''YAZARKASA UYGULAMASI KÜLFETTEN BAŞKA BİRŞEY DEĞİL''

Akaryakıt pompalarının ödeme kaydedici cihazla hizmet vermeye başlama süresinin, 1 Ağustos 2004 tarihinden 1 Ocak 2005'e ertelenmesine ilişkin soruları yanıtlayan Alkan, bu uygulama için altyapının yeterli olmadığını savundu. Alkan, ''Ne ortada bir cihaz bulunuyor, ne nasıl takılacağı, ne de standardı belli. Bu yüzden ertelemek mecburiyetinde kaldılar, başka çare yoktu'' diye konuştu. Uygulamanın öncelikle seçilen bir pilot bölgede denenmesini istediklerini, ancak bunun kabul edilmediğini belirten Alkan, şu görüşleri dile getirdi: ''Herkes kalkıp, (ben yaparım, ederim) diyor. Ama uygulama şekli, fiilen yerinde uygulaması çok zor bu yazarkanın. Saatlere takılması çok zor, takıldıktan sonra işleme şekli çok zor. Yoksa biz ne vergi kaçırma sevdası, ne de başka türlü bir düşünce peşindeyiz. Diyoruz ki, (bu çok zor, çalışmaz). Külfetten başka birşey değildir. Takıldıktan 1-2 ay sonra da inanın çöpe atılacaktır. Ama izah edemedik.'' Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama olmadığını kaydeden Alkan, TSE'nin yazarkasa için standart vermeyeceğini, belge vereceğini belirttiğini söyledi. Uygulamada, yazarkasanın benzin pompasına nasıl takılacağının önem kazandığını anlatan Alkan, ''Akaryakıt, tehlikeli bir maddedir. Onun için herşeyin dört dörtlük olması gerekir. Ben şahsen diyorum ki, (TSE damgası olmayan birşeyi takmam ben, kimse de taktıramaz). TSE damgası yoksa, garantisi yoksa, yarın bu istasyonlarda çıkabilecek tehlikelerden kim sorumlu olacak?'' diye konuştu. Muhsin Alkan, uygulamanın özellikle şehir merkezlerindeki istasyonlarda yığılma yaratacağını belirterek, şunları kaydetti: ''Sayın bakan diyor ki (sizin sırtınızdan fatura alanlar var). Doğrudur var ama onları önlemenin yolu bu değil ki. Totalizatörlerin üzerindeki numaratörleri hergün işlet, artı fatura olmaz. Hiç kimse de kimseye fatura veremez. Ama biz bir türlü izah edemedik. Bu uygulama takılsa da yürümeyecek.'' ''YAZARKASININ KAÇAKLA ALAKASI YOK'' Alkan, akaryakıt sektörünün kayıt altında bulunduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: ''Yazarkasa olayı maalesef (akaryakıt bayisi vergi kaçırıyor) imajını getirdi. Ben hep iddia ediyorum, akaryakıt bayileri kayıt içindedir. Akaryakıt bayileri devletin vergisinin yüzde 30'unu toplayan müesseselerdir. Cebinden para harcayarak devlete vergi toplayan tek müessese akaryakıt bayileridir. Bunu yanlış yorumluyorlar. Efendim yok kaçak var, şu var... Kaçağı önlemenin yolu bu değil ki. Hudutlarını kaçağa kapatırsın ve kaçak olmaz. Yazarkasayla kaçağın bir alakası yok.'' Uygulamanın sektöre büyük bir yük getireceğini, yazarkasa takılmaya uygun olmayan pekçok akaryakıt pompası bulunduğunu anlatan Alkan, şöyle konuştu: 'Bugün ona uygun normal bir pompanın değeri en azından 20-25 bin dolardır. Mal meydanda olmadığı için kimse fiyat da söyleyemiyor. Bir istasyona getireceği yük en az 10-15 bin dolar civarında diyorlar. 12 bin civarında istasyon var. 150 milyon dolar para sadece ona gidecek. Herkes ödeyecek güçte değil.'' Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:39