Ekonomi
  • 2.5.2006 00:00

YILMAZ: "REFORM SÜRECİ KESİNTİSİZ ŞEKİLDE DEVAM ETMELİDİR"

ANKARA - Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, reform sürecinin kesintisiz devam etmesi gerektiğini söyledi.
     Yılmaz, Bakanlar Kurulu'nda yaptığı sunumda, para politikası çerçevesinde uygulanan enflasyon hedeflemesi rejimi, enflasyonun seyri, geleceğe ilişkin tahminler, büyüme, istihdam, cari açık ve finansal piyasalardaki gelişmelere yer verdi.
     Yılın ilk çeyreğinde yurtiçi talebin canlı düzeyini koruduğuna dikkati çeken Yılmaz, hızlı kredi genişlemesinin, yalnızca fiyat istikrarı açısından değil, finansal istikrar açısından da dikkatle izlendiğini belirtti.
     Yurtiçi talebin canlı düzeyinin, çıktı açığını daraltmakta ve talep koşullarının enflasyon üzerindeki baskısını geçmişe göre artırmakta olduğunu anlatan Yılmaz, ''Ancak mevcut talebin bir kısmı kredilerle karşılandığından, gelecek dönemin talebinden vazgeçilmesi anlamını taşımakta, yatırım harcamalarının toplam talebe katkısı tüketim harcamalarından daha yüksek seyretmektedir. Bu etkenler de talep tarafından enflasyonist etkiyi sınırlamaktadır'' dedi.
     Merkez Bankası kısa vadeli faizlerinin bugünden itibaren 1 yıl boyunca sabit kalmasını beklediklerini vurgulayan Yılmaz, enflasyona ilişkin risk unsurlarını da şöyle sıraladı:
     ''Petrol ve emtia fiyatları, küresel likidite koşulları, hizmet enflasyonundaki katılık, tarımsal ürünlerin fiyatları, gelirler politikası ve dolaylı vergilerdeki ayarlamalar, toplam talep artışı (iç talepteki artış kontrollü olmalıdır), IMF ve AB ile ilişkiler (iki önemli çapa) ve reform süreci kesintisiz şekilde devam etmelidir. Kazanımları kalıcı kılmak ve daha ileriye götürmek ancak reform sürecinin devamıyla mümkündür. Sosyal Güvenlik Reformu olumlu bir adımdır.''
     Türkiye gibi dışa açık ve hızlı büyüyen bir ekonominin yüksek düzeylerde bir cari açıkla karşılaşmasının bir sürpriz olmadığını ifade eden Yılmaz, cari açığın hem tasarruflar hem de yatırımlar artarken, yatırımların tasarruflardan daha hızlı artması nedeniyle yükseldiğini anlattı.
     Yılmaz, faizlerin genel düzeyinin gerek reel gerekse nominal olarak daha da gerilemesinin yapısal reformlarda mesafe alınması sonucunda ekonominin şoklara karşı dayanıklılığının artması, makroekonomik temellerin daha fazla güçlenmesi, beklentilerin bozulmayarak güvenin kalıcı kılınmasıyla mümkün olacağını söyledi.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 06:20

İLGİLİ HABERLER