"YENİ ANAYASA TÜRKİYE'NİN KİMLİĞİ OLACAK"
SONER KAN
AK Parti Adana İl Başkanlığı'nca Seyhan Kültür Merkezi'nde 47.'si yapılan İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katılan Çelik, burada Türkiye gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin bugün gelinen noktada yeni bir anayasa yapmakla meşgul olduğunu ve bu konuda oldukça önemli çalışmaların ortaya konulduğunu vurgulayan Çelik, Türkiye'de 1924 Anayasası hariç hiçbir anayasanın sivil olmadığı gibi hiçbirinin de halk tarafından yapılmadığı yorumunda bulundu.
AK Parti olarak yeni anayasanın halk tarafından yapılmasını istediğini ve bu yönde bir iradeyi ortaya koyduklarını kaydeden Çelik, "Bu konuda halkın iradesine başvurmadan, sadece profesyonellerin yapacağı bir anayasanın meşruiyetinin de olmayacağını düşünüyoruz. Halk, kendi anayasasını yine kendisini yapacak. Millet, özgür olmakta özgürdür. Türkiye'de hak ve hürriyetlerin bir takım yollarla gasp edilmesi dönemi artık sona erdi. Halk, nasıl yönetilmek istiyorsa öyle bir anayasa yapacak" dedi.
"YENİ ANAYASA YENİ VE BÜYÜK TÜRKİYE'NİN KİMLİĞİ OLACAK"
Yeni anayasayla ilgili olarak TBMM çatısı altında bir 'Uzlaşma Kurulu' oluşturulduğunu ve söz konusu kurulla ilgili olarak Meclis'teki tüm siyasi partilere çağrıda bulunulduğunu hatırlatan Çelik, tüm siyasi partilerin katılımıyla Türkiye'de yeni bir anayasa hazırlanması sürecinin başlatılması için zaman kaybedilmemesi gerektiğini, anayasanın içeriği ve gündem maddelerinin bu komisyonda ele alınacağının altını çizdi. "Bu anayasa, yeni ve büyük Türkiye'nin kimliği olacaktır" diyen Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Artık anayasa, bir takım odakların, millete hak ve hürriyetlerini verme konusunda kullandıkları bir vize olmayacak. Millet, kendi hak ve hürriyetlerini kullanma konusunda statükodan vize almak zorunda kalmayacaktır. Tam tersine bu ülkenin sahibinin, bu ülkenin hakiminin ve gerçek sahibinin millet olduğunun tescili, kimlik belgesi, doğum belgesi olacaktır yeni anayasa."
"ARTIK STATÜKO DEFTERİNİ TAMAMEN KAPATMAK ZORUNDAYIZ"
Tüm vatandaşların yeni anayasa sürecine katılması, bu konuda görüş ve düşüncelerini belirtmesinin yanında halkın yeni anayasayla ilgili olarak siyasilere baskı yapması ve siyaset kurumunu diri tutmasının en önemli vatandaşlık görevi olduğunu söyleyen Çelik, "Türkiye'nin statüko defterini tamamen kapatması, yepyeni bir sayfa açabilmesi için milli iradeyi gasp edenlerin, kendisini milletten üstün görenlerin döneminin tamamen kapanması, ortadan kaldırılması ve yepyeni bir dönemin kapısının açılması noktasında millet yeni bir anayasanın yapılmasına karar vermiştir. Siyaset de bu kararı yerine getirecektir" diye konuştu.
"FÜZE KALKANI PROJESİ TÜRKİYE'NİN MİLLİ SAVUNMASI İÇİN ÖNEMLİ"
NATO Savunma Sistemi kapsamında Malatya'ya kurulması planlanan 'Füze Kalkanı Projesi' ile ilgili açıklamalarda da bulunan Çelik, Türkiye'nin NATO'nun kurucu ortağı olduğunu ve NATO'nun Türkiye'nin dışında bir mekanizma olmadığı gibi, NATO'nun Türkiye olduğunun altını çizdi. Çelik, "NATO'da Türkiye'nin onayı olmadan herhangi bir karar alınmasıysa mümkün değil. Dolayısıyla bu füze kalkanına duyulan ihtiyaç, Türkiye'nin milli savunması açısından da oldukça önemli. Bu projeyle birlikte Türkiye üzerine bir füze sistemi yerleştirilmiyor. Böyle bir şey yok, bu konuda yapılanlar tamamen spekülasyon" dedi.
Türkiye'nin herhangi bir terörist ya da füze saldırısına uğraması halinde söz konusu sistemin bir 'savunma mekanizması' olarak devreye gireceğini ve bir karşı saldırı düzenleyeceğini anlatan Çelik, bunun da Türkiye üzerinden herhangi bir noktaya ya da ülkeye füze atılması anlamına gelmediğini vurguladı.
"TÜRKİYE'NİN BAŞKA BİR ÜLKEYE FÜZE SALDIRISI SÖZ KONUSU DEĞİL"
Ömer Çelik, konuşmasının devamında şu görüşleri dile getirdi:
"Bu bir entegre sistemdir ve radar sistemi Türkiye üzerine kurulacaktır. Peki Türkiye'nin bundan sağlayacağı fayda nedir? Türkiye'nin kendi milli savunma sistemi açısından hava savunmasını güçlendiren bir mekanizma haline dönüşmüştür bu sistem. Türkiye'ye herhangi bir devlet ya da bir terörist grup tarafından füze saldırısı olduğu zaman Türkiye bunu bertaraf edecek bir mekanizmaya kavuşacaktır.
Bu sistem, milli savunmamız açısından bir ihtiyaç olduğu gibi açığımızı da kapatacaktır. Türkiye'nin bir başka ülkeye saldırmasına yönelik bir füze sistemi kurulmayacaktır, böylesi bir şey söz konusu dahi olamaz. Bazıları, bunun İran'a karşı bir sistem olduğunu söylüyor. Böyle bir şey doğru değil. Sistemin herhangi bir ülkeye yönelik bir saldırıya dönüşmemesi için Türkiye 'Lizbon Kararları'nda gerekli adımları atmıştır."
"STATÜKONUN DEVAMINDAN YANA OLAN DEVLETLER RAHATSIZ"
Türkiye'nin artık kendi kabuğunu kırdığını ve çok ciddi bir büyüme eğilimi ortaya koyduğunu belirten Çelik, "Türkiye, büyük bir bölge vizyonuyla, barış, istikrar ve güven vizyonuyla ekonomiden dış politikasına kadar çok etkin bir hale gelmiştir. Bu durum ister istemez statükonun devamından yana olan bazı odakları ve bazı devletleri üzüyor. Bunlar, zaman zaman Türkiye'ye karşı terörü kullandıkları gibi finansal açıdan da ülkemizi zor durumda bırakmaya çalışıyorlar.
Ama Türkiye, halkıyla bütünleşmiş bir yönetime sahip olduğu için bütün bu çabaları boşa çıkartceni anayasa sürecine katılması, bu konuda görüş ve düılmıştır. Türkiye, kabuğunu çatlattığı için, yepyeni bir vizyonla bölgede varlık gösterdiği ve bu tüm dünyada kabul gördüğü için statükodan yana olan odakları rahatsız etmektedir. Bunlar da terörü kullanmaktadır. Tüm mesele bundan ibarettir. Ama Türkiye, nasıl kendi içindeki statükoyu sizin desteğinizle bertaraf etmişse, aynı şekilde bölgedeki statükoyu da bertaraf edecektir" dedi.
