Gündem
  • 25.6.2002 15:10

YILMAZ: ''KOPENHAG KRİTERLERİ, TÜRKİYE İÇİN İCAT EDİLMİŞ DEĞİL''

KAYNAK : Haber Vitrini BRÜKSEL - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, Kopenhag siyasi kriterlerinin Türkiye için icat edilmiş, Türkiye'ye dayatılan koşullar olmadığını, geniş bir Avrupa coğrafyasını tanımlayan bir ''değerler sistemi'' olduğunu bildirdi. Kopenhag siyasi kriterlerinin karşılanması konusunda, son günlerde Türkiye'de en fazla tartıştığı ölüm cezası, ana dilin öğrenimi ve bu dillerde yayın gibi duyarlı konuların tartışıldığını söyleyen Yılmaz, ''Biz bu duyarlılıkları anlıyor ancak bunları aşmamız gerektiğine inanıyoruz. Her şeyden önce bu alandaki normların, Türkiye'nin de kurucu üyesi olduğu ve bugün üye sayısı 44 ülkeyi bulan Avrupa Konseyi bünyesinde oluşturulduğunu ve bunların hemen hemen tüm Avrupa kıtasını kapsayan bir değerler manzumesi olduğunu görmemiz gerekir'' diye konuştu. Başbakan Yardımcısı Yılmaz, Avrupa coğrafyasında, başka kıtaların aksine ölüm cezasının artık hukuk sisteminden tamamen çıkmakta olduğunu ve bu cezanın caydırıcıılık unsuru taşımadığının geniş kabul gördüğünü de belirtti. Yılmaz, ''Yine bu Avrupa coğrafyasında, insanların bireysel hak ve özgürlükleri çerçevesinde vatandaşı oldukları ülkelerin resmi dili dışında, bir başka dili ya da lehçeyi evleri dışında öğrenme hakları vardır. Bu dil ve lehçelerde yayın yapmaları engellenmemektedir'' diye konuştu. Bunların en tabii haklar olduğu kadar, çağdaş dünyanın iletişim olanakları içinde hiç bir şekilde yasaklanmalarının mümkün olmayan özgürlükler olarak ortaya çıktığını da vurgulayan Yılmaz, ''Bizim bu gerçekleri kabullenmemiz maalesef sancılı olmaktadır'' dedi. Uzun yıllar acısının çekildiği ayrılıkçı terör örgütü olgusunun izleri ve tortularının hala canlı olduğunu belirten Mesut Yılmaz, ''Ancak devlet yönetimi, duyarlılıkların sergi alanı değildir. Biz bu değişimi, Avrupa Birliği üyeliği söz konusu olmasa dahi, sırf Türkiye'nin öz çıkarları, iç barışı ve bütünlüğü açısından zorunlu görüyor ve gerekli reformların bir an önce yapılması hususunda tüm çaba ve özveriyi göstermeyi bir görev addediyoruz'' diye konuştu. Yılmaz, bu çerçevede özellikle ifade özgürlüğü alanındaki açılımların uygulama ile daha sistematik hale gelmesini, bu alandaki mağduriyetlerin giderilmesini, dernek ve vakıflarla ilgili düzenlemelerin daha çağdaş normlara kavuşturulmasını, işkenceyle mücadele alanındaki yasal güvencelerin uygulamaya tam olarak yansıtılmasını, siyasi partiler yasasının daha katılımcı bir yapıya kavuşturulmasını çok önemsediklerini bildirdi. Türkiye'de bu iç tartışmalar yaşanırken, AB'nin Türkiye'ye ilişkin tutumunu netleştirmesi gerektiğini de ifade eden Yılmaz, AB'ye üyeliğin herhangi bir uluslararası örgüte üyelik anlamı taşımadığını, toplumsal yaşamın her alanını ilgilendiren bir ''bütünleşme meselesi'' olduğunu kaydetti. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:17

İLGİLİ HABERLER