Sağlık
  • 2.10.2010 03:50

YEŞİL ÇAY MEME KANSERİNE BİREBİR...

Bir dönem Avrupa eczanelerinde çok yüksek fiyatlara ilaç olarak satılan yeşil çayın yaygın kullanımı ancak 19. yüzyıldan sonra olmuş. Çok kıymetli bir 'ilaç'mış o zamanlar ve bunu hak ettiğini bize her gün başka bir bilimsel araştırma gösteriyor. Bu mucizevi özellikleri olan bitkiyi, her gün beslenmemizin bir parçası olarak tüketmek, çok özel bir ayrıcalık. Neden mi, işte yeşil çayın yalnızca birkaç marifeti…

İÇERİĞİNDE ÇOK KUVVETLİ ANTİOKSİDAN BARINDIRIYOR
Bir kere, bilinen en kuvvetli antioksidanlardan biri yeşil çay, bu bile onu her gün tüketmeye değer bir içecek yapıyor aslında çünkü her an, her nefes alışımızda, vücudumuzdaki her hücre oksijenin toksik yan ürünlerine maruz kalıyor ve bedenimizde bizi bu 'paslamaya' karşı koruyan mekanizmalar yetersiz kaldığında yaşlanmadan tutun da birçok kronik hastalığa, hatta kansere zemin hazırlanmış oluyor. Yeşil çaydaki en güçlü antioksidan maddeler 'flavonoid' grubu. Bunlar, bilinen en güçlü antioksidanlardan ve yeşil çayın net kuru ağırlığının %30'unu oluşturuyorlar. Yeşil çayda daha fazla miktarda olmakla birlikte siyah çayda da bir miktar bulunuyorlar ki bu maddeler çok önemli kanser savaşçısıdırlar.

SİGARANIN VÜCUTTA YAPTIĞI HASARI ENGELLİYOR
Ben hep, kahvehanelerde elinde sigarayla ömrünü geçirip de sapasağlam olan yaşlıları, sigaranın yanında bolca içtikleri çayın koruduğunu düşünürüm. 2003 yılında ünlü bir Amerikan tıp dergisinde, domuz ve sığır dokularında sigaranın yaptığı hasarın çayda bulunan birtakım antioksidan maddelerle engellendiğine dair bir çalışma yayınlandı. Çalışmanın sonuna da 'elde edilen sonuçlara göre, sigara içicileri düzenli yeşil çay tüketerek sigaraya bağlı oksidatif hasarlanmadan korunabilirler' diye de bir yorum eklenmişti. Bu hastalıkların başında da kanser gelmekte elbette ama siz sakın yeşil çaya güvenip de içtiğiniz sigaranın miktarını artırmayın çünkü sigaraya bağlı kanserler korunabildiğimiz ender kanser türleri, istesek de istemesek de maruz kaldığımız, ana karnındaki ceninin bile korunamadığı o kadar çok karsinojen madde var ki şu havası suyu kirli dünyamızda…

BİR ÇOK ZEHİRLİ MADDEYİ ETKİSİZ HALE GETİRİYOR
Yeşil çaydan siyah çay elde edilişi sırasında 'kararan' maddeler, 'tanen'ler ve bunların da çok önemli faydalı etkileri mevcut. Özellikle bu etkilerden faydalanmak istiyorsak yeşil çayı tercih etmemiz gerekir. Tanenlerin en önemli etkisi, besinlerle ister istemez aldığımız ağır metaller başta olmak üzere birçok zehirli maddeyi bağlayıp etkisiz hale getirmeleri. Çayın, yemeğin hemen ardından içilmesinin Çin imparatorlarından kalma bir alışkanlık olduğu söylenir. Çin imparatorlarına, yemeklere zehir karıştırılarak yapılacak suikastlara karşı korumak için, yemek sonrası hemen birkaç fincan çay içirilmesi kuralmış. Yani yemeklerden hemen sonra bir fincan çay içmek keyif olduğu kadar şifa da aynı zamanda.

DÜZENLİ TÜKETMEK KANSER TÜRLERİNE KARŞI KORUYOR
Yeşil çayda bolca bulunan 'kateşinler'in kanserden koruduğuna dair sağlam kanıtlar var. Japonya ve Çin'de insanlar üzerinde yapılan birçok çalışmada, düzenli çay içmenin yemek borusu, mide, mesane, böbrek ve meme kanseri riskini azalttığı kanısına varılmış. Bu kanserlerin oluşumunda da fazla yağlı, şekerli maddelerin özellikle de kızarmış yağların ve yanmış şekerlerin etken olduğunu göz önüne alırsak, yemek sonrası bir fincan yeşil çay içme alışkanlığı edinmek oldukça akıllıca olur. Son günlerde yeşil çayın yağ yakımını artırıcı etkisinden sıkça bahsedildi, bu etkiden de içerdiği EGCG adında bir madde sorumlu. Çaydaki başka bir madde de karbonhidratların yavaş yavaş yakılmasını ve kana da yavaş karışmasını sağlıyor ve böylece yemek yer yemez ortaya çıkan aşırı insülin deşarjına bağlı tekrar acıkma hissini ortadan kaldırıyor. Bu durumda, yeşil çayı bolca tüketen Uzak Doğu'da obezite sorununun dünyanın diğer bölgelerine oranla daha az görülmesine şaşmamak gerek.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 03:08

İLGİLİ HABERLER