Yolsuzluk batağındaki CHP'li belediyeler birbirine girdi.. İmamoğlu bize kumpas kurdu

Yolsuzluk Davasında CHP'liler, Kendi Aralarında Çatışma Yaşadı: İmamoğlu'nun Kumpası İddia Edildi

Beykoz Belediyesi'ne yönelik olarak yürütülen yolsuzluk soruşturması çerçevesinde gözaltına alınan ve tutuklanan Özel Kalem Müdürü Veli Gümüş'ün ifadeleri kamuoyuyla paylaşıldı. Gümüş'ün ortaya koyduğu ifadelere göre, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, Beykoz Belediyesi'nde kadrolaşmak amacıyla kendi ekibini yerleştirmek için baskı uyguladığı öne sürüldü. Gümüş, İmamoğlu ve bağlı bulunduğu grubun, eski Beykoz Belediye Başkanı Yücel Köseler ve kendisine karşı bir komplo hazırladığını iddia ederken, bu süreçte haksız yere suçlandığını belirtti.

Gümüş'ün ifadelerinde, Beykoz Belediyesi'nin bazı ihalelere usulsüzlük karıştırmak ve suç işlemek amacıyla örgüt kurduğu, bu örgüte üye olduğu ve yardım sağladığı suçlamalarını içeren bir soruşturma kapsamında tutuklandığı yer alıyor. Bu ifadelere göre, İmamoğlu ve yakın çevresinin Beykoz Belediyesi'ni kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmek amacıyla sistematik bir baskı kurmaya çalıştığı iddia ediliyor.

Bu gelişmeler ışığında, CHP'nin farklı kademelerinde görev alan yetkililerin bir kısmı İmamoğlu'nu desteklerken, diğer bir kısmı ise yapılan yolsuzluk iddialarını ve baskı girişimlerini kabul edilemez bulduğunu ifade etti. Olayın ardından parti içinde ciddi görüş ayrılıkları ve tartışmalar yaşandı. Bu durum, CHP’nin içindeki huzursuzlukları ve güç çatışmalarını daha da açığa çıkardı. Veli Gümüş'ün gözaltına alınması ve verdiği ifadeler, yolsuzluk soruşturmasının boyutlarını genişletirken, parti içindeki çekişmeleri de gözler önüne serdi.

Daha önceki verdiği savunmayı tekrar eden Gümüş, Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Fidan Gül'ü suçlayarak, "Fidan Gül'ün ifadeleri doğru değildir. Onur Demirci ve Mustafa Karadağ'ıı simaen tanıyorum. Alaattin Bey'in odasında Fidan Gül ile bu şahısların tanışması olayı gerçekleşmemiştir. Bunlar Fidan Gül'ün uydurmalarıdır. Bütün bu olanları Beylikdüzü ve İBB ekibinin bize karşı operasyonudur" dedi.

Yaşananların CHP'nin kendi içindeki bir iç çekişmesi olduğunu kaydeden Gümüş, "Beykoz'da doğmuş Beykozlu bir Belediye Başkanına yakışıksız ithamlarda ve beyanlarda bulunmaktadırlar. Bunu da Beykoz Belediye Meclisi'nde bulunan ve Beylikdüzü ekibiyle hareket eden şahıslarla beraber gerçekleştirmektedirler. Kısacası partinin kendi içindeki bir iç çekişmesidir diyebiliriz" ifadelerini kullandı.

Belediye Başkan Yardımcısı Bilgehan Murat Miniç'in eski Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler'e karşı bir tutum sergilediğini ve gruplaşmaya gittiğini dile getiren Gümüş, "Ekrem İmamoğlu, Beykoz Belediyesi'ne kendi ekibini dayatmıştır. Ekrem İmamoğlu'nun danışması olan Tonguç Çoban ve Yavuz Saltık yerel seçimlerin hemen ardından beni bizzat arayarak tehdit ettiler" dedi.

Gümüş, Köseler'in tutuklanarak görevden uzaklaştırılmasının ardından belediyedeki başkanvekilliği görevine seçilen CHP'li Özlem Vural Gürzel'in Beykoz'daki tüm haberleri Fidan Gül ile beraber İBB ekibine ispiyonladığını söyledi.

Gümüş, "Bu şekilde Beykoz Belediyesi neredeyse ikiye bölünmüştü diyebilirim. Bu sebeple bizlere karşı husumet besleyerek iftirada bulunmuş olabilir. Zaten kendisi Belediye Başkan Yardımcısı olduğu için gerçekleşen ihaleler de Fidan Gül'ün sorumluluğu altındadır. Ben Belediye'de görevliyken o dönemde teftiş geçirdik ve usulsüz bir şey olmasın diye resmi yazı yazarak her şeyin denetlenmesini ben kendim istedim, usulsüz herhangi bir işlem yapmadım. Ekrem İmamoğlu ve ekibinin, bana ve Başkan Bey'e kumpas kurduğunu düşünüyorum." dedi.

AKŞAM GAZETESİ