Asayiş
  • 18.3.2008 01:40

ZAPSU LİSTEDE OLMAK ŞEREF AMA 'DON' MESELESİNE ÜZÜLDÜM!..

AK Parti Kurucu üyesi Cüneyt Zapsu, 71 kişilik siyasi yasak istenenler listesinde bulunmanın kendisi için şeref olduğunu belirterek, "Ancak bu liste içinde olmamın sebeplerini duyunca şaşırdım ve üzüldüm. Bilhassa 'Don meselesi' konusu dikkatimi çekti. Sayın Savcımız, bunu da, AK Parti'nin laikliğe aykırı eylemlerin odağı haline gelmesine örnek olarak görmüş" dedi.

Bu meselede kendisini asıl üzenin şahsen tanışmadığı bazı köşe yazarlarının kendisini 'terbiyesizilikle', 'edepsizlikle' ve 'kadına saygısızlıkla' suçlamaları olduğunu belirten Zapsu, "Nedir bu 'don meselesi'. 'Türbanını çıkar demek donunu çıkar demektir' dediğim yazılıyor, 'türbansızlar donsuzdur' mantığı buradan üretiliyor ve tüm yorumlar da bunun üzerine kuruluyor. Bu mantığa göre muhabire bir cümle önce 'kızlarım başörtülü değil' demiş olmam bile yorumcuları hiç düşünceye sevketmiyor. Bunu demediysem ne dedim? Bir uçakta koltuğumun yanına genç bir çocuk geldi. Üniversite-başörtüsü konusunu açtı. Herhalde birkaç dakika sohbet ettik. Bu arada yanına genç bir kız ve bir oğlan da gelip konuşmamızı dinlediler. Ben oturuyordum, onlar ayakta. Koridoru kapattıkları için hostes hanım kızınca onlar da koltuklarına döndüler. Bu görüşme, bazılarının ima ettiği gibi bir basın toplantısı ya da basına konuşma değil, sadece bilişim fuarından dönen genç bir ekonomi veya bilgi işlem muhabiri ile samimi sohbetti. Ben bilinen başörtüsü - demokrasi meselesini anlatınca * 'öyle değil, bunlar zorla örtüyorlar' dedi. Ben de '20 yaşında üniversiteye giden genç bir kadına kimse zorla başını örttüremez. Bence en az yüzde 90'ı inancı için başını örtüyordur, öyle mecburiyetmiş, simgeymiş falan meselesi değil. Üstelik kendisine 'başını aç' dediğinizde 'Sen aptalsın, düşünemezsin, aslında seni zorluyorlar, zaten beynin yıkanmış, ben senin yerine düşüneyim' demiş olmuyor musunuz? Ne hakla bunu diyebilirsiniz? Burada genc arkadaşımız, 'hayır bu yüzde doğru değildir' deyince 'Peki sence kaçtır?' dedim. Cevaben de 'yarısı' dedi. Bunun üzerine, 'Dediğin gibi olsa dahi, yani sadece yüzde 50'si dahi inancından dolayı örtünse, böyle birine 'açıl' demenin ne kadar alçaltıcı bir duygu olduğunu biliyor musun? Ben bilmiyorum ama tahmin edebiliyorum, nasıl ki sokakta bir kadına 'Ancak soyunursan, donunu çıkarırsan şuraya girebilirsin' dense ve bu kadın kendini nasıl aşağılanmış hissedip, üzülüp, kızıp, psikolojik buhrana girerse, bence inancından ötürü başörtüsü takanlar da aynısını hissediyorlardır'. Medyada bu kadar fazla haber çıkınca, ben de kendimden şüphe edip 'Allah Allah bunu ben bu şekilde demiş olabilir miyim?' diye yukarıda bahsettiğim genç arkadaşımı aradım. 'Ben türbanını çıkar demek, donunu çıkar demektir' mi dedim yoksa yukarıda anlattığım şekilde mi idi' diye sordum. Genç arkadaşım da 'Hiçbirimiz anlattığınızdan farklı anlamadık. Hatta 'don' demeden önce susup yanımızdaki hanıma bakıp, 'kusura bakmayın, ağır bir kelime kullanacağım, ancak olay da çok ağır' diyerek özür dilemiştiniz" dedi.

Zapsu, "Senelerce iş ve siyaset dünyasına 'Türkiye demokratik bir ülkedir, Türkiye'ye güvenin' mesajını verdik. Bir yere de varmış, güven duyulan bir ülke haline gelmiştik. Sayın Başsavcımız'ın bu son suçlamaları karşısında şimdi yine sıfırdan, hatta nakızdan başlıyoruz. Tam iş hayatına tekrar dönmeye çalışırken gündemime tabii ki bu da girmiştir" dedi.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 12:58

İLGİLİ HABERLER

Onceki Sayfa
Sonraki Sayfa