
YAVUZ BİNGÖL'E GÖZDAĞI:'TAKSİCİYE OLAN BORCUNU ÖDE YOKSA!..'
Gözdağı vermek gibi olmasın ama vallahi bizden korkulur.
Şebnem ÖZCAN yazdı... (bugün)
Biz dediğim, gazeteci lügatinde benim gibilere 'Ballı' derler.
Kabul ediyorum, bakın ben de pekâlâ 'Ballıyım!'
Haber döner dolaşır ayağıma gelir.
Öyle ki bazen kolumu kaldırmama bile gerek kalmaz.
Sazan gibi de üstüne atlamam ha, önce iyice bir araştırırım, vicdan süzgecinden geçirdikten sonra size servis ederim.
Dün yine aynı şey oldu.
Rastgele yoldan çevirdiğim bir taksiye bindim.
Arnavut asıllı bir taksi şoförü "Nereye abla" diye sordu.
"Bugün Gazetesi binası, Mecidiyeköy'e" dedim.
Sonradan adının Süleyman olduğunu öğrendiğim şoför başladı nefes almadan sorup anlatmaya!
-Abla gazeteci misin?
-Evet!
-Sorma abla, geçen gün, ünlünün biri çok canımı sıktı.
-Niye, ne oldu ki?
-Türkücü var ya, dur adı neydi; heh Yavuz Bingöl. Kısmet işte benim taksime bindi. "Habertürk'e sür!" dedi. Acelesi varmış, bir programa yetişecekmiş. Adamı zamanında oraya yetiştirmek için nasıl basıyorum gaza bir görsen... Ceza almayı göze alarak kırmızı ışıkta bile geçtim valla. Türkücüyü tam saatinde programına yetiştirdim. Taksimetre; 5 lira 50 kuruş yazdı.
Hikâye giderek renkleniyordu doğrusu ben de meraklandım.
-Eeee sonra ne oldu?
-Ne olsun abla Yavuz Bingül 200 TL çıkarttı cebinden. O parayı benim bozmamı bekliyor. "Yavuz Ağabey" dedim, "Bu para benim 3 günlük yevmiyemden de fazla, ben şimdi bunu sana nasıl bozayım?"
Şöyle bir düşündü ve "O zaman kardeş saat 6:00'da gel beni buradan al, eve götür. Hem 5 buçuk liranı veririm hem de eve kadar tutacak olan ücretini veririm."
Durumu çaktım ve hemen araya girdim.
-Parayı alamadın değil mi?
Burnundan soluyarak cevapladı:
-Dur! Ne alması abla, bıraktığım yere gittim bir baktım kapı duvar. Yarım saat de bekledim, belki işi vardır çıkamamıştır diye... Ne gelen var ne giden. Yok; adam yok. Sinirden çıldırdım. Yanlış anlama abla biz kelle koltukta, uykusuz, bazen aç biilaç sabahlara kadar direksiyon sallıyoruz. Üç kuruşa çalışıyoruz zaten. İhtiyacımız olmasa o parayı helal edeyim gitsin ama herkese aynı kıyağı yaparsak midemize ekmek girmez valla!
XXXXXXXX
Huyumdur; kafam bozulursa kırmızı kalemle bir güzel çizerim.
Üstelik elçiye de zeval olmaz!
Sevgili Yavuz Bingöl benden söylemesi.
Azı çoğu yok, borç borçtur.
Süleyman şoför de borcunu ödemeni istiyor.
"Abla ne olur görürsen söyle de emaneti Şehremini Taksi'ye bir zahmet bıraksın" diyor.