Seçimden altı ay önce...
Mayıs'ın son gününde, ''Hedef yastık altı'' başlıklı yazımızda, fevkalade önemli bir ''plândan'' bahsetmiştik:
''Yastık altındaki muazzam kaynağı hortumlamayı hedefleyen uluslararası elit sermaye, bugüne kadar amacına ulaşamadı...Koalisyon ortaklarına güven duymayan vatandaş, dövizini ve altınını yastığının altında tutmaya devam ediyor...Bu durumda, uluslar arası sermayenin yeni taktiği devreye girecek!..''
***
Neydi taktik?
Onu da şu ifadelerle yansıtmıştık:
''Derviş'in CHP ile anlaştığını, daha doğrusu, uluslararası sermayenin CHP'ye 'Derviş'e yol açın' tâlimatını gönderdiğini biliyoruz...18 Nisan seçimlerinden önce DSP-ANAP-MHP koalisyonunu tezgâhlayan çevreler, şimdi de, CHP'ye ortak arıyorlar!..Akıllarına en çok yatan ise AK Parti-CHP koalisyonu!.. Kemal Derviş'e ortak etmek istedikleri AK Parti'ye güvenen millet, elindeki avucundakini piyasaya çıkarınca, işi bitirmiş olacaklar!..''
***
Evet efendim...
Bu plân bir yere kadar tıkır tıkır işledi ama...
Millet, AK Parti'yi, CHP'ye muhtaç olmayacak bir oy oranıyla iktidara taşıyınca, sonuca ulaşamadı...
Şimdi, iş başında, halkın güvendiği karizmatik liderle, kadrosu var...
Bu durumda...
Vatandaş ne yapmalı?..
Yüzükten başlayarak, yastığın altındaki üstündeki bütün kaynaklarını ''ekonomik kurtuluş savaşı'' için ortaya dökmeli...
İstanbul Milletvekili Emin Şirin, Başbakan'a, hazineye yüksek faiz, kısa vadelerle borç vermek suretiyle deveyi havuduyla götüren banka sahiplerinden de fedakârlık talep etmesini öneriyorsa da...
Bu tür yaklaşımlar ''reel politiğe'' pek uygun değil!..
Fedakârlık yine ''sıradan vatandaşa'' düşecek!..
Kurtuluş Savaşı'nı, seksen küsur yıl önce olduğu gibi 'mütedeyyin garibanlar' verecek!..
Cumhuriyeti kuran iradeye bir bakın...
Cepheye mermi taşıyan Ayşe Bacı'yı getirin gözünüzün önüne...
23 Nisan 1920 tarihli fotoğrafa da göz atın...
Ülkeyi kurtaran ''asil ruhu'' göreceksiniz...
Bir de bugüne gelin...
Düşmanı yurttan atan asil irade, şimdilerde ne halde?..
Bakmayın, ''Tayyip bizimdir'' diyerek, ses çıkartmadıklarına...
Kan ağlıyorlar!..
***
Tam buraya denk geldi...
Avustralya'dan bir anı...
Sydney'de, düğün salonlarından birinde yüz kadar gurbetçiyle sohbet halindeyiz...Hasretlik bu, akılları Türkiye'de, sordukça soruyorlar...
Birinin derdi büyük...
''Tam iki milyon dolarım var'' diyor:
''Bunu Avustralya'da değerlendiremiyorum...Kolay mı?.. Nereden buldun diye sorarlar adama...Bankaya yatırsam ya da mülk alsam, anında yapışırlar yakama...''
***
Soruya bakın: ''Sizce paramı, nerede, nasıl değerlendirmeliyim...Bana bir yol gösterseniz!..''
Bu tür durumlarda akıl verirsin...
Tersi çıkar; suçlu olursun...
''Bilemem'' desen ayrı hikâye...
***
''En iyisi kardeş, Türkiye'de yatırım yap...Kelepir arsa, dükkân bul...Bir yerlere yatır işte!..
Meğer, ne fena bir tavsiyeymiş bu!..
Bir köpürüyor adam, sormayın... Türkiye'de eğitim görmek isteyen kızını bilinen sebepten dolayı okula almamışlar...
''Evlâdımı eğitim imkânından mahrum edenlere destek mi olayım'' diye feryâd ediyor...
***
O koalisyon dönemiydi...
Gelen mesajlardan anlıyoruz ki, bugünkü hava hayli değişik...
Yastık altında umut var da...
Çekiniyor vatandaş...
Öyle ya:
''Ya AK Parti gerçekten de muktedir değilse?..''
Serdar Arseven
Tercüman
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:43