Ok, ''(Adalete güvenmiyoruz) sözünü ve buna temel olan anlayışı, bu tutum içinde değerlendirmek ve ciddiye almamak gerekir. Yıllarını adalete veren biri olarak, bu sözün hiçbir ciddi yönü olmadığını rahatlıkla söylüyorum. Çünkü, doğru değildir. Dayanağı olmadığı gibi, hiçbir bilimsel ve tarafsız çalışma sonucuna dayanmamaktadır. Gerçekte, bunu söyleyenlerin, bu tutum ve anlayışı sürdürenlerin kendilerine güvenleri yoktur. Yoğun kanunsuzluk, hukuksuzluk ortamı içinde işlenmiş veya işlenmesi tasarlanan suçlar olabilir. Hesap vermenin ileri tarihlere atılması düşüncesi, bir kurtuluş yolu olarak seçilebilir. Bunu sağlamak içinde çeşitli geçerliliği olmayan bahaneler, ithamlar ve iddialarda bulunulabilir. Türk halkının, adaletin gerçekleştirilmesi için hiçbir kaygı taşımadan gittiği bağımsız ve yansız yargıya, parlamentodaki temsilcilerinin gitmemekteki ısrarı ve yapay gerekçeleri, insanımız tarafından dikkatle, ibretle ve kuşkuyla izlenmektedir.'' Ok, Türkiye'de geniş bir alanda yaygın, yoğun ve organize büyük kirlenme bulunduğu ve artarak sürmeye devam ettiğinin herkes tarafından kabul edilen bir gerçek olduğunu belirtti. Arınmada, demokratik rejimin olmazsa olmaz temel kurumu olan yüce TBMM'ye büyük görev düşmektedir. TBMM bu konuda 'yasama dokunulmazlığını' sınırlandırarak, tavrını açıklıkla ortaya koymalı ve bu yolla topluma öncü mesaj vermeli, yolsuzluklarla mücadelede ciddi bir kararlılık içerisinde olduğunu göstermelidir. Yasama dokunulmazlığını sınırlandırmada ölçü ise yolsuzluk niyet ve girişimlerini önleyecek, milletvekillerinin yasama çalışmalarının devamı ile meclis dışındaki faaliyetlerini kısıtlamayacak, bu konulardaki özgürlük ve serbestilerini engellemeyecek, baskı ortamı yaratmayacak esaslar olmalıdır.'' Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:14

İLGİLİ HABERLER