Asayiş
  • 30.10.2002 11:35

YÜKSEL GAZETECİ ADNAN YÜKSEL HAKKINDA DAVA AÇTI

KAYNAK : Haber Vitrini AB'ye üyelik yolunda takvim verilmediği gerekçesiyle haksızlığa uğradığı belirtilen Türkiye'de, sadece ceza yasasındaki çelişkiyi haberleştirdiği gerekçesiyle Radikal Gazetesi muhabiri Adnan Keskin hakkında iki ayrı dava açıldı. Haberde eleştiri konusu olan eski Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'in şikayeti üzerine Keskin'in hakkında açılan davalarda 6 aya kadar hapis cezası ve 10 milyarlarca para cezasına çarptırılması istendi. Kürtçe eğitim talebiyle üniversite öğrencilerinin verdiği dilekçeleri inceleyen dönemin Ankara DGM Savcısı Yüksel, bu dilekçeleri "yasa dışı örgüt üyeliğinin kanıtı" olarak yorumlayıp, dilekçeleri verenlerin 15 yıldan az olmamak üzere ağır hapis cezasına çarptırılması istemiyle dava açmıştı. Adnan Keskin yaptığı haberde, Türk Ceza Yasası uyarınca çete kuranların 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasına karşın, anayasal hakkını kullanarak dilekçe veren öğrencilerin, savcı Yüksel'in açtığı davayla bu kadar yüksek hapis cezası istemiyle yargılanacak olmalarının yolunun açılmasını eleştirmişti. Yüksel'in kişisel şikayeti üzerine Ankara DGM Savcısı Cengiz Köksal, Keskin'in ifadesini almış, ancak gazetenin İstanbul'da basılması gerekçesiyle yetkisizlik kararıyla dosyayı İstanbul'a göndermişti. İstanbul Bağcılar Başsavcılığı Basın Yasası'nın 30'ncu maddesi uyarınca, mahkemede okunmadan önce iddianamenin haber yapılması nedeniyle 6 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açtı. İstanbul DGM Başsavcılığı da aynı haber nedeniyle, "Yüksel'i terör örgütlerine hedef gösterdiği" gerekçesiyle Keskin hakkında milyarlarca liralık para cezası istemiyle ayrı bir dava daha açtı. MAĞDUR OLDUM Keskin, bu davayla ilgili olarak yaptığı ilk haberin, Yüksel'in AB'ye yönelttiği eleştirilerin ön planda tutulması nedeniyle şikayet konusu olmadığını söyledi. Keskin, ikinci haberinde çete ile dilekçe verme arasında kıyaslama yapınca şikayet edildiğini belirtti. Keskin, Yüksel'in "en çok konuşan ve Basın Yasasını en çok ihlal eden kişi olduğunu" savundu. Talimatla ifadesinin alınması için savcılıktan yapılan tebligatların işyeri adresinden kendisine ulaştırılamaması nedeniyle polislerin 2-3 kez evine geldiğini, aslında bu durumun dahi kendisini mağdur ettiğini belirten Keskin, bu nedenle karşı dava hakkını kullanmayı düşündüğünü söyledi. BAKAN TÜRK DE ELEŞTİRMİŞTİ Yüksel'in öğrenciler hakkında söz konusu davayı açtığı tarihte Adalet Bakanı olan Hikmet Sami Türk de kendisini üstü kapalı bir biçimde eleştirirken, "biraz daha ölçülü olunması gerektiğini" söylemişti. Ankara 2 No'lu DGM, Yüksel'in açtığı bu davayı beraatle sonuçlandırırken, İzmir DGM'den gelen benzeri bir dava ise Yargıtay 9'ncu Ceza Dairesince, "beraat" yerine mahkumiyet kararı verildiği gerekçesiyle oybirliğiyle bozulmuştu. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:31

İLGİLİ HABERLER