Hürriyet''ten Vahap Munyar''ın yazısı:
Toprağa gömdüğümüz sığır ölüsünü çalıp sucuk-salam yapmışlar
SARAY Halı ile Develi (Kayseri) ve Adana’da kurulu Saray Çiftliği’nin patronu Necati Kurmel’i bir gün çiftlikte çalışanlar uyarır:
‘Efendim, sığır ölülerini artık toprağa gömmezsek iyi olur...’
Necami Kurmel meraklanır:
‘Hayırdır çocuklar, ne oldu?..’
Aldığı yanıt Kurmel’i şaşırtır:
‘Efendim, biz ölen sığırı toprağa gömüyoruz. Aynı gün gece bir takım kişiler topraktan çıkarıp götürüyor. Üstüste böyle bir olayla karşılaşınca sizi uyarmak istedik.’
Kurmel, toprağa gömülmüş sığır ölüsü hırsızlığına bir anlam veremez:
‘Peki, bu hırsızlar o sığır ölüsünü topraktan çıkarıp ne yapıyorlar?’
Yanıt, Kurmel’i daha da şaşırtır:
‘Efendim anladığımız o ki sığır ölüsünü topraktan çıkarıp götürüp bir güzel yıkıyorlar. Ondan sonra kesip, sucuk-salam yapıyorlar.’
Anlatılanlar Kurmel’i çileden çıkarır. Hemen talimat verir: ‘Sığır ölülerini toprağa gömmeden yok etmenin yolu neyse onu bulalım...’
Saray Çiftliği yöneticileri Kurmel’den gelen talimat doğrultusunda araştırma yapar, formülü bulur: ‘En iyi yöntem sığır ölülerini yakmak.’
Kurmel, öneriye sıcak bakar: ‘Peki nasıl olacak bu?’
Yöneticiler, sistemi anlatır: ‘Bunun için bir ‘yakma tankı’ kurmak gerekiyor. Tankı kurduktan sonra ölen sığırları burada yakarız. Böylece hırsızlık riskini tümüyle ortadan kaldırırız.’
Necati Kurmel’le Develi ve Adana’daki çiftliklerini gezerken yaptığımız sohbetin bir bölümünü, ‘Sütte 2 milyon bakteriyi 30 bine indirdim’ başlıklı yazımda aktarmıştım.
Kurmel’in ‘Sığır yakma tankı’nı neden kurduklarını anlatırken söylediklerini ayrıca yazmak için ayırmıştım. Çünkü, işin bu yönüne de ilgililerin dikkatini çekmek gerekiyordu.
Tek başına bu örnek bile, hayvancılık sektörüne ciddi, büyük sermayenin girmesinin ne kadar gerekli olduğunu ortaya koyuyor.
Kurmel’in ‘1998’den buyana Saray Çiftliği’ne 35 milyon dolar yatırdım, bunun 30 milyon doları geri döndü. Çünkü para kazandırıyor’ sözü, bu sektöre girebilecek sermaye sahiplerine rehber oluyor.
Saray Çiftliği yöneticilerinden biri de şu örneği veriyor: ‘Bizim çiftlikte sığır başına 12 metrekare alan düşer. Metrekare başına günlük gelirimiz 1 dolardır. Bakın bizim Antalya’da 450 yataklı otelimiz var. Bir yıl üzerinden baktığımızda oda başına günlük gelir 1 doları bulmuyor.’
Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Feyhan Kalpaklıoğlu da zaman zaman, ‘Danimarka Prensi bile hayvancılık yapıyor. İşadamlarımızın küçümsemeyip, bu sektöre girmesinde yarar görüyorum’ diyor.
Koç-Ata Çiftliği’ne ortaklıkla sektörde yerini alan Ethem Sancak da hayvancılık sektörünün önde gelen neferlerinden biri olarak dikkat çekiyor.
Saray Çiftliği’yle ilgili daha önceki yazıma gelen mesajlar, bu sektöre ciddi girmeye niyetli olanların sayısının arttığını gösteriyor.
Hem mevcutlar, hem Tarım Bakanlığı sektöre yeni gireceklere destek olsun, hayvancılıkta başarılı örnekler çoğalsın...
Sağlıklı et yeyip, sağlıklı süt içelim...
Meydanı ‘sığır cesedi hırsızları’na bırakmayalım...
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:15