
YILMAZ VURAL, TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK TAKIMINI İSTİYOR
EYÜP TURAN - İSMAİL KAMİT
İSTANBUL - Antalyaspor Genel Direktörü Yılmaz Vural, daha önce yaptığı "Türk antrenör değilim" açıklamasının yanlış anlaşıldığını belirterek, "Türkçe konuşmama rağmen yıllardın kendimi bir türlü anlatamadım. Buna kinayeli bir ifadeyle tepki gösterdim" dedi.
Delta Mobilya Ayın ve Yılın Hakemi Yarışması'nın jüri toplantısına onur konuğu olarak katılan Yılmaz Vural, burada yaptığı konuşmada büyük takımlarda çalışma talebini yineledi.
Futbol eğitimini yabancılardan aldığını ve onlarla aynı sıraları paylaştığını anlatan Yılmaz Vural, "Onların nasıl olduklarını yakından bildiğim için, hep onlara karşı oldum. Bunu sürekli ifade ettim ama arkamda benimle birlikte hareket eden bir antrenör göremedim. Kendimizi köyün delisi yaptık" dedi.
1989 yılında Bursaspor'u çalışıtırırken dönemin Federasyon Başkanı Şenes Erzik, kendisine Milli Takım'da Sepp Piontek'in yardımcılığı görevini teklif ettiğini söyleyen Vural, "Ben yıllarca yabancıya karşıydım. Fırsat bulduğum diye prensiplerimden vazgeçemeyeceğimi söyledim. Belki de hayatımın dönüm noktası olan o görevi kabul etmedim" diye konuştu.
Daha önce yaptığı "Türk antrenör değilim" açıklamasının yanlış anlaşılmamasını isteyen tecrübeli teknik adam,"Türk antrenör değilim derken, kinayeli bir şekilde tepki göstermek istedim. Türkçe konuşarak yıllardır kendimi kimseye anlatamadım. Ne zaman bir yere gitsem, bana hep 'kendini tanıt' diyorlar. Yaşım 54 ama hala anlatamıyorum. Türkçe konuşuyorum ve kimse beni anlamıyor. Antrenörlükte sadece iyi çalışmak ve uzmanlık da yetmiyor. İlişkiler kurmak çok önemli. Belki de biz bunu yapamıyoruz, tek eksiğimiz galiba bu"ifadelerini kullandı.
Büyük takımlara talip olma yönünde yaptığı açıklamaların sadece büyük takımları yendikten sonra gündeme gelmesinden yakınan Yılmaz Vural sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fenerbahçe'yi yendikten sonra yaptığım 'Bu takımı versinler 3 sene üst üste şampiyon yapayım' şeklindeki açıklama çok dikkat çekti. Kulüplerin başkanları da Anadolu'nun bir yerinde doğup büyümüşler. Seni, beni nasıl beğenmezler. Büyük kulüplerin yaptığı büyük bir hata var. Kendi camialarında yetişmiş çocuklarımızı antrenör yapmaya kalkıyorlar. Genç kardeşlerimiz, daha kendilerini kanıtlamadıkları büyük takımların başına geldiklerinde doğal olarak yanlışlar yapıyorlar. Yetersiz oluyorlar. Onların başarısızlıklarını da bütün Türk antrenörlerine mal etmek gibi büyük bir yanlışın içine giriyorlar. Bunu kabul etmiyorum. İddia ediyorum; en kral takım kimse onun başına gelirim ve benim antrenör hatamla o takıma hiçbir şey olmaz. Bu görev her zaman talibim, 60 yaşıma da gelsem yine talip olacağım. İnşallah, bir gün göreve getirirlerse benden kurtulacaklar".